nills Discussion started by nills 14 years ago

Beyin ve beden, hücrelerine kadar iç içe olan tek bir bütündür; öyle ki bu bütüne sadece beyin dediğimiz takdirde yanlış olmaz; işlevleri itibariyle beyin ve beden karşılıklı olarak birbirlerini geliştirir veya yıkıma uğratırlar. Zihin ve şuur olarak adlandırdığımız enerji alanları ise beyin yoluyla bu bütüne hâkim olurlar. İnsanın bir şuur varlığı olarak bedeni ve beyni üzerinde hâkimiyeti olması gerekirken, bu hâkimiyet, şuurun zafiyeti nedeniyle büyük ölçüde zihin tarafından kullanılmaktadır. Bunun sonucu olarak da, inanmayacağımız kadar muazzam gücü ve olanakları olan beynimizin kozmik bağlantısı en düşük seviyeye inmektedir.

           Bugün her alanda içinde bulunduğumuz başarısızlıklar, beynimizi doğru kullanamamaktan daha iyi bir ifadeyle beynimizin kullanımını ehliyetsiz zihnimize bırakmış olmamızdan kaynaklanmaktadır. Zihnimiz, bizi halka halka sarmış olan, aile, okul, iş, arkadaş çevrelerinden başlayarak tüm dünyamıza hâkim olan başarı, güç, mutluluk anlayışlarından oluşmuştur. Hiç farkına varmadan içselleştirdiğimiz bu başarı, güç ve mutluluk anlayışı, başarısızlık korkusunu da beraberinde getirmektedir. Başarısızlık korkusu ise olumsuz düşünceler, kaygılar ve düşük özgüven yaratmaktadır. Bu durum düşünce yeteneğimizi kısıtlamakta, beynimizin olanaklarını kullanabilmemiz için gereken konsantrasyonu engellemektedir.

           Zihin alanımız, kozmik bağlantıyı engellediği için gerçek yeteneklerimizi kullanamıyoruz; gerçek yeteneklerimizi kullanamadığımız için de zihin alanımızın bizi engellemesinin önüne geçemiyoruz. İşte bu kısır döngüden kurtulmak için, günümüzde bir taraftan büyük ilahi bilgiler dünyanın her yanına ulaşırken, diğer yandan da bu bilgilerin eyleme geçebilmesi, insanın üst kimliğine doğru bir değişimi başlatabilmesi için bir takım teknikler çeşitli kurslar seminerler aracılığı ile isteyenlere öğretilmektedir. Bu tekniklerin ortak amacı beyin dalgalarının istemli kullanımıdır. Çünkü beynimizin kozmik bağlantısı bu dalgalar aracılığıyla olduğu gibi, maddi yaşam koşullarına karşı güçlü bir duruş da bu dalgalar aracılığı ile olmaktadır. Beynimize bilincimizin hâkim olmasında öncelik, dünya yaşamımızı doğru yönde güçlendirmektir. Bu güçlenme ise zihni yükselterek başlar. Zihindeki yersiz duygusal yüklerin boşaltılması, zihnin ve şuurun yükselmesi tedricen büyük gerçeklerle bağlantıyı sağlar. Ve kademe kademe beynimizin, yükselmiş zihnimizin olanaklarını keşfederiz.

           Beynimizin bilinen beş seviyede dalga yayını vardır. Bunlar, alfa, beta, gama, delta, teta dalgalarıdır. Alfa 8–13, beta 14–30, gama 30–50, delta 4–7, teta 3–5 frekansta titreşir. Frekans bir saniyedeki titreşim sayısıdır.

           Beyin dalgalarını istemli olarak kullanabilme teknikleri daha çok Alfa dalgalarına yöneliktir. Alfa seviyesinin, sağlıklı olmak için gerekli olduğu bilinir; Alfa dalgaları fizik bedeni yeniler, iyileştirir. Günlük yaşamımızı sürdürmemiz için çok etkilidir. Aslında zihnimiz ve vücudumuz dinlenmiş olduğunda çok daha algılayıcı ve açık oluruz, bu durumda zihinlerimiz çok açıktır. İyi kararlar alırız, eksiksiz planlama yaparız ve çok daha üretken bir şekilde çalışırız. Alfa dalgalarına sürüklenme bizi sadece dinlenme ve zihinsel derinlik sağlamayacak eğer şu anki sonuçlarla ele alınırsa, “zihinsel kapasitemizi” güçlendirecektir. Alfa dalgaları, gözleri açık bir kişide alışılmamıştır ancak kişi uykuya geçerken görülebilir. Alfa üretimindeki artış hem Zen hem de Yoga meditasyonlarına eşlik etmektedir. Uyanık olduğumuz durumda gerekli zihinsel sükûnet sağlanabildiğinde Alfa dalgaları ortaya çıkar ve zihnin belli bir konuya uzun süreli odaklanmasını, öğrenmenin daha hızlı ve çabuk olmasını sağlar.

           Teta dalgaları duygusal durumlar, yaratıcı düşünceler ve önemli teoriler üretilirken yayılır. Uyanık bir kişide çok ender bulunur. Teta her ne kadar normalde uyku hali ile ilintili ise de onlar ani iç görü ya da ilham anında ve derin şifa meditasyonu sırasında birdenbire ortaya çıkar.

           Gevşeme ve meditasyon seansları sırasında alfa dalgaları sabit halde bulunurlar ayni şekilde teta dalgaları da bütün bireylerde rahat ve sakin bir duruma işaret eder. Bu dalgaların istemli olarak kullanılabilmesi için çok etkili bir zihin kontrolü gerekir. Daha sonraki safhalarda ise pratiklerle zihin yükselir ve olumsuz duygular azalır. Bu çalışmalarda kullanılan tekniklerin amacı genellikle sağlıklı ve huzurlu olmaya, uzun süre bir konuya odaklanabilmeye, kolay ve hızlı öğrenmeye ve hafızayı güçlendirmeye kısacası yaşam başarılarına yöneliktir. Bir ruhsal mesajda “kendi düzenlerine yetişemeyenler, bizim düzenlerimize hiç yetişemezler.” ifadesi vardı. Nitekim beyin dalgalarının metafizik boyutta kullanılabilmesi için önce bu başlangıç eğitimlerine gerek vardır. Aksi halde ciddi tehlikeler yaratacağı açıktır. Eğitimlerin sonunda kişi isterse o seviye ile yetinir, isterse daha sonraki adımları atar.