İÇE YÖNELİŞ ve BİLGELİK (4) çok güzel. tamamıyla, yukarıda söylediğiniz gibi, katılıyorum. dış dünyada kalıcı, inandırıcı bir şey yok. hepsi içimizde. benim açımdan tek sorun;...
- Gerçekten şifa konusunda güzel deneyimlerin olmuş
Hindistan benim için dopdolu geçti. Anlatacak o kadar çok şey var ki hepsini birden hatırlamak kolay olmuyor. Mesela bir gün bir merkezde kendi kendime meditasyon yapıyordum. Orada kalanlar benimle beraber meditasyon yapmak istediler. Sana katılabilirmiyiz dediler. Hep beraber çok güzel bir dolunay meditasyonu gerçekleştirdik. Orada oturan herkese teer teker çok özel mesajlar geldi. Onlara kanal oldum. Mesajları paylaştım. Ertesi gün Gita, Gita ve Rita adında ki 3 kadın, benden özel seans almak istediler. Düşünebiliyormusun, Hindistan'da olduğum sürece özel seans almak isteyenlerin hepsi Hintliydi. Hindistan'a giderken orada bana bir şeyler öğretilecek diye bir ön yargım vardı. Bu yıkıldı. Aslında susup kendimi bırakmayı öğrendim. Ön yargılarımdan kıurtuldum.
- Geldik benim için en heyecenlı bölüme; Ne zaman gidiyoruz?
Güney'e gitmek için Eylül güzel ama biraz yağmurlu olabiliyor. Ekim ayında muson yağmurları başlıyor. Onun haricinde, aralık,ocak ve şubat. Bu 3 ay çok çok iyi. Eğer olacaksa bu aylarda olmalı. Yani 1 yılımız var planlamaya ve aslında bu çok keyifli bir planlama olabilir.Çünkü oraya gitmeden önce 3-4 kez toplantı yapabilmek istiyorum.
- Peki,ne kadar kalacağız?
Meçhul... Tabi ki gruba da bağlı. Aslında kimlerin katılacağı ve nerelere gideceğimiz çoktan belirlendi :))) Belirli olmayan tek şey, insan Ezgi daha bunları bilmiyor :))) Ne kadar olmalı sence?
- Bende bilmiyorum. Fikir yürütemiyorum. adece şöyle bir duygum var; Git ve Ezgi ne kadar kalacağız diyorsa o kadar kal, gerisini düşünme, plan yapma...
Ya da yukarısı bizi geri döndürene kadar :)) Kalalım. geri geldiğimiz zaman geliriz. Çok güzel hallettik değilmi? Öyle gitmek isteyenler ile beraber gidelim.
- Evet herşeyi bırakıp gidelim. 1 hafta sonra dönmek isteyenler ile gitmeyelim.
Ama olabilir ki sende 1 hafta sonra dönmek isteyebilirisin.
-Haklısın, buradan bakmakla oradan bakmak arasında çok fark ver. O yüzden birlikte olmak, birbirimize destek olmak çok hoş bir şey olacak. Samimi söylemek gerekirse tek başıma cesaret edemem Ezgi.
Çok zordu. Yaşadığım sıkıntıları, kendimle ilgili hayal kırıklıklarımı anlatamam. Ben kendimi daha atılgan, daha cesaretli zannederdim ama ilk 4-5 gün odamdan dışarıya çıkmak istemedim. Ama sonra anladım ki neyse onu yaşayabilmek çok önemli. Şu anda sinirliyim, ya da şu anda korkuyorum, hiç ört bas etmeden, bunları doğal olarak yaşamak. Kanatlarımızı açıp uçalım. Artık yeter, onu ört bas et, bunu ört bas et, açalım artık kendimizi. Ve çok da açılacak. 2012 ye doğru giderken daha çok açılacak. Artık herşey hızlanarak akmaya başladı. Çok hızlı öğreniyoruz. Türkiye'de bile spritül kitaplar çok okunmaya başladı. Herşey özümüze doğru dönüyor. Her yaptığımız daha derin anlamları olan davranışlar haline geliyor. Kitaplar hızlanıyor, cd ler hızlanıyor, gelen mesajlar hızlanıyor, internet siteleri hızla artıyor. İnsanoğlu bilincini yükseltebilmek için uğraşıyor. Yeter artık diye dolup taşan çok fazla insan var. Hindistan'da gezip dolaşırken de onları gördüm. Orada da böyle düşünen çok fazla insan vardı. Şimdi benim de daha önce hiç bilmediğim bir yer anlatacağım. Oraya da mutlaka gideceğiz. AUROVİLLE diye bir yer kurulmuş. 