Related discussions

nills Discussion started by nills 14 years ago

Bakış açısı, sergilediğimiz davranışların ve yaklaşımların temelinde yer alan yapıdır. Günlük hayatımızda girdiğimiz tartışmalar, belli gruplara ve oluşumlara yönelik hislerimiz, okuduğumuz kitaplar ve daha pek çok şey, sahip olduğumuz bakış açısının süzgecinden geçer.

           Bakış açısı bu açıdan bizi belirsizliklerden kurtarır. Bu nedenle bakış açısına sahip olmak gerekir. Yalnız bakış açısına sahip olmak kadar doğru bakış açısına sahip olmak da önemlidir. Etrafımızda doğru bakış açıları kadar yanlış veya eksik bakış açıları da vardır.

           Bakış açısının önemli bir özelliği öğrenilir olmasıdır. Bazen kendi birikim ve deneyimlerimizle, bazen de başkalarından etkilenerek öğreniriz. Bazen de bakış açısı adeta enjekte edilir insanlara. Bu şekilde olaylara ve gelişmelere benzer açılardan yaklaşmak nesiller boyu devam eder durur. Dolayısıyla bakış açıları insanları, toplumu ve düşünme biçimlerini sürekli olarak yeniden üretir.

           Bakış açıları insanı, düşünme, fikir üretme ve harekete geçme konusunda zenginleştirebileceği gibi esir hale de getirebilir. O halde özgürlüğümüzü ve yaratıcılığımızı zenginleştirecek bir bakış açısına sahip olmamız gereklidir. Bu nedenle bakış açımızı sürekli sınamalı, geçerliğini sürdürüp sürdürmediğini görmeliyiz. Aksi takdirde hiçbir mantığı, pratik değeri olmayan söylemleri, fikirleri tekrarlar dururuz.

           Maalesef genç kuşaklarımız yeterli bir bakış açısından genellikle mahrumdur. Ya da kavga, çatışma ve eski zamanların toplumsal yapısının devamını sağlamak için ileri sürülmüş bakış açılarının kuşatması altındadır. Ne yazık ki geçmişte şu veya bu şekilde belli kamplarda bulunan kişilerin, aydınların çoğu o zamanlar yanılmış olsalar bile bunu itiraf etmek bir yana, ulaşabildikleri bireylere yirmi otuz yıl öncesinin yanlışlıklarını efsanevi bir havayla ambalajlayarak sunmakta. Ve bunlardan etkilenmiş olan gençler hiçbir geçerliği kalmamış olan kavramları ve söylemleri tekrarlayıp durmaktalar.

           Konuştukları her konuyu, sahip oldukları bakış açısı ile ilişkilendirmekteler. Oysa etrafımızdaki her olup biteni açıklayabileceğimiz bir bakış açısının olması mümkün değildir. Bu nedenle hayatın ve insanın gerçekleriyle uyuşmayan hamaset dolu eskimiş bakış açılarının müşterisi olmamak gerekir. Buna dikkat ederek daha sağlıklı, daha özgür bir şekilde öğrenebiliriz.

İrfan Erdoğan’ın “Öğrenmek Gelişmek Özgürleşmek” adlı eserinden aynen alınmıştır.