Related discussions

spiritual Discussion started by spiritual 14 years ago

1- İnsanların çoğunluğunda irâde, etkisini özellikle bedende sürdürmektedir.

İçgüdüseller (instinctifs) diye adlandırılabilecek bu insanlar, sadece maddî işlere değil, zekâlarını fizik âlemde geliştirmeye ve uygulamaya da yatkındırlar ve daha ziyade ticaret ve sanayi ile uğraşırlar.



2- Tekâmülün ikinci derecesine mensup insanlarda irâde ve şuur, ruhta ikâmet etmekte, anlama yeteneğini teşkil eden ve zekâ tarafından harekete geçirilen hassasiyet şeklinde kendini göstermektedir.

Tinselciler (animiques) veya tutkucular (passionnels) diye adlandırabileceğimiz bu insanlar, tutkularının seviyesine göre, ya savaşçı, ya da şair olurlar.

Bilim adamları ile edebiyatçıların çoğunluğu, bu kategoridedir.

Tutkuları yüzünden kılıktan kılığa sokulan, sınırlı görüşleri sebebiyle dar kapsamlı fikirler içinde çırpınan bu insanlar, arı fikre ve evrenselliğe asla ulaşamazlar.

Bu insanlarda zekâ, çoğu kez tutkuların uşağı durumundadır.


3- İradenin, en ön planda ve bağımsız olarak saf müdrikenin bünyesinde faaliyet gösterdiği,

zekânın faaliyeti esnasında, ihtirasların zorbalığından ve maddenin sınırlayıcılığından korunma alışkanlığı edinmiş

üçüncü kategori insanlara, çok daha ender rastlanmaktadır.

Bu nitelik, kişilerin sahip oldukları kavram ve görüşlere bir evrensellik kazandırmaktadır.

Aydınlar (intellectuals) diye isimlendirebileceğimiz bu insanlar, Pythagoras ve Platon'a göre vatan uğruna şehit olanlar,

birinci sınıf şairler, özellikle filozoflar ve bilgelerdir.

Beşerîyeti yönetmesi gerekenler de bunlardır.

Bu insanlarda tutku sönmüş değildir. Zira tutku olmadan hiç bir şey yapılamaz.

Tutku, moral âlemde, ateş ve enerji gibi harekete geçirici etken (Force motrice / driving force) mertebesindedir.

Bu insanlarda tutkular, zekânın hizmetkârı hâline dönüşmüştür.


4- En yüksek beşerî ideal, zekânın, ruh ve iç güdü üzerindeki hâkimiyetine, irâdenin tüm varlık üzerindeki hâkimiyetini de ilave etmiş,

dördüncü derece mensubu insanlar tarafından tahakkuk ettirilmektedir.

Tüm güç ve yeteneklerinin üzerinde hâkimiyet kurmuş olan bu kişiler, tasarruf ehli bireylerdir.

Bunlar, insana özgü üçlemede, (trinité) vahdeti sağlamış kişilerdir.

Hayatın tüm güçlerini bir araya getirip kümeleştiren bu hârika konsantrasyon sayesinde irâdeleri, diğer irâdelerin içine yansıtıldığında, sınırsız sayılabilecek bir güç kazanmakta ve ışıl ışıl parlayan bir sihir hâline dönüşmektedir.

Bu kişilere insanlığın temel direkleri, "yüce inisiyeler", ya da beşerîyetin çehresini değiştiren bireyler diyoruz.

ALINTI..