burak Discussion started by burak 14 years ago

Ses tedavisi binlerce yıl evvelinden bugüne devam eden şifa yöntemlerinden biridir. Kullanılan ses vücut genelinde ölçülebilir titreşimsel bir his üretir, hücrelerin ve organ sistemlerinin organizasyonunu etkiler. Sesin belli formları ve frekansları canlı yapılara şifa verici etki yapar. Sesle şifada önemli olan şey hangi ses frekanslarının, çeşitli düzensizliklerde vücuda uygulanabileceğini ve bu seslerin nasıl uygulanması gerektiğini bilmektir.

Bu konuda günümüzde yoğun çalışmalar yapılmakta. İngiltere'de Dr Peter Guy Manners, vücuttaki akupunktur noktalarına belirli frekanstaki ultrasonik dalgaları uygulayarak bazı hastalıkları önemli ölçüde iyileştirebileceğini keşfetti. Kaliforniya'da Dr İrving Oyle, ağrıyan kas ve kemikleri iyileştirmede sonopunkturu başarıyla uyguladı. Ultrasaund hastalarda yaygın bir biçimde kullanılan bir terapi formudur. Özel olarak yerleştirilmiş hoparlörleri olan masalar (ses masaları)kullanılıyor. Hastayı yıkayan sesler, klasik müzik ritimleri çalındığında oluşan sakinleştirici, meditatif duruma benzer rahatlatıcı bir etki üretebiliyor. Ses terapisti, ses parçalarını seçmede burada sezgisini kullanıyor.

Müzik ve duygular arasındaki bağı araştıran bir müzisyen olan Manfred Clynes, bir parmak ucunun, bilinçsiz olarak aşağıya doğru yarattığı basıncın şablonunu kaydeden, özel bir PARMAK ÇEVİRGEÇİ geliştirdi. Bu alete bağlanan kişiye belli müzik parçaları dinletildiğinde parmak ucunun basıncında belirli şablonlar tekrarlanırken, müziğin bu şablonları etkilediğini tespit etti ve bu şablonların belli duygularla ilgili olduğunu da buldu. Belli duygusallığı uyandıran klasik bir parça, birçok farklı dinleyicide aynı duyguyu meydana getiriyordu. Clynes ''sentik dalga formları''adını verdiği parmak çevirgeci kayıtları ile duygusal şablonu grafiksel olarak kaydediyordu. Sentik dalga formu şablonlarının bilinçsiz kas hareketlerince üretilmesi bireylerin duygusal durumları hakkında bilgi verir. Bu bağlamda ses/müziğin bilincin farklı hallerini meydana getirdiği söylenebilir ve bundan şifada yararlanabileceği açıktır.

Bioakustik metodun yaratıcısı Sharry Edwards İNSANLARDAN GELEN BELLİ SES FREKANSLARINI DUYABİLDİĞİNİ keşfetmişti. Edwards'ın duyduğu ses frekanslarının kaydedilmiş olduğu teyplerle yapılan denemeler seslerin dinleyiciler üzerinde ancak kendi eşsiz nota ve frekanslarını duydukları zamanlarda şifasal etkiler yarattığını ortaya koydu. Edwards'ın duyduğu ses kişinin enerji sahasınca atlanan bir çeşit frekanstı. Bu atlanan nota veya ses frekansı, onun kendi sesini çalarak, kişinin kendi alanına uygun bir biçimde restore edildiğinde, çeşitli şifa etkileri kaydedildi. Edwards kişinin KİLİT FREKANSININ KENDİ SONİK ÖRÜNTÜLERİNİN bilgisayar analizlerinden de anlaşılabilir diyor.

Edwards'ın bu sesle şifa metodunu kullandığı önemli vakalardan birisi, şiddetli bir çinko zehirlenmesine maruz kalmış bir kişiydi. Durumu vahimdi. Hasta yoğun bakımdaydı ve bir kaç inmenin yanı sıra birçok majör organ sistemleri yetmezliği gelişmişti. Hastanın kendi kilit ses frekansına 15 dakikalığına tutulduğunda, yaşam işaretleri dengeli, normal bir hale gelmişti. Sesin etkisinden şüphelenen doktorlar teybi kapattıklarında hastanın durumu bir kaç dakika İçinde yine eski kritik hale dönüşüverdi. Dr.lar sesi tekrar başlattıklarında hasta tekrar düzelmişti. Biyoakustik teyple uygulama devam ettiğinde fazla çinko vücuttan atıdı. İlginç bir biçimde hastanın saçları kırmızı ve tellenmiş bir görüntü almıştı.

Bir başka vaka, motosiklet kazasında adamın diz kapağı 36 parçaya ayrılmış, kaval kemiği parçalanmış, büyük atar damar kopmuştu. Doktorlar hastanın asla yürüyemeyeceğini düşünüyorlardı. Edwards, kalsiyum ve magnezyumun atomik ağırlıklarına dayalı sonik frekanslardan hazırladığı ses teybiyle hastanın ağrıları hızla kayboldu ve 10 hafta içinde tekrar yürüyordu. Doktorlar, çekilen röntgende hastanın yeni bir diz kapağı geliştirmiş olduğunu görünce büyük bir şaşkınlık yaşadılar.

Gizli Enerji Terapileri – Dr. Richard Gerber

Dharma Yayınları