1960'lı yılların sonlarında Ana diye bilinen ( asıl adı Mira Alfossa ama hiç kullanılmıyor ) bir kadın tarafından kurulmuş. Hindistan'da ama bağımsız bir yer. Hiç kimseye bağlı değil. Bütün dükkanlar, restaurantlar, bütün yapılanmalar Auroville'e ait. Auroville ise dünyanın her tarafından gelip oraya yerleşen insanlar tarafından yönetiliyor. Oranın halkı onlar. Auroville'de Matrimandir adı verilen kocaman bir küre kurmuşlar. Bu onların meditasyon yerleri. Matrimandir, enerjetik olarak Auroville'i ayakta tutuyor. Bir de Banyan ağacı diye bir ağaç var. O ağaçta hemen Matrimandir'in yanında. İşte o Banyan ağacı ile o kürenin Auroville'i ayakta tuttuğuna inanılıyor. ben daha önce Auroville'i hiç duymamıştım. Yeryüzünde böyle bir yer var. Bağımsız yaşayan bir toprak var. Kurucusu olan Anne Fransız, ama Fransa'da büyüdüğü için. Aslında babası Türk, annesi de Mısır'lı. Sri Aurobindo, onun spritüel ortağı. Sri Aurobindo, 60 lı yıllarda çiçek çocuklara ilham kaynağı olan bir Hintli guru. Batılı eğitimi almış. Hindistan'ın bağımsızlığı için Gandi'den önce mücadele etmiş bir kişi. Onun öğretisine göre insanoğlu henüz evrimini tamamlamamış. Meditasyonlarla çok daha ileri gidebilir. Görüşlerini 24.000 mısralık 'Savitri' adlı eserinde yayınlamış. Muazzam bir adam. Auroville mutlaka gitmemiz gereken yerlerden biri. Orada çok güzel bir merkez var. Vatsu diye bir seansları var. Bir havuzda, suyun altında vucudu çalıştırarak detox yapılıyor. O merkezde bir süre kalıp bu masajladan mutlaka yararlanmalıyız. Bir cennette olduğunu düşünebilirsin:))) Orası muhakkak görülmesi gereken bir yer. Ayurveda çok gelişmiş çünkü ana merkezi orası. Biliyorsun Ayurveda 5000 yıllık bir sağlık bilimi. Yiyeceğinden, içeceğinden, vucuduna yapılan uygulamalara, masajlara kadar bütün içini, dışını, ruhunu, her yerini arıtıyor. Hepimizin çok ihtiyacı var. Oraya gidip bir haftalık bir terapiye katılmak hem vucudumuza hem ruhumuza çok şey kazandıracak. 3. gözü açmak için farklı terapileri var. Yağı alıp 3. göze damlatarak 3. gözü açıyorlar. Minik minik yağ damlaları 3. gözüne damlatılırken bütün kafana masaj yapılıyor. Orada direkt lotus parçacıkları açılmaya başlıyor :))))
BÖLÜM 4
- Bundan sonra neler yapmayı düşünüyorsun?
- Gerçekten şifa konusunda güzel deneyimlerin olmuş
Hindistan benim için dopdolu geçti. Anlatacak o kadar çok şey var ki hepsini birden hatırlamak kolay olmuyor. Mesela bir gün bir merkezde kendi kendime meditasyon
yapıyordum. Orada kalanlar benimle beraber meditasyon yapmak istediler. Sana katılabilirmiyiz dediler. Hep beraber çok güzel bir dolunay meditasyonu gerçekleştirdik.
Orada oturan herkese teer teker çok özel mesajlar geldi. Onlara kanal oldum. Mesajları paylaştım. Ertesi gün Gita, Gita ve Rita adında ki 3 kadın, benden özel seans
almak istediler. Düşünebiliyormusun, Hindistan'da olduğum sürece özel seans almak isteyenlerin hepsi Hintliydi. Hindistan'a giderken orada bana bir şeyler öğretilecek diye
bir ön yargım vardı. Bu yıkıldı. Aslında susup kendimi bırakmayı öğrendim. Ön yargılarımdan kıurtuldum.
- Geldik benim için en heyecenlı bölüme; Ne zaman gidiyoruz?
Güney'e gitmek için Eylül güzel ama biraz yağmurlu olabiliyor. Ekim ayında muson yağmurları başlıyor. Onun haricinde, aralık,ocak ve şubat. Bu 3 ay çok çok iyi. Eğer olacaksa
bu aylarda olmalı. Yani 1 yılımız var planlamaya ve aslında bu çok keyifli bir planlama olabilir.Çünkü oraya gitmeden önce 3-4 kez toplantı yapabilmek istiyorum.
- Peki,ne kadar kalacağız?
Meçhul... Tabi ki gruba da bağlı. Aslında kimlerin katılacağı ve nerelere gideceğimiz çoktan belirlendi :))) Belirli olmayan tek şey, insan Ezgi daha bunları bilmiyor :)))
Ne kadar olmalı sence?
- Bende bilmiyorum. Fikir yürütemiyorum. adece şöyle bir duygum var; Git ve Ezgi ne kadar kalacağız diyorsa o kadar kal, gerisini düşünme, plan yapma...
Ya da yukarısı bizi geri döndürene kadar :)) Kalalım. geri geldiğimiz zaman geliriz. Çok güzel hallettik değilmi? Öyle gitmek isteyenler ile beraber gidelim.
