Related discussions
-
gönül gel seninle
0 Replies Posted in yunus emre
-
Çaresizseniz Çare Sizsiniz!!!
0 Replies Posted in Her Telden :)
-
Bu Hikâye Senin mi?
0 Replies Posted in Her Telden :)
Sen Kimsin?
Kim olduğunu sanıyorsun ? Kim olduğuna dair tüm tanımlamalar birer sanıdan ibarettir. Kim olduğunu bilmen için çıktığın bu yolda, olmadığın halleri deneyimledin. Bu soruya, “kim olmadığından” yola çıkarak yaklaşmak, olduğun hale nefes almak gibidir.
Budizm’de soğan soyma meditasyonu vardır. Soğanın her bir katmanı, gerçek olan özünün üzerine sarmalanmış sahte benliklerini sembolize eder. Ben kimim ? sorusuna zihninden gelen her bir cevabı, bu değil diyerek soyarsın. Nihai noktada ulaştığın yer, soğanın merkezindeki boşluktur.
Sen tanımsızsın.
Fakat zihin tanımlamak ister. Kefeye koymak, dokunmak, bilmek ister. Zihin, tanımsız olanın alanında var olamaz. Kendisinden öte bir gerçeği, oluşu kavrayamaz. Bu zihnin eksikliğinden değildir. Basitçe zihin, başka bir amaç için yaratılmıştır. Tanımsız olan Ben’e hizmet için bir araçtır. Ve tanımsız olan Ben’in yokluğunda, o vardır. Dualitede tüm yük zihnin sırtına yüklenmiştir. Zihin dualitenin başmimarıdır. Dualite yoksa, bildiğimiz anlamda zihin de yoktur.
Tanımlanabilir, bilinebilir olanın dualitik gerçekliğinde zihin sana yol gösterir. Seni korur. Kontrol eder.
Kim olduğunu unuttun ! Neden burada olduğunu unuttun ! Tanımsız olan Ben’liğinin sınırsızlığından koptun !
Sen bedenin değilsin. Aile ve toplum tarafından sana biçilen ve kabul etmiş olduğun roller değilsin. Olman gerektiğin kişiye dair zihnine akıtılan sahte imajlar değilsin. Üzerine giydirilen, etine kemiğine yapışmış bu kimliklerden soyun ! Hiç bir şey olmaya cesaret et ki, kendini bulasın.
Gerçek halin saf farkındalıktır, saf bilinçtir.
Sen enerji değilsin. Bilinç enerji değildir, farkındalık enerji değildir.
Enerji, özünün kendisini ifade etmek için yarattığı oyun hamurudur. Bilince hizmeten vardır.
Varoluş, bilincinde onayladığın “gerçeklerinin” tezahür etmiş halidir.
Şu var ki, kendini kapattığın, bakmak istemediğin karanlığın da senin yaratımındır. Gerçek halini bedenlemek için kendini karanlığına aç. Karanlığın içine tutsak olmuş yaralı benliklerini kucakla. Olduğunu sandığın olmadığın haller, kendi yaratımının çocuklarıdır. Onlar da yuvaya dönmek, koşulsuzca kucaklanmak istiyorlar.
Bir Japon haikusu şöyle der :
"Testiyi testi yapan içindeki boşluktur"
Sen boşluksun. Testi olmayı deneyimlemeyi seçebilirsin, ancak testi olmadığını, testi olmayı deneyimleyen olduğunu bil.
Sen, olmayı seçtiğin şeyi deneyimleyensin.
Halil GÜL