Arılarla Konuşmak -3
Related discussions
-
KRİSTAL ÇOCUKLARIN ÖZELLİKLERİ-3
0 Replies Posted in IŞIK İŞÇİLERİ
-
ÖNER DÖŞER'LE 2012:BÜYÜK UYANIŞ-3
0 Replies Posted in 2012'YE DOĞRU...
-
Tanrı Algısı-3
0 Replies Posted in KANAL MESAJLARI
Robot arı kırmızı ışıkla aydınlatılan kovana dikkatlice indirildi. Bu işlem çok dikkatli yapılmalıydı, aksi takdirde kovan ahalisi kovana giren yabancı arılara karşı muhafız arılar vasıtası ile saldırıya geçiyordu. Arılar ürkütülmeden kovana sarkıtılan robot arı sanki dışarıdan gelmiş öncü arı gibi elektromıknatıs yardımı ile kanat çırpmaya başladı. Robot arının altında bulunan arılar hemen dans pistini boşalttılar. Antenlerini dikip robot arının kanat hareketleri ile vereceği mesajı algılamaya hazırlandılar. Bu esnada bilgisayar devreye girerek daha önce kaydedilen bilgiler ışığında robot arıyı sekiz şekli çizecek şekilde dans ettirmeye başladı. Robot arı daha önce görevden dönen arının dansını tekrar ediyordu. Robot arı dansına bir süre devam ettikten sonra çevrede bulunan bal arıları gövdeleri ile dans pistine vurmaya başladılar. Bal arıları bu hareketleri ile dans eden arıya tarif ettiğin çiçek adresini anladık. Şimdi bize topladığın çiçek özlerinden nümûneler ver de, hem çiçeğin kokusunu alalım hem de bulduğun çiçeğin çiçek özünün ne kadar kaliteli olduğunu anlayalım diyorlardı. Robot arının karın boşluğuna yerleştirilen hissediciler bal arılarının gövdeleri ile dans pist tabanına vuruşlarını hisseder hissetmez bilgisayar, robot arının başının üzerinden sarkan mini hortumdan bir miktar şekerli su damlatıyor. Çiçek özü niyetine verilen şekerli suyu tadan bal arıları dans pistini terk ederek tarif edilen çiçeğe gidip orada bulunan sulu şekeri alıp kovana döndüler. Bu deney çeşitli uzaklık ve açılara yerleştirilen çiçekler ile denendi. Her seferinde bal arıları robot arının tarif ettiği çiçekleri bulup çiçek özlerini aldılar.
Normal öncü bal arısının tarif ettiği çiçeğe 300 bal arısı giderken robot arının tarif ettiği aynı çiçeğe 20 ila 100 bal arısı gitti. Yani robot arı normal bal arısı kadar güzel tarif yapamamıştı. Ancak 100 arıya dahi bir çiçeğin bulunduğu yeri tarif edebilmek başlangıç için muazzam bir başarı idi. En azından bilim adamları dertlerini arılara anlatacak kadar "ARICA" lisanını öğrenmişlerdi.
Bundan Sonra Ne Yapılacak?
1. Robot arı sekiz şeklinin dışında başka şekiller oluşturacak şekilde dans edecek. Arıların bu dans sonucu hareket tarzları gözlenecek.
2. Robot arı hep aynı noktada durarak sadece kanat çırpışları ile dans ederek normal arılara bir çiçeğin bulunduğu yeri tarif etmeye çalışacak.
3. Robot arı dans ederken 1500 metre uzaklıkta bulunan bir çiçeği tarif ederken kanat çırpışları ile 250 metre uzaklıkta bulunan başka bir çiçeği tarif edecek. Arıların bu dans sonucu hangi çiçeğe gideceği gözlenecek.
Arılardan Askeri Güç Olarak İstifade Edilebilir mi?
Bunca masraf, bir o kadar da emekten sonra "ARICA" lisanı öğrenilirse bundan kazancımız ne olacak? Arıların istenilen adreslere gönderilmesi ile sadece gül balı, sadece karanfil balı vs. balı üretimi imkân dahiline girecek.
Arıların hayat tarzlarını düzenleyen arı örf ve adetleri hakkında bilgiler edinilebilecek. Belki de arıların bal yapma formülü öğrenilecek, ballar suni olarak üretilecek.
Hepsinden önemlisi arılardan askeri güç olarak istifade edilmesidir. Şu yıllarda Amerikan sınırlarından binlerce vahşi Afrika arısı girmeye başlamıştır. Geçtiği ekili alanı talan eden vahşi arıları, şu ana kadar durduracak bir yol bulunamadı. Güney Amerika'dan başlayan vahşi Afrika arısı göçü güzergahı üzerinde bulunan tüm ülkeleri silindir gibi ezerek geçti. Arıca lisanının tam öğrenilmesi ile birlikte bu vahşi arılar ekili alan haricinde bulunan kısımlara yönlendirilebilir. Haberleşmeden tutun da taarruz kuvveti olarak dahi kullanılabilir. Düşünün bir kere mevziye girmişsiniz, düşman mermilerinden emin bir vaziyette cephede bulunuyorsunuz. Bir anda tepenizde sizi çiçek sanan binlerce arı gördünüz. Bir askerin bırakın böyle bir anı yaşamasını, böylesi bir ihtimali düşünmesi bile ürkütücü... Mekke'nin Ebabil kuşları ile korunması bu ihtimalin uzak olmadığını gösteriyor.
Temennimiz ilim adamlarının faydasız ilme talip olmamaları yönündedir.
Kaynak: National Geopraphy, January 1990, sayfa: 134