Düşündüm Serap. 2 gün sonra başka bir yere gideceğim ve tam 1 hafta sonrada Türkiye'ye dönmem gerekiyor. Kendime göre yapacak bir sürü planım var. Ama düşünmem bir kaç saniye sürdü ve 'peki' dedim.... ' peki geliyorum'...öyle ayrıldık. Arabayla geri dönüyoruz ama ben tamamen bambaşka bir dünyadayım :) Arkadaşlarım soruyorlar... Anlatacağım. Ama önce benim ne olduğunu anlamam gerekiyor.Önce olan biteni hazmetmeliyim. Sonra anlatabilirim. Hepsi sonsuz anlayış gösteriyorlar. Sonrasında biraz tereddüt ettim. Neydi bu? Gitmelimiydim? İnsan kendine gelince mantık devreye giriyor tabi :) Sorular başlıyor hemen. Nedir? Neden? Niye gidiyorum? Bu adam da kim? Ben böyle sorular sorarken aramızda ki bankacı arkadaşım ( normalde herşeye mantık çerçevesinden bakar :) bana dönüp 'Ezgi gitmelisin' dedi. Kaybedecek neyin var ki? Ama gitmezsen çok şey kaybedebilirsin. Ne olduğunu biz gördük dedi. Düşündüm.. bunu kaç kişi yaşıyor hayatında. Hiç yaşamadan ölen bir sürü insan var. Sonuçta gittim ben... Buluştuk. Oraya gitmeden önce bana yer bulmasını istemiştim. telefonu kapar kapamaz bir arkadaşı gelip yerini boşalttığını söylemiş.Yer Yuga'nın yaşadığı binanın hemen yanında. Ne tesadüf değil mi :))) Gittim, beni karşıladı. Kiraladığım odaya yerleştim. Sonra O'un evine gittik. O da oarada 1 aylığına kendi spritüel yolculuğu için bulunuyor. Eve gittik ve 6.5 saat hiç susmadan konuşmuşuz. Düşünebiliyormusun 6.5 saat ve hiç farkında değiliz.Bir O anlatıyor bir ben. Hiç susmuyoruz. Onun inandıkları, benim inandıklarım, çözdüklerimiz. Müthiş bvir paylaşımdı ve hemen hemen her şey aynıydı. Hayatta yapmaya çalıştığımız her şeyin ayni olduğunu farkettik ve orada çözüldü zaten. Ayni dersleri, ayni odayı, ayni sırayı paylaştığımızı keşfettik. Ayni master'ın karşısında oturmuştuk. İlk çözdüğümüz buydu. Sonra yemek yemeğe gittik. geri döndüğümüzde çatı katında uzanıp yıldızları seyrettik ve yıldızlarda da ayni şeyleri görmeye başladık. Sürekli birbirimize anlatıyorduk. Beraber olduğumuzda zaman da yok oluyordu mekan da...Nerede olduğumuz, ne yaptığımız hiç önemli değildi. kalbim çok fazla çarpıyordu, vucut enerjim, vucut ısım çok fazla yükseliyordu. Tam olarak bunun ne olduğunu bilemiyorum ama bizim birlikteliğimiz enerjimizi çok arttırıyordu. Biz bir hafta birlikte, hani ne denir, 'mümin kardeşi' mi denir :))), ama ayni zamanda da muazzam bir sevgili olduk. Hem ayni anlayışı paylaşan, hem de birbirindn hiç kopamayan iki aşık gibi geçirdik 1 haftayı. Shiva ve Shakti, yani kadın ve erkek sanki biz de bir bütün oldu. Ve öyle yaşadık. Konuşmalarımız, sohbetlerimiz, birlikte meditasyonlarımız, birlikte enerji çalışmalarımız. Benim için çok muazzam bir nefes alıştı. Çünkü hem sevgili, hayat partneri hem de benimle ayni nokta da olacak birisini hayal dahi edemiyordum. Karşıma böyle bir şey çıktı.Hem d hiç planlarımda yokken. En son ayrılırken bana ' Bütün bu yaşadıklarımız gerçek, hayal değil gerçek' dedi. Ve biz tekrar birleşeceğiz... Benimle buluşmak istediğin her zaman Shiva dağının üzerinde ki ateşi gözünün önüne getir dedi. Ben her zaman sana geleceğim. Ayni şeyi ben yaptığımda da sen bana geleceksin. Bu benim için çok anlamlıydı. Çünkü biz Shiva'nın dağına birlikte tırmandık. Tırmanırken hep birbirimize destek olduk. Şimdi orada, dağın tepesinde, dağın enerjisiyle bağlantıya geçeceğimizi biliyorum.
BÖLÜM 7
Buraya gel......
- Gittin mi?
Düşündüm Serap. 2 gün sonra başka bir yere gideceğim ve tam 1 hafta sonrada Türkiye'ye dönmem gerekiyor. Kendime göre yapacak bir sürü planım var. Ama
düşünmem bir kaç saniye sürdü ve 'peki' dedim.... ' peki geliyorum'...öyle ayrıldık. Arabayla geri dönüyoruz ama ben tamamen bambaşka bir dünyadayım :)
Arkadaşlarım soruyorlar... Anlatacağım. Ama önce benim ne olduğunu anlamam gerekiyor.Önce olan biteni hazmetmeliyim. Sonra anlatabilirim. Hepsi sonsuz anlayış
gösteriyorlar.
Sonrasında biraz tereddüt ettim. Neydi bu? Gitmelimiydim? İnsan kendine gelince mantık devreye giriyor tabi :) Sorular başlıyor hemen. Nedir? Neden? Niye gidiyorum?
Bu adam da kim? Ben böyle sorular sorarken aramızda ki bankacı arkadaşım ( normalde herşeye mantık çerçevesinden bakar :) bana dönüp 'Ezgi gitmelisin' dedi.
Kaybedecek neyin var ki? Ama gitmezsen çok şey kaybedebilirsin. Ne olduğunu biz gördük dedi. Düşündüm.. bunu kaç kişi yaşıyor hayatında. Hiç yaşamadan ölen bir sürü
insan var.
Sonuçta gittim ben... Buluştuk. Oraya gitmeden önce bana yer bulmasını istemiştim. telefonu kapar kapamaz bir arkadaşı gelip yerini boşalttığını söylemiş.Yer Yuga'nın
yaşadığı binanın hemen yanında. Ne tesadüf değil mi :))) Gittim, beni karşıladı. Kiraladığım odaya yerleştim. Sonra O'un evine gittik. O da oarada 1 aylığına kendi spritüel
yolculuğu için bulunuyor. Eve gittik ve 6.5 saat hiç susmadan konuşmuşuz. Düşünebiliyormusun 6.5 saat ve hiç farkında değiliz.Bir O anlatıyor bir ben. Hiç susmuyoruz.
Onun inandıkları, benim inandıklarım, çözdüklerimiz. Müthiş bvir paylaşımdı ve hemen hemen her şey aynıydı. Hayatta yapmaya çalıştığımız her şeyin ayni olduğunu
farkettik ve orada çözüldü zaten. Ayni dersleri, ayni odayı, ayni sırayı paylaştığımızı keşfettik. Ayni master'ın karşısında oturmuştuk. İlk çözdüğümüz buydu.
Sonra yemek yemeğe gittik. geri döndüğümüzde çatı katında uzanıp yıldızları seyrettik ve yıldızlarda da ayni şeyleri görmeye başladık. Sürekli birbirimize anlatıyorduk.
Beraber olduğumuzda zaman da yok oluyordu mekan da...Nerede olduğumuz, ne yaptığımız hiç önemli değildi. kalbim çok fazla çarpıyordu, vucut enerjim, vucut ısım çok
fazla yükseliyordu. Tam olarak bunun ne olduğunu bilemiyorum ama bizim birlikteliğimiz enerjimizi çok arttırıyordu.
Biz bir hafta birlikte, hani ne denir, 'mümin kardeşi' mi denir :))), ama ayni zamanda da muazzam bir sevgili olduk. Hem ayni anlayışı paylaşan, hem de birbirindn hiç
kopamayan iki aşık gibi geçirdik 1 haftayı. Shiva ve Shakti, yani kadın ve erkek sanki biz de bir bütün oldu. Ve öyle yaşadık. Konuşmalarımız, sohbetlerimiz, birlikte
meditasyonlarımız, birlikte enerji çalışmalarımız. Benim için çok muazzam bir nefes alıştı. Çünkü hem sevgili, hayat partneri hem de benimle ayni nokta da olacak
birisini hayal dahi edemiyordum. Karşıma böyle bir şey çıktı.Hem d hiç planlarımda yokken. En son ayrılırken bana ' Bütün bu yaşadıklarımız gerçek, hayal değil gerçek' dedi.
Ve biz tekrar birleşeceğiz...
Benimle buluşmak istediğin her zaman Shiva dağının üzerinde ki ateşi gözünün önüne getir dedi. Ben her zaman sana geleceğim. Ayni şeyi ben yaptığımda da sen bana geleceksin.
Bu benim için çok anlamlıydı. Çünkü biz Shiva'nın dağına birlikte tırmandık. Tırmanırken hep birbirimize destek olduk. Şimdi orada, dağın tepesinde, dağın enerjisiyle
bağlantıya geçeceğimizi biliyorum.