Sevgili dostlar, zaman akıp giderken sizler artık dışarıya dönük yaşamlarınıza kendi iç dünyanızı katmalısınız. Yaşamlarınız içinde duygularınız, düşüncelerinizin ve iç dünyanızın yansıması olmalı. Sizler iç dünyanız ile dış dünyanızı birbirinden ayrı tutmaya, farklıymış gibi yaşamaya alıştınız. Ancak, biliyorsunuz ki iç dünyanız dış dünyanızı şekillendirirken dış dünyanız da iç dünyanıza hâkim olmakta. Oysa bilmelisiniz ki asıl hakim olması gereken iç dünyanızdır. İç dünyanızdaki siz nasılsanız dış dünyanıza yansıyan da odur, o olmalıdır. Dış dünyanıza şekil verebilmek için, iç dünyanızdaki perdeleri kaldırmanız ve içinizin aydınlığının dışınıza yansımasına izin vermeniz gerekli.
İç dünyanızdaki ışıklar parladıkça dış dünyanızda parlayacaktır. Sizler için önemli olan dış dünyanızı aydınlatmaktan çok iç dünyanızı aydınlatmak olmalı. İç dünyanızın aydınlığı zaten dış dünyanızı da aydınlatır, iç dünyanızdaki düzen zaten dış dünyanızı da düzene koyar.
Elbette ki, dış dünyadan kopan bir iç dünya düşünülemez, iç dünyadan kopuk bir dış dünyanın da düşünülemeyeceği gibi... Nasıl ki tamamen dış dünyaya odaklı materyal bir yaşam sizi ilerletemeyecektir, dış dünyadan tamamen soyutlanmış bir maneviyatta sizi güçlendiremez. Her konuda olduğu gibi bu konuda da yaşamınıza denge getirmelisiniz ve maneviyat ile maddiyatın birbirinden ayrı değil aksine birbirini tamamlayan, bir bütünün ayrılmaz parçaları olduğunu unutmamalısınız.
Maneviyat içindeki derslerinizin sınıfı, uygulama alanı maddi yaşamdır. Maddi yaşamda deneyimlenmeyen bilgiler sadece uygulanmayan, kullanılmayan, yararsız bilgi olarak kalır. Ancak, dış dünyanızda uygulandıktan, deneyimlendikten ve özümsendikten sonra sizi güçlendirir. Ancak, maneviyatın olmadığı bir dış dünyanın da size, gelişiminize hiç bir faydası yoktur. Önemli olan her ikisini birbirine dengelemek ve dengeyi korumaktır.
Sevgili dostlar, maneviyatın ihmal edildiği bir yaşamın yüzeyselliğinden bahsetmeye gerek yok, bu çok görünen bir durum zaten. Maddi yaşamdan tamamen kopan, soyutlanan bir maneviyatın da kişiyi hiç güçlendirmediği, ilerletmediği çok açık. Her ikisinin dengelendiği bir yaşam ise gerçek bir yaşamdır ve olması gereken gerçek ruh halimizi bulduğumuz bir yaşamdır. Lütfen, aldığınız tüm bilgileri yaşamınızın içinde deneyimlemek için istekli ve cesur olun ve lütfen farkında olun, derslerinizin ve bu derslerin sizi hangi bilgilerde test ettiğinin, sonuçlarının, kazanımlarının ne olduğunun farkında olun. 20.10.2007
Sevgili dostlar, zaman akıp giderken sizler artık dışarıya dönük yaşamlarınıza kendi iç dünyanızı katmalısınız. Yaşamlarınız içinde duygularınız, düşüncelerinizin ve iç dünyanızın yansıması olmalı. Sizler iç dünyanız ile dış dünyanızı birbirinden ayrı tutmaya, farklıymış gibi yaşamaya alıştınız. Ancak, biliyorsunuz ki iç dünyanız dış dünyanızı şekillendirirken dış
dünyanız da iç dünyanıza hâkim olmakta. Oysa bilmelisiniz ki asıl hakim olması gereken iç dünyanızdır. İç dünyanızdaki siz nasılsanız dış dünyanıza yansıyan da odur, o olmalıdır. Dış dünyanıza şekil verebilmek için, iç dünyanızdaki perdeleri kaldırmanız ve içinizin aydınlığının dışınıza yansımasına izin vermeniz gerekli.
İç dünyanızdaki ışıklar parladıkça dış dünyanızda parlayacaktır. Sizler için önemli olan dış dünyanızı aydınlatmaktan çok iç dünyanızı aydınlatmak olmalı. İç dünyanızın aydınlığı zaten dış dünyanızı da aydınlatır, iç dünyanızdaki düzen zaten dış dünyanızı da düzene koyar.
Elbette ki, dış dünyadan kopan bir iç dünya düşünülemez, iç dünyadan kopuk bir dış dünyanın da düşünülemeyeceği gibi... Nasıl ki tamamen dış dünyaya odaklı materyal bir yaşam sizi ilerletemeyecektir, dış dünyadan tamamen soyutlanmış bir maneviyatta sizi güçlendiremez. Her konuda olduğu gibi bu konuda da yaşamınıza denge getirmelisiniz ve maneviyat ile maddiyatın birbirinden ayrı değil aksine birbirini tamamlayan, bir bütünün ayrılmaz parçaları olduğunu unutmamalısınız.
Maneviyat içindeki derslerinizin sınıfı, uygulama alanı maddi yaşamdır. Maddi yaşamda deneyimlenmeyen bilgiler sadece uygulanmayan, kullanılmayan, yararsız bilgi olarak kalır. Ancak, dış dünyanızda uygulandıktan, deneyimlendikten ve özümsendikten sonra sizi güçlendirir. Ancak, maneviyatın olmadığı bir dış dünyanın da size, gelişiminize hiç bir faydası yoktur. Önemli olan her ikisini birbirine dengelemek ve dengeyi korumaktır.
Sevgili dostlar, maneviyatın ihmal edildiği bir yaşamın yüzeyselliğinden bahsetmeye gerek yok, bu çok görünen bir durum zaten. Maddi yaşamdan tamamen kopan, soyutlanan bir maneviyatın da kişiyi hiç güçlendirmediği, ilerletmediği çok açık. Her ikisinin dengelendiği bir yaşam ise gerçek bir yaşamdır ve olması gereken gerçek ruh halimizi bulduğumuz bir yaşamdır. Lütfen, aldığınız tüm bilgileri yaşamınızın içinde deneyimlemek için istekli ve cesur olun ve lütfen farkında olun, derslerinizin ve bu derslerin sizi hangi bilgilerde test ettiğinin, sonuçlarının, kazanımlarının ne olduğunun farkında olun. 20.10.2007