1 Yaşam yolumuzun ortasında Karanlık bir ormanda buldum kendimi, çünkü doğru yol yitmişti [Dante'nin karanlık ormanı içinde bulunduğumuz dünya enkarnasyon ortamıdır. Varlığın doğru yoldan kopması kendi öz benliğinden kopup, bağımlı şuur haline gelmesi olarak tasvir edilmiştir.]
4 Ah, içimdeki korkuyu tazeleyen , balta girmemiş o sarp, güçlü ormanı anlatabilmek ne zor ! [Dünya ilüzyon sahası içindeki varlıkların sürekli birbirlerine kendi korkularını empoze edip, kendi korkularını yayıp, bu korkularını beslemesi otomatik olarak varlığı işini daha da zorlaştırıyor.]
7 Öyle acı verdi ki, ölüm acısı sanki; ama ben orada bulduğum iyilikten söz edeceğim, gördüğüm başka şeyleri söyleyeceğim. [Dante, dünya enkarnasyon sahası içinde bulunduğu halin farklı durumlarını bizimle paylaşıyor.]
10 Oraya nasıl girdiğimi bilemeyeceğim, Öyle uykum gelmişti ki, Doğru yolu bırakıp gittiğimde. [Dünyaya enkarne olurken şuur daralır. Burada ki daralmanın sebebi bu ortama daha önce enkarne olan varlıkların yaratmış olduğu eksik bilgi tatbikatlarının oluşturmuş olduğu perde anlayışlardır. Bu perdeler enkarne olan benin karşısında çok kalın gibi durmaktadır böylece varlık bu perdeden geçerken kendini unutma sürecine girer, böylece daralan şuur varlıkta uyku hali olarak tezahür eden bir hali meydana getirir, haliyle daralan şuurda varlık kendi öz benliğinin yolundan çıkıp başka bir yola girmiştir.]
13 Ama yüreğimin içine korku salan vadinin bittiği tepenin eteğine geldiğimde
16 yukarı çevirdim gözlerimi, omuzlarını gördüm onun, herkese her yerde yol gösteren gezegenin ışınları içinde.
19 O zaman biraz dindi, o sıkıntılı gecede yüreğimin gölüne çöken korku. [Varlık yüreğinde yani şuur sahasını karıncalardan arındırabilirse, korkularını geride bırakabilirse göreceği şey kendisidir. Asıl öz benliği ile buluşup kendisini görebilecektir. Varlık adeta kendi kendinin eşi olur. O noktada Ben Benim, Ben varım, Ben şimdi buradayım diyendir. O noktada kendi anını deneyimler.]
22 ve denizden çıkmış soluk soluğa biri dönüpde azgın suya nasıl bakarsa,
25 hala kaçmakta olan ruhum kimseyi sağ bırakmayan geçide bakmak için döndü geriye. [Varlık enkarnasyon planına kendi bilgi tatbikatını yapmak için geri dönüyor.]
28 Yorgun bedenimi biraz dinlendirince ıssız kıyıda yürümeye koyuldum yine, sağlam basan ayağım hep daha geride. [İçinde bulunduğu enkarnasyon planınındaki düzeylere uyum sağladıktan sonra burada harekete geçiyor. Ancak hareket içindeyken bile bir ayağı hep asıl kendisiyle irtibat halinde kalıyor. Böylece yapmış olduğu tatbikatı müşahadeye ve bilgiye dayalı olarak tezahür ettirmeye başlıyor.]
Cehennem 1.Kanto (Enkarnasyon – Dünyaya Doğuş)
1 Yaşam yolumuzun ortasında
Karanlık bir ormanda buldum kendimi,
çünkü doğru yol yitmişti
[Dante'nin karanlık ormanı içinde bulunduğumuz dünya enkarnasyon ortamıdır. Varlığın doğru yoldan kopması kendi öz benliğinden kopup, bağımlı şuur haline gelmesi olarak tasvir edilmiştir.]
4 Ah, içimdeki korkuyu
tazeleyen , balta girmemiş o sarp, güçlü
ormanı anlatabilmek ne zor !
[Dünya ilüzyon sahası içindeki varlıkların sürekli birbirlerine kendi korkularını empoze edip, kendi korkularını yayıp, bu korkularını beslemesi otomatik olarak varlığı işini daha da zorlaştırıyor.]
7 Öyle acı verdi ki, ölüm acısı sanki;
ama ben orada bulduğum iyilikten söz edeceğim,
gördüğüm başka şeyleri söyleyeceğim.
[Dante, dünya enkarnasyon sahası içinde bulunduğu halin farklı durumlarını bizimle paylaşıyor.]
10 Oraya nasıl girdiğimi bilemeyeceğim,
Öyle uykum gelmişti ki,
Doğru yolu bırakıp gittiğimde.
[Dünyaya enkarne olurken şuur daralır. Burada ki daralmanın sebebi bu ortama daha önce enkarne olan varlıkların yaratmış olduğu eksik bilgi tatbikatlarının oluşturmuş olduğu perde anlayışlardır. Bu perdeler enkarne olan benin karşısında çok kalın gibi durmaktadır böylece varlık bu perdeden geçerken kendini unutma sürecine girer, böylece daralan şuur varlıkta uyku hali olarak tezahür eden bir hali meydana getirir, haliyle daralan
şuurda varlık kendi öz benliğinin yolundan çıkıp başka bir yola girmiştir.]
13 Ama yüreğimin içine
korku salan vadinin bittiği
tepenin eteğine geldiğimde
16 yukarı çevirdim gözlerimi,
omuzlarını gördüm onun, herkese her yerde
yol gösteren gezegenin ışınları içinde.
19 O zaman biraz dindi,
o sıkıntılı gecede
yüreğimin gölüne çöken korku.
[Varlık yüreğinde yani şuur sahasını karıncalardan arındırabilirse, korkularını geride bırakabilirse göreceği şey kendisidir. Asıl öz benliği ile buluşup kendisini görebilecektir. Varlık adeta kendi kendinin eşi olur. O noktada Ben Benim, Ben varım, Ben şimdi buradayım diyendir. O noktada kendi anını deneyimler.]
22 ve denizden çıkmış soluk soluğa
biri dönüpde azgın suya
nasıl bakarsa,
25 hala kaçmakta olan ruhum
kimseyi sağ bırakmayan geçide
bakmak için döndü geriye.
[Varlık enkarnasyon planına kendi bilgi tatbikatını yapmak için geri dönüyor.]
28 Yorgun bedenimi biraz dinlendirince
ıssız kıyıda yürümeye koyuldum yine,
sağlam basan ayağım hep daha geride.
[İçinde bulunduğu enkarnasyon planınındaki düzeylere uyum sağladıktan sonra burada harekete geçiyor. Ancak hareket içindeyken bile bir ayağı hep asıl kendisiyle irtibat halinde kalıyor. Böylece yapmış olduğu tatbikatı müşahadeye ve bilgiye dayalı olarak tezahür ettirmeye başlıyor.]
DANTE [İLAHİ KOMEDYA]