Related discussions

nills Discussion started by nills 14 years ago

Bir keresinde, içsel duygularımı gözlemek ve davranışımı gözlemlemek amacıyla sessizlik uygulaması yapıyordum. Ra­ma'nın doğum yeri olan Ayodhya'nın dışındaki Saryu Nehri'nin kıyısında oturuyordum. Civardaki halk, benim konuşmama tem­rini yaptığımı ve yiyecek isteyemeyeceğimi biliyor ve her gün bir öğün yemek getiriyorlardı. Yaz mevsiminde olduğumuz için her­hangi bir barınağa ihtiyaç duymamıştım. Bir akşam aniden kara bulutlar belirdi ve bardaktan boşanırcasına yağmur yağmaya başladı. Yanımda, örtünmek için kullandığım uzun bir battaniye­den başka bir şey yoktu. Sığınmak için civardaki mabetlerden birine doğru yola koyuldum. Karanlık basmıştı bile. Mabedin ar­ka kısmındaki sütunlu giriş yerine tam oturmuştum ki, ellerinde bambu sopalarla birlikte üç mabet bekçisi ortaya çıktı ve orada ne yaptığımı sordular. Benim bir hırsız olduğumu sanmışlardı. Konuşmama temrini yaptığım için onlara bir cevap veremedim. Bunun üzerine sopalarla beni dövmeye başladılar. Yediğim dar­belerin altında şuurumu kaybetmiştim. Bu arada, gürültüleri du­yan mabet rahibi, elinde lambasıyla olay yerine gelmiş. Beni çok iyi tanıyan rahip, başımın kanadığını, vücudumun çürüklerle do­lu olduğunu görünce dehşete düşmüş. Kendime geldiğimde, ra­hip ile mabet hizmetkârları yaptıkları büyük hatadan dolayı özür dilemeye başladılar. Zahitlik hayatının kolay olmadığını o gün anlamıştım. Kendi kendimi yetiştirmeye devam ettim ama kent­lerde dolaşmaya son verdim.

           Tüm eğitim ve tedavi yöntemleri içinde en yükseği; kişinin kendi zihninin, eylemlerinin ve sözlerinin sürekli olarak şuurun­da olmasını sağlayan, kendi kendini yetiştirme yöntemidir. Sankalpa'mı (doğru kararlılık) geliştirmeye ve duygularımı, düşün­celerimi, sözlerimi ve hareketlerimi daima denetlemeye çalışır­dım. O günlerde gördüm ki, şuurlu zihnimi her ne vakit meditas­yonla yatıştırsam, aniden şuurdışı zihnimden düşünce kabarcık­ları ortaya çıkıyordu. Zihni ve uğradığı değişimleri kontrol etmeyi öğrenirken; kendi kendini gözlemleme, analiz etme ve meditas­yon yapma sürecinden geçmek gerekir. Zihni kontrol etmeyi öğ­renmem ve şuurlu zihin ile şuurdışı zihin arasındaki ilişkiyi dik­katlice etüt etmem, uzun bir süre aldı. Bir çok kereler, "İşte şim­di düşüncelerime hakim oldum. Zihnim benim kontrolüm altında" diye düşünmüşümdür. Fakat bir kaç gün sonra, şuurdışının de­rinliklerinden bilinmeyen bir düşünce kabarcığı ortaya çıkmış ve şuurlu zihnimi kontrol altına alarak, tavırlarım ile davranışımı et­kilemiştir. Zaman zaman hayal kırıklığına uğradığım ve karam­sarlığa kapıldığım da olmuştur ama daima karşıma bana yar­dım eden ve yol gösteren biri çıkmıştır.

           Yüksek gayelere yönelik bir kişi olunduğunda, başlangıçta pek bir şey beklemeksizin, meditasyon uygulamasında daima ihtiyatlı ve karalı olmak gerekir. Bana, derhal sonuç veren bir meditasyon yönteminin olmadığı söylenmişti. Modern öğrenciler meditasyondan hemen sonuç olmayı umarlar ve bu bekleyiş, onların, spiritüel deneyimler sandıkları, ama aslında şuurdışı zi­hinlerinin ürünlerinden ibaret olan bir çok şeyi tahayyül etmeleri­ne ve halüsinasyon halinde deneyimlemelerine yol açar. Bunun sonucunda da uğradıkları hayal kırıklığı dengelerini yitirmelerine sebep olur veya meditasyondan vazgeçerler yahut da geliş­meleri için zararlı olan garip yöntemlerin izleyicisi haline gelirler.

Swama Rama, Himalaya Yogileri -1, Başkent Ofset-İstanbul.



--