iç çalışma yapmaya karar vermek ilk ve en önemli adımdır. yıllarca süren duygusal şifadan sonra bile, bazı şeyleri size hissettirmenin sorumlusunun başka birisi olduğundan kuşku duymazsınız. kendinizi iç çalışmaya vermek, ne kadar sık geri dönerse dönsün bu perspektifi kebul etmeyi reddetmek anlamına gelir. ruhsal açıdan, kendi realitenizin yaratıcısı izsiniz. olumsuz bir duygunun sizi ele geçirdiğini hissettiğinizde ondan, önce fiziksel olarak kurtulmaya çalışın, çünkü onun bedende yaptığı etkiler sizin hissettiklerinizin yarısı ya da daha fazlasıdır.
bunu yaptıktan sonra duygunuzu yeni bir çerçeveye oturtmak için aşağıdaki formülden yararlanın:
*kendinize, duygunun kötü olduğunu söyleyecek yerde ona size ne söylemesi gerektiğini sorun. her duygunun bir nedeni vardır ve bu neden her zaman size yardım eder. duygular hizmet etmek için vardır.
*bir duyguyu uzaklaştıracağınız yerde ona, kendisine daha yakından bakmak istediğinizi söyleyin. ondan maskesinin ötesinde kendisini açığa çıkarmasını isteyin. duyguların katman katman olduğunu çok sık görürsünüz. öfke korkuyu, korku yaralanmayı maskeler. bir duyguyu kabul etmek onun katmanlarının arasından köküne kadar inmek anlamına gelir.
*bir duygu karşı konulmazsa, kendinize, "ben ona bakmadan önce onun hüküm sürmesini istiyorum" deyin. karşı konulamayan duygunun gerçek siz olmadığını anlayın; o, sizin geçirmekte olduğunuz bir şeydir.
*belli durumların her zaman aynı tepkilere yol açtığını kabul ediyorsanız bu tepkinin değişmesi için neyi öğrenmeniz gerektiğini sorun. tekrarlama kapı çalmaya benzer. kapıyı açıp, kapının öte yanındaki kişiyi karşıladığınızda biter.
*kendinizi kuma çizgi çizerken bulduğunuzda bunu yapmayı kesin. direnç göstermek sadece daha kötüye götürür. bırakın duygunuz kabarsın. ağlayarak, çığlık atarak, hiddetlenerek, korkudan titreyerek (her ne gerektiriyorsa), ondan kurtulun. duygulae gelip, gider. her birinin bir ritmi olduğunu anlayın ve kendinizi bu ritme bırakın. boğulmamanın en iyi yolu dalgayla sürüklenmektir.
sabrederek, kendinizi vererek ve sevgiyle bırakma sanatında usta olmaya başlarsınız ve ustalaştıkça realiteniz de değişir.
bırakma sürecinde geçmişten gelen birçok şeyi kaybedersiniz, ama kendinizi bulursunuz. bu köklerini farkındalığa ve yaratılıcılığa salmış, sürekli bir benlik olacaktır. bunu bir kez ele geçirdiğinizde, dünyayı ele geçirirsiniz.
iç çalışma yapmaya karar vermek ilk ve en önemli adımdır. yıllarca süren duygusal şifadan sonra bile, bazı şeyleri size hissettirmenin sorumlusunun başka birisi olduğundan kuşku duymazsınız. kendinizi iç çalışmaya vermek, ne kadar sık geri dönerse dönsün bu perspektifi kebul etmeyi reddetmek anlamına gelir. ruhsal açıdan, kendi realitenizin yaratıcısı izsiniz. olumsuz bir duygunun sizi ele geçirdiğini hissettiğinizde ondan, önce fiziksel olarak kurtulmaya çalışın, çünkü onun bedende yaptığı etkiler sizin hissettiklerinizin yarısı ya da daha fazlasıdır.
bunu yaptıktan sonra duygunuzu yeni bir çerçeveye oturtmak için aşağıdaki formülden yararlanın:
*kendinize, duygunun kötü olduğunu söyleyecek yerde ona size ne söylemesi gerektiğini sorun. her duygunun bir nedeni vardır ve bu neden her zaman size yardım eder. duygular hizmet etmek için vardır.
*bir duyguyu uzaklaştıracağınız yerde ona, kendisine daha yakından bakmak istediğinizi söyleyin. ondan maskesinin ötesinde kendisini açığa çıkarmasını isteyin. duyguların katman katman olduğunu çok sık görürsünüz. öfke korkuyu, korku yaralanmayı maskeler. bir duyguyu kabul etmek onun katmanlarının arasından köküne kadar inmek anlamına gelir.
*bir duygu karşı konulmazsa, kendinize, "ben ona bakmadan önce onun hüküm sürmesini istiyorum" deyin. karşı konulamayan duygunun gerçek siz olmadığını anlayın; o, sizin geçirmekte olduğunuz bir şeydir.
*belli durumların her zaman aynı tepkilere yol açtığını kabul ediyorsanız bu tepkinin değişmesi için neyi öğrenmeniz gerektiğini sorun. tekrarlama kapı çalmaya benzer. kapıyı açıp, kapının öte yanındaki kişiyi karşıladığınızda biter.
*kendinizi kuma çizgi çizerken bulduğunuzda bunu yapmayı kesin. direnç göstermek sadece daha kötüye götürür. bırakın duygunuz kabarsın. ağlayarak, çığlık atarak, hiddetlenerek, korkudan titreyerek (her ne gerektiriyorsa), ondan kurtulun. duygulae gelip, gider. her birinin bir ritmi olduğunu anlayın ve kendinizi bu ritme bırakın. boğulmamanın en iyi yolu dalgayla sürüklenmektir.
sabrederek, kendinizi vererek ve sevgiyle bırakma sanatında usta olmaya başlarsınız ve ustalaştıkça realiteniz de değişir.
bırakma sürecinde geçmişten gelen birçok şeyi kaybedersiniz, ama kendinizi bulursunuz. bu köklerini farkındalığa ve yaratılıcılığa salmış, sürekli bir benlik olacaktır. bunu bir kez ele geçirdiğinizde, dünyayı ele geçirirsiniz.
alıntı