Tilopa - Tantra

tilopa1

Mahamudra tüm sözcük ve simgelerin ötesindedir. Fakat senin için, Naropa, samimi ve sadık, söylenmesi gereken budur.

Boşluğun desteğe ihtiyacı yoktur. Mahamudra hiçlik üzerinde durur. İnsan gayret göstermeden, sadece gevşek ve doğal kalarak boyunduruğu kırabilir ve böylece özgürlüğü kazanabilir.

Eğer insan boşluğa baktığında hiçbir şey görmez; eğer zihniyle kendi zihnini gözlemlerse,

O insan farklılıkları tahrip eder ve Budizm'e erişir. Gökyüzündedolaşan bulutların kökleri, yuvaları yoktur; ne de zihinden farklı düşünceler geçer. İnsan bir kez kendi zihnini görürse ayrımlar, farklar durur. Boşlukta şekiller ve renkler oluşur, Fakat gökyüzü ne siyaha, ne de beyaza boyanmıştır. Zihinden her şey çıkar; zihin erdemler ve kötülüklerle lekelenmez.

tilopa2Çağlarınkaranlığı güneşin parıltısını örtemez; samsara'nın uzun kalpas'ı asla gizleyemez; zihnin parlak ışığını. Boşluğu ifade etmek için sözcükler kullanılsa bile, boşluk asla açıklanamaz. "Zihin ışık kadar parlaktır." Desek bile tüm sözcük ve simgelerin ötesindedir o zihin, özünde boş olsa bile pek çok şey kucaklar ve içerir.

Bedenle hiçbir şey yapmayın ama gevşeyin, rahat olun; ağzınızı sıkı kapayın ve sessiz kalın; zihninizi boşaltın ve hiçbir şey düşünmeyin, bedeninizle boş bir bambu gibi olun. Ne verin ne alın, zihninizi dinlendirin.

Mahamudra hiçliğe kilitlenmiş bir zihne benzer. Bunu uygulayarak zamanla Budizm'e erişeceksiniz.

Paramita ve mantra uygulamaları vecize ve hükümlerdeki talimatlar, okul ve kutsal kitap öğretileri doğuştan gerçek anlayışını getirmez. Çünkü eğer arzu dolu zihin bir amaca yönelirse, bu sadece ışığı gizler. Tantrik hükümleri muhafaza eden ama ayrım yapan kişi, samaya ruhuna ihanet eder.

Tüm aktiviteyi bırakın. Tüm arzuları terk edin, bırakın düşünceler okyanus dalgaları gibi yükselip alçalsın. Bir yerde kalmayan ya da fark gözetmeme prensibine zarar vermeyen kişi Tantrik kuralları destekler. Arzuları terk eden ve ona buna sarılıp yapışmayan kişi, kutsal kitaplar ya da yazılarda verilen gerçek anlamı idrak eder.tilopa3

Mahamudra'da insanın tüm günahları yanar; Mahamudra'da insan bu dünya hapishanesinden serbest bırakılır. Dharma'nın en yüce meşalesidir bu. Buna inanmayanlar aptaldır, sonsuza kadar üzülecek, acı çekeceklerdir.

Kurtuluş çabası için insanın bir guru ‘ya güvenmesi gerekir. Zihniniz onun kutsamasını aldığı zaman özgürlük geldi sayılır. Ne yazık ki bu dünyada her şey anlamsızdır ve keder, acı tohumudur. Küçük öğretiler insanları etkiler; insan sadece büyük öğretileri izlemelidir.

İkiliğe üstün gelmek krallara layık, muhteşem bir görüştür. Şaşkınlıkları fethetmek kralca bir uygulamadır. Uygulamasız yok tüm Budaların yoludur. Bu yoldan yürüyen kişi Budizm'e ulaşır. Bu dünya hayaller, rüyalar gibi geçicidir. Onun maddesi yoktur. Reddedin onu ve akrabalarınızı terk edin, arzu ve nefretin iplerini kesin ve dağlarda, ormanlarda meditasyon yapın.

Eğer çabalamadan, doğal halinizle rahat kalırsanız, çok geçmeden Mahamudra'yı kazanır, erişilmeze erişirsiniz.

tilopa4

Ağcın kökünü sökerseniz yaprakları solar, kurur; zihninizin kökünü sökerseniz samsara düşer. Lambanın ışığı, uzun kalpas'ın karanlığını biranda yok eder; güçlü zihnin ışığı içinde ve ışık cehalet örtüsünü yakar. Zihne yapışan insan zihnin ötesindeki gerçeği göremez. Dharma'yı uygulamaya çabalayan insan, uygulama - ötesi gerçeği bulamaz. Zihin ve uygulama ötesinde ne olduğunu anlamak için, insan zihin köklerini söküp kurtulmalı ve çıplak gözle bakmalıdır. İnsan böylece tüm farklılıklardan kopmalı ve rahat olmalıdır.

İnsan vermemeli, Almamalı ama doğal kalmalı; Çünkü mahamudratüm almanın ve reddetmenin ötesindedir. Alaya mademki doğmadı. Kimse onu engelleyemez ya da kirletemez; tüm görünüşler doğmamış âlemde kalarak, Dharmata'nın içinde eriyip dağılacak ve benlikçilik ve kibir hiçliğe karışacak, kaybolacaktır.

Yüce anlayış onun, bunun, her şeyin üstündedir. Yüce hareket, bağlanmadan kucaklar büyük becerikliliği Yüce başarı, içte var olmayı umut olmadan idrak etmektir. Bir yogi başlangıçta zihninin bir çavlan gibi aktığını hisseder; sular yolun ortasında ganj nehri gibi ağır akar; sonunda oğul ve anne ışıklarının birleştiği engin bir okyanus olur.