Related discussions

pınar Discussion started by pınar 14 years ago
Üstün bilinç, herkesin içinde mevcuttur, her yerde bulunur, her oluşumla beraberdir. Teori, bireysel ruhun bilincinin, Üstün Bilinç gibi hareket edemeyeceğinden, ruhun ve Üstün bilincin, bir olarak kabul edilemeyeceğini öne sürer. Üstün Bilince, sadece Üstün Bilinçle sıkı sıkıya bağlı, bireysel bilinç tarafından ulaşılabilir ve bu sıkı sıkıya bağlanma işlemine teslim olma veya Krişna Bilinci denir. Krişna Bilinci, eğitimli, kendini adamış yogiler tarafından uygulanan en yüksek yogadır. Yoga sistemi, Bhagavad-gita'da, Rab Krişna tarafından verilen standart yoga uygulamasının formülünü belirtir ve bugünlerde genellikle batı ülkelerinde uygulanan hatha-yoga'dan farklı olarak Patanjali yoga disipliniyle tavsiye edilir.

Gerçek yoga uygulaması demek, duyguları kontrol etmek demektir ve böyle bir kontrol sağlandıktan sonra zihin, Tanrı’ nın Yüce Şahsiyeti, Sri Krişna’nın Narayana suretine konsantre olmalıdır. Bhagavad-gita'da Tanrı’nın suretleri üzerine medite olmamız tavsiye edilmektedir. Zihnin konsantrasyonunu sağlamak için, kişi gözlerden uzak kutsal bir atmosfere tahsis edilmiş bir yere oturmalı ve yogi, brahmacarya kurallarını ve düzenini (müsamahasız kendini dizginleme ve bekârlık hayatı yaşama) yerine getirmelidir. Kimse, sıkışık bir şehirde, savurgan bir yaşam sürerek cinsellik kısıtlaması olmaksızın ve dil zinası ile yoga uygulaması yapamaz.

Yoga'nın duyguları kontrol etme demek olduğunu zaten belirttik ve duyguları kontrol etme, dili kontrol etmeyle başlar. Dile, her türlü yasak yiyecek ve içeceği tatmasına izin verip aynı zamanda yoga uygulamalarıyla ilerlemeyi bekleyemezsiniz. Çok üzücü bir gerçek vardır ki birçok sözde yogiler, yetkisiz oldukları halde, Batı ülkelerine dağılıp insanların yoga öğrenmelerini suiistimal ediyorlar. Ne yazık ki, bu tip yogiler alenen bir kişinin içki içebileceğini ve aynı zamanda meditasyon uygulaması yapabileceğini söylemektedirler.

Bir kimse her alanda dikkatli olmalıdır, Yoga adı altında sadece bazı jimnastik uygulamalarıyla değerli vaktini kaybetmemelidir. Gerçek yoga demek, Üstün Ruhun formunu, kalbinde araması ve meditasyonda sürekli olarak onu görmesidir. Böyle devamