burak Discussion started by burak 14 years ago

 

Cep telefonları artık hayatımızın bir vazgeçilmezi oldu. Birçok kişi (ben de dâhil), cep telefonsuz yaşadığımız dönemi hatırlamıyor bile. Cep telefonları yüzünden ev telefonlarını iptal eden bizim neslimiz yanında, mektup yazmayan, ankesörlü telefonla konuşmayı hiç tecrübe etmemiş nesiller de yavaş yavaş yetişiyor.

Şimdi 3G teknolojisi de gelmiş olan bu teknoloji icadı bize kolaylığın yanında dert de getirdi mi? Gülü seven dikenine katlanır misali bu teknolojinin dikeni bizim katlanabileceğimiz türden mi? Cep telefonları kansere yol açar mı?

Bu yazıda, tıp eğitiminin biz doktorlara içselleştirdiği ancak size yabancı gelen kelimelerden olabildiğince kaçınarak bu çok önemli konuda sizleri biraz bilgilendirmeye çalışacağım.

Yeni çalışmalara ve bunların sonuçlarına göre maalesef size olumlu bilgiler aktaramayacağım ve belki de moralinizi bozacağım ama devam eden satırları okumanız sizin ve yakınlarınızın sağlığını olumlu yönde etkilerse bu yazı amacına ulaşmış olacaktır.

Bilim dünyasında uzun süredir süregelen cep telefonlarının olası zararlı etkileri tartışması, Surgical Neurology adlı tıp dergisinde Khurana ve arkadaşlarının yazdığı bir makaleyle adeta yön değiştirdi. Birçok çalışmanın bir özeti ve derlendirmesi olan bu makalede, 10 yıldan daha fazla süre cep telefonu kullananlarda glioma ve akustik nöroma adı verilen beyin kanserlerinde istatistiksel olarak önemli oranda daha fazla artış olduğu belirtildi.[1]

Tamam da bu ne anlama gelmekte? Cep telefonlarımızı çöpe mi atmalıyız? Tabii ki artık bu mümkün değil. Bu yüzden lütfen aşağıdaki satırları dikkatle okuyunuz ve tanıdıklarınızı bilgilendiriniz.

Cep telefonlarının yaydığı radyasyon değeri SAR denen birimle ölçülüyor.[2] Bu birim, vücudun 1 kilogramını 1 santigrat derece yükselten elektromanyetik enerji miktarını tanımlıyor. Her cep telefonun marka ve modelinin yaydığı bir SAR yani radyasyon değeri mevcut. Bu değerleri internetten bulabilirsiniz.[3]

Bir doktor olarak, ne yapmamız gerektiğini söyle derseniz, onu da söylerim; işte öneriler:

  1. Düşük SAR değeri olan telefon kullanın. SAR değeri 2’nin altında olanların Amerika’da ve 1.6’nın altında olanların ise Avrupa’da satışı serbesttir ama size olabildiğince az SAR değeri olanı tercih edin. Üşenmeyin ve mümkünse bu yazının altında kaynak olarak verdiğim yazıları internette okuyun.
  2. Cep telefonuyla sadece gerektiği kadar konuşun. Bedava kontörüm, dakikam var diye sürekli konuşmayın.
  3. Cep telefonu ile çok konuşmanız gerekiyorsa kablolu kulaklık kullanın. Kablolu kulaklık ile konuşmak özellikle Avrupa’da çok yaygındır. Üşenmeyin kulaklıkla konuşmanız sizi koruyacaktır.
  4. Özellikle çocuğunuzun cep telefonu ile konuşmasını sınırlandırın, mümkünse konuşturmayın.
  5. Yatarken cep telefonunuzu yakınınızda şarj etmeyin. Telefonu olabildiğince uzakta tuttun.
  6. Aradığınız kişi telefonu açmadan telefonu kulağınıza götürmeyin. Çünkü telefon şebeke ile irtibat halinde iken en çok radyasyonu yaymaktadır. Karşı taraf telefonu açsın öyle kulağınıza yaklaştırın.
  7. Araçta hareket halinde iken uzun süre cep telefonuyla konuşmayın. Hareket halinde telefon sürekli şebeke değiştirir ve bu sebeple daha fazla radyasyon yaymaktadır.

    İnsanın yarattığı teknoloji insana bazen yarardan çok zarar verebiliyor. Bunu asgariye indirmek için ise maalesef biraz dikkat etmemiz gerekiyor.

[1] V. G. Khurana ve diğ., “Cell phones and brain tumors: a review including the long-term epidemiologic data,” Surgical Neurology 72, no. 3 (2009): 205-214

[2] “SARVALUES --,” http://www.sarvalues.com/

[3] “Cep Telefonları SAR Değerleri,” http://www.gnrk.gazi.edu.tr/sar.htm