Soğuk savaş günlerinde CIA, Rusya'da bir kasabaya casus yerleştirmeye karar vermiş. Bu kasabanın çevresinde Ruslar'ın nükleer araştırma merkezleri var. Ama öyle bir casus olacak ki, tıpkı bir Rus gibi olması gerek.
Bunun için önce Amerika'da, Rusya'daki kasabanın bir benzeri yapılmış, yüzlerce kişi arasından seçilen casus adayı, yıllarca bu model kasabada yaşamış. Rusça'yı o bölgenin lehçesiyle öğrenmiş. Ruslar ne yer, nasıl içer, nasıl şakalaşır, nasıl kızar, hepsi en ufak ayrıntısına kadar öğretilmiş ve zamanı gelince bir imtihandan geçirilip, uçakla kasabanın yakınına atılmış.
Amerikalı casus, kasabaya adımını atar atmaz, eliyle koymuş gibi meyhaneyi bulmuş, dalmış içeri, herkesi Rus usulü selamlamış ve meyhaneciden votka istemiş. Meyhanede fazla müşteri yokmuş, biraz sonra ondan başka da kimse kalmamış.
Meyhaneciyle oradan, buradan konuşmaya başlamışlar, vakit geçmis, meyhaneci casusun omzuna elini atmış! "Haydi Co, kalkıp karakola gidelim, seni teslim edeyim." Amerikan casus şaşırmış, ama bakmış kurtuluş yok, yola çıkmışlar, Amerikalı dayanamamış, sormuş:
"Çok merak ediyorum, benim Amerikalı olduğumu nasıl anladın? O kadar güzel Ruslaşmıştım ki!" Meyhaneci gülmüş: "Her şeyin tamam olmasına tamam da, bizim buralarda pek zenci Rus bulunmaz!"
Rus
Soğuk savaş günlerinde CIA, Rusya'da bir kasabaya casus yerleştirmeye karar vermiş.
Bu kasabanın çevresinde Ruslar'ın nükleer araştırma merkezleri var. Ama öyle bir casus olacak ki, tıpkı bir Rus gibi olması gerek.
Bunun için önce Amerika'da, Rusya'daki kasabanın bir benzeri yapılmış, yüzlerce kişi arasından seçilen casus adayı, yıllarca bu model kasabada yaşamış. Rusça'yı o bölgenin lehçesiyle öğrenmiş. Ruslar ne yer, nasıl içer, nasıl şakalaşır, nasıl kızar, hepsi en ufak ayrıntısına kadar öğretilmiş ve zamanı gelince bir imtihandan geçirilip, uçakla kasabanın yakınına atılmış.
Amerikalı casus, kasabaya adımını atar atmaz, eliyle koymuş gibi meyhaneyi bulmuş, dalmış içeri, herkesi Rus usulü selamlamış ve meyhaneciden votka istemiş. Meyhanede fazla müşteri yokmuş, biraz sonra ondan başka da kimse kalmamış.
Meyhaneciyle oradan, buradan konuşmaya başlamışlar, vakit geçmis, meyhaneci casusun omzuna elini atmış!
"Haydi Co, kalkıp karakola gidelim, seni teslim edeyim."
Amerikan casus şaşırmış, ama bakmış kurtuluş yok, yola çıkmışlar, Amerikalı dayanamamış, sormuş:
"Çok merak ediyorum, benim Amerikalı olduğumu nasıl anladın? O kadar güzel Ruslaşmıştım ki!"
Meyhaneci gülmüş:
"Her şeyin tamam olmasına tamam da, bizim buralarda pek zenci Rus bulunmaz!"