burak Discussion started by burak 14 years ago

...
Ben 'Bu anın keyfini çıkarın.Mutlu olun' mu diyorum? Hayır...
Bu anın 'oluşuna' izin verin.Bu yeter.
Teslimiyet bu ana teslim olmaktır,onunla bu 'anı yorumladığınız bir öykü'ye değil.
Örneğin,siz sakatlanmış ve artık yürüyemiyor olabilirsiniz.Bu durum olduğu gibidir.
Belki zihniniz şimdi şöyle diyen bir öykü yaratmaktadır: "işte yaşamım bu hale geldi.Sonunda kendimi bir tekerlekli sandalyede buldum.Yaşam bana acımasız ve adaletsiz davrandı.Ben bunu haketmiyorum."
Bu anın oluşumu kabullenebilir,Ve onu zihnin onu çevresinde yarattığı öyküyle karıştırmayabilir misiniz?
Teslimiyet siz artık,"Bu benim başıma neden geliyor?" diye sormadığınızda gelir..
Görünüşte en kabul edilemez ve acı verici durumun içinde bile daha derin bir iyilik,bir hayır gizlidir, ve her felaket ilahi bir inayet tohumu içerir.
Tarih boyunca,büyük kayıp,hastalık yada yaklaşan ölüm karşısında görünüşte kabul edilemez olayı kabul etmiş ve böylece "tüm anlayışı aşan huzuru" bulmuş kadınlar ve erkekler olmuştur.
Kabul edilemez olanı kabullenmek dünyada en büyük inayet kaynağıdır.
Tüm yanıtların ve açıklamaların iflas ettiği durumlar vardır.Yaşam artık bir anlam ifade etmez.Ya da ıstırap içinde birisi gelip sizden yardım ister,ve siz ne yapacağınızı veya ne söyleyeceğinizi bilemezsiniz.
Siz bilmediğinizi tamamen kabullendiğinizde, sınırlı düşünen zihinle yanıtlar bulmaya çalışmaktan vazgeçersiniz, ve işte ve ozaman daha büyük bir zeka sizin vasıtanızla iş görebilir.Ve daha büyük zeka onun içine akıp ona ilham verebileceğinden, düşünce bile o zaman bundan yararlanabilir.
Bazen teslimiyet, anlamaya çalışmaktan vazgeçmek ve bilmemekten ötürü rahat olmak anlamına gelir.
... Eckhart Tolle-Dinginliğin Gücü kitabından.