- Evet herşeyi bırakıp gidelim. 1 hafta sonra dönmek isteyenler ile gitmeyelim.
Ama olabilir ki sende 1 hafta sonra dönmek isteyebilirisin.
-Haklısın, buradan bakmakla oradan bakmak arasında çok fark ver. O yüzden birlikte olmak, birbirimize destek olmak çok hoş bir şey olacak. Samimi söylemek gerekirse tek
başıma cesaret edemem Ezgi.
Çok zordu. Yaşadığım sıkıntıları, kendimle ilgili hayal kırıklıklarımı anlatamam. Ben kendimi daha atılgan, daha cesaretli zannederdim ama ilk 4-5 gün odamdan
dışarıya çıkmak istemedim. Ama sonra anladım ki neyse onu yaşayabilmek çok önemli. Şu anda sinirliyim, ya da şu anda korkuyorum, hiç ört bas etmeden,
bunları doğal olarak yaşamak. Kanatlarımızı açıp uçalım. Artık yeter, onu ört bas et, bunu ört bas et, açalım artık kendimizi. Ve çok da açılacak. 2012 ye doğru
giderken daha çok açılacak. Artık herşey hızlanarak akmaya başladı. Çok hızlı öğreniyoruz. Türkiye'de bile spritül kitaplar çok okunmaya başladı. Herşey özümüze
doğru dönüyor. Her yaptığımız daha derin anlamları olan davranışlar haline geliyor. Kitaplar hızlanıyor, cd ler hızlanıyor, gelen mesajlar hızlanıyor, internet siteleri
hızla artıyor. İnsanoğlu bilincini yükseltebilmek için uğraşıyor. Yeter artık diye dolup taşan çok fazla insan var. Hindistan'da gezip dolaşırken de onları gördüm. Orada da böyle
düşünen çok fazla insan vardı.
Şimdi benim de daha önce hiç bilmediğim bir yer anlatacağım. Oraya da mutlaka gideceğiz. AUROVİLLE diye bir yer kurulmuş. 1960'lı yılların sonlarında Ana diye
bilinen ( asıl adı Mira Alfossa ama hiç kullanılmıyor ) bir kadın tarafından kurulmuş. Hindistan'da ama bağımsız bir yer. Hiç kimseye bağlı değil. Bütün dükkanlar,
restaurantlar, bütün yapılanmalar Auroville'e ait. Auroville ise dünyanın her tarafından gelip oraya yerleşen insanlar tarafından yönetiliyor. Oranın halkı onlar.
Auroville'de Matrimandir adı verilen kocaman bir küre kurmuşlar. Bu onların meditasyon yerleri. Matrimandir, enerjetik olarak Auroville'i ayakta tutuyor. Bir de
Banyan ağacı diye bir ağaç var. O ağaçta hemen Matrimandir'in yanında. İşte o Banyan ağacı ile o kürenin Auroville'i ayakta tuttuğuna inanılıyor.
ben daha önce Auroville'i hiç duymamıştım. Yeryüzünde böyle bir yer var. Bağımsız yaşayan bir toprak var. Kurucusu olan Anne Fransız, ama Fransa'da büyüdüğü için.
Aslında babası Türk, annesi de Mısır'lı. Sri Aurobindo, onun spritüel ortağı. Sri Aurobindo, 60 lı yıllarda çiçek çocuklara ilham kaynağı olan bir Hintli guru. Batılı
eğitimi almış. Hindistan'ın bağımsızlığı için Gandi'den önce mücadele etmiş bir kişi. Onun öğretisine göre insanoğlu henüz evrimini tamamlamamış. Meditasyonlarla
çok daha ileri gidebilir. Görüşlerini 24.000 mısralık 'Savitri' adlı eserinde yayınlamış. Muazzam bir adam. Auroville mutlaka gitmemiz gereken yerlerden biri.
Orada çok güzel bir merkez var. Vatsu diye bir seansları var. Bir havuzda, suyun altında vucudu çalıştırarak detox yapılıyor. O merkezde bir süre kalıp bu masajladan
mutlaka yararlanmalıyız. Bir cennette olduğunu düşünebilirsin:))) Orası muhakkak görülmesi gereken bir yer. Ayurveda çok gelişmiş çünkü ana merkezi orası. Biliyorsun
Ayurveda 5000 yıllık bir sağlık bilimi. Yiyeceğinden, içeceğinden, vucuduna yapılan uygulamalara, masajlara kadar bütün içini, dışını, ruhunu, her yerini arıtıyor.
Hepimizin çok ihtiyacı var. Oraya gidip bir haftalık bir terapiye katılmak hem vucudumuza hem ruhumuza çok şey kazandıracak.
3. gözü açmak için farklı terapileri var. Yağı alıp 3. göze damlatarak 3. gözü açıyorlar. Minik minik yağ damlaları 3. gözüne damlatılırken bütün kafana masaj yapılıyor.
Orada direkt lotus parçacıkları açılmaya başlıyor :))))