BİR DOKTORUN ÖYKÜSÜ
Related discussions
nills
Discussion started by nills 14 years ago
BİR DOKTORUN ÖYKÜSÜ
Bir öğretmen nasıl olmalı?
Öğrencilerin başarısızlıklarının arkasında yatan
nedenler konusunda bize ders verecek olan çok duygusal, yaşanmış bir
öykü.
Mutlaka okuyun...
Okulun ilk gününde 5 nci sınıfın önünde dururken, öğretmen çocuklara bir
yalan söyledi. Çoğu öğretmen gibi, öğrencilerine baktı ve hepsini aynı
derecede sevdiğini söyledi.
Ancak, bu imkânsız idi, çünkü ön sırada,
oturduğu yerde bir yana kaykılmış, ismi Teddy Stoddard olan küçük bir
oğlan vardı.
Bayan Thompson bir yıl önce Teddy´yi izlemişti
ve diğer çocuklarla iyi
oynamadığını, elbiselerinin kirli olduğunu ve sürekli olarak kirli dolaştığını
gözlemişti. İlave olarak, Teddy tatsız olabiliyordu.
Bu öyle bir noktaya geldi ki, Bayan Thompson onun kâğıtlarını büyük
kırmızı bir kalemle işaretlemekten, kalın çarpılar (X) yapmaktan ve kâğıdının üstüne büyük “F” (en düşük
derece) koymaktan zevk alır oldu.
Bayan Thompson´un okulunda, her çocuğun geçmiş kayıtlarını incelemesi gerekiyordu ve Teddy´nin
kayıtlarını en sona bıraktı. Ancak, onun hayatını gö
zden geçirdiğinde, bir sürpriz ile karşılaştı.
Teddy´nin birinci sınıf öğretmeni söyle yazmıştı,
“Teddy gülmeye hazır parlak bir çocuk. Ödevlerini derli toplu ve temiz yapıyor ve çok terbiyeli. Onun
etrafta olması çok eğlenceli.”
İkinci sınıf öğretmeni şöyle yazmıştı,
“Teddy mükemmel bir örgenci, sınıf arkadaşları tarafından çok seviliyor, ama annesinin ölümcül bir
hastalığı olduğu için sıkıntı içinde ve evdeki yasamı mücadele içinde geçiyor.”
Üçüncü sınıf öğretmeni söyle yazmıştı,
“Teddy´nin annesinin ölümü onun için çok zor oldu. Teddy elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor, ama babası ona ilgi göstermiyor ve eğer bazı adımlar atılmazsa evdeki yasamı yakında onu etkileyecek.”
Teddy´nin dördüncü sınıf öğretmeni şöyle
Yazmıştı, “Teddy içine kapanık ve okulda derslere çok fazla ilgi
göstermiyor. Çok fazla arkadaşı yok ve bazen sınıfta uyuyor.”
Bayan Thompson problemi kavradı ve kendinden utandı.
Öğrencileri ona güzel kurdelelerle ve parlak kâğıtlarla sarılmış Noel
hediyeleri getirdiğinde bile çok kötü hissetti, Teddy´nin ki hariç.
Teddy´nin hediyesi bir marketten aldığı
kalın, kahverengi ambalaj kâğıdı ile beceriksizce sarılmıştı, Bayan Thompson onu diğer hediyelerin
ortasında açmaktan acı duydu.
Bayan Thompson paketten taşlarından bazıları düşmüş yapma elmas taşlı bir bilezik ve çeyreği dolu olan
bir parfüm şişesi çıkarınca çocuklardan bazıları gülmeye başladı.
Ama o bileziğin ne kadar güzel
olduğunu haykırdığında çocukların gülmesini engelledi, bileziği taktı ve parfümü bileklerine sürdü.
Teddy Stoddard o gün okuldan sonra öğretmenine şunu söylemek için kaldı,
“Bayan Thompson, bugün aynı annem gibi kokuyordunuz”.
Çocuklar gittikten sonra, Bayan Thompson en az bir saat ağladı. O günden sonra, okuma, yazma ve
aritmetik öğretmeyi bıraktı. Bunun yerine, çocukları eğitmeye başladı.
Bayan Thompson Teddy’m özel dikkat gösterdi. Onunla çalışırken, zihni canlanmaya başlıyor
görünüyordu. Onu daha fazla teşvik ettikçe, daha hızlı karşılık veriyordu.
Yılın sonuna kadar, Teddy sınıftaki en zeki çocuklardan biri oldu ve tüm çocukları aynı derecede sevdiği
yalanına rağmen, Teddy onun gözdelerinden biri idi.
Bir sene sonra, Bayan Thompson kapısının altında
Teddy´den bir not buldu, ona hâlâ tüm yaşamında sahip olduğu en iyi öğretmen olduğunu söylüyordu.
Altı yıl sonra Teddy´den bir not daha aldı. Liseyi bitirdiğini, sınıfında üçüncü olduğunu ve onun
hâlâ
hayatındaki en iyi öğretmen olduğunu yazmıştı.
Bundan dört yıl sonra, bazı zamanlar zor geçmesine rağmen okulda kaldığını, sebatla çalışmaya devam
ettiğini ve yakında kolejden en yüksek derece ile mezun olacağını yazan başka bir mektup aldı.
Yine Bayan Thompson´un tüm yaşamındaki en iyi ve ne favori öğretmen olduğunu yazmıştı. Sonra dört
yıl daha geçti ve başka bir mektup geldi.
Bu kez fakülte diplomasini aldıktan sonra, biraz daha ilerlemeye karar verdiğini açıklıyordu. Mektup onun
hâlâ
karsılaştığı en iyi ve en favori öğretmen olduğunu açıklıyordu.
Ama şimdi ismi biraz daha uzundu.
Mektup söyle imzalanmıştı, Theodore F. Stoddard, MD. (Tıp doktoru).
Öykü burada bitmiyor. Görüyorsunuz, ortaya çıkan başka bir mektup var. Teddy bir kızla tanıştığını ve
onunla evleneceğini söylüyordu. Babasının birkaç hafta önce vefat ettiğini açıklıyordu
Ve evlenme
töreninde Bayan Thompson´un damadın annesine ayrılan yere oturup oturamayacağını soruyordu.
Şüphesiz Bayan Thompson bunu kabul etti. Ve tahmin edin ne oldu?
Taşları düşmüş olan o bileziği taktı.
Dahası, Teddy´nin annesinin süründüğü parfümden sürdü.
Birbirlerini kucakladılar ve Dr. Stoddard, Bayan Thompson´un kulağına şöyle fısıldadı, “Bana inandığınız
için teşekkür ederim Bayan Thompson. Bana önemli olduğumu hissettirdiğiniz ve bir fark yaratabileceğimi
gösterdiğiniz için çok teşekkür ederim”
Bayan Thompson, gözlerinde yaşlarla fısıldadı, şöyle dedi, “Teddy,
yanlış şeylere sahiptin. Bir fark yaratabileceğimi bana öğreten sensin.
Seninle tanışıncaya dek, nasıl
öğreteceğimi bilmiyordum”.
(Teddy Stoddard, Deş Moines´teki Stoddard Kanser Binası olan Iowa Methodist´te doktordur.)