Birilerinin ortaya attığı bir söylentimi, kazanç sağlamak uğruna önümüze konmuş bir komplo mu bilmediğimiz 2012 günden güne yaklaşıyor.Merak ediyoruz, okuyoruz, araştırıyoruz ancak tatmin edici verilere ulaşamıyoruz. Bundan dolayıda aklımızda acebalar hep kalıyor. Ve bu acebalarla birlikte merak etmeye devam ediyoruz. Bir felaket mi bekliyoruz, yoksa yepyeni bir dünya mı onuda net bilmiyoruz. Ama beklentilerimiz elbette herşeyin daha iyi olacağı, daha yaşanılabilir bi dünya olacağı yönünde.
Daha önce de önümüze sunulan felaket yılları olmuştu,gezegenler sıralanacak,depremler,seller olacak vs vs.. ama bunlardan çok farklı 2012. Maya uygarlığının 21 aralık 2012 olarak hesaplanan takvimlerinin son günü olması 2012 yi özel yapan etkenlerden. Tabi bu günün 28 ekim 2011 olduğu da bir başka hesaplama ve ortaya çıkmış sonuç. Mayaların takvimlerinin sona erdiği bu gün, yine mayalara göre insanlığın uyanışı, yeni bir çağın başlangıcı olarak tasvir ediliyor. Günümüzde konunun uzmanlarıda mayalarla aynı görüşte. Herşeyin daha iyi, daha temiz ve daha yaşanılası bir dünya olacağı yönünde. Ancak bunun bir felaket sonrası mı olacağı henüz mechul.
2012 yi özel yapan sadece maya uygarlığı ve takvimleri de değil elbette. Bu kadar üzerinde durulan bir yılı farklı kılan insanda merak uyandıran başka teorilerde mevcut. Bunlardan biri de “Foton Kuşağı”. foton kuşağı etkisi yine dünyamızın 2012 yılında gireceği iddia edilen yüksek enerjili fotonlardan oluşum gösteren bir kuşak. Amerikan Ulusal Okyanus ve Atmosfer incelemeleri merkezi (NOAA) ya sorduğumuz sorulardan biri de foton kuşağıydı. NOAA ‘nın cevabı ise böyle bir kuşağın oluşması, oluşmuş olma ihtimalinin bulunduğu yönündeydi. Bazı kesimlerin ütopik,uçuk kaçık bir hayal olarak gördüğü, bazı bilim adamları ve araştırmacılarında ilginç ve insanda bir o kadar merak uyandıran teoriler ortaya attığı foton kuşağı da 2012 yi özel yapan bir diğer etken.
Bir başka 2012 beklentisi de Marduk (Nibiru) gezegeni. Eski uygarlıklar tarafından varlığına inanılan ve 3600 yıllık bir periyotla dünyaya yaklaşan,bunun sonucunda dünyada bir takım değişikliklere yol açan, hatta bu gezegene mensup canlıların dünyayı ziyaret ettiği yine eski uygarlıklarca (Sümer,Babil) bildirilen bir gezegen Marduk. En yetkili ve donanımlı uzay araştırma kurumu diyebileceğimiz NASA Marduk’un bir efsaneden ibaret olduğunu ve gerçeklik payının olmadığını sıklıkla vurgulasada, son günlerde gözlemlenen yeni gök cisimleri ve 10. bir gezegenin var olma ihtimalinin artması aceba marduk mu geliyor diye düşündürmüyor da değil.
Bunların yanısıra NASA’nın da imzasının bulunduğu güneş fırtınaları raporu 2011 ve 2012 yıllarını yoğun güneş patlamaları olarak anlatıyor,2012 öncesi kaynağı tespit edilemeyen kozmik ışın yağmurları,küresel ısınma ve buzul erimeleri, iklimsel değişimler, ekonomik krizlerlerde bir felaket olacaksa bunun ayak seslerimi diye düşündürüyor.Kasım ayında vizyona giren ve büyük gişe başarısı yakayan, neredeyse tamamı felaket senaryoları üzerine kurulu 2012 filmi de bu özel yılın bir özeti mi yoksa farklı bir açıdan bakılınca işin maddi boyutumu orasıda muamma.Milyonlarca doların harcandığı bu film yapımcılarına yine milyonlarca dolar kazandırdı ve konu “2012″. Yine 2012 üzerine kurulu diğer belgeseller ve filmler, ünlü kahinlerin 2012′ye dair enteresan kehanetleri 2012′ye yaklaşırken bu yılı hayatımıza sokan ve diğer yıllardan farklı kılan nedenlerin başında geliyor.
Bizleri nasıl bir yılın beklediğini merak ederken, okuduklarımızı, duyduklarımızı ve yorumlarımız burada paylaşıyoruz. Tek temennimiz de herşeyin daha güzel olması, birşeylerin daha anlamlı olması yönünde. Bunu elbette körü körüne 2012 gelecek herşey değişecek diye bekleyemeyiz. Belki burada 2012 yi beklerken, 2012 yi merak ederken her geçen gün farkındalık duygumuz gelişir,kendimizde birşeyler değişir, işte o gün geldiğinde de zaten herşey değişmiş olur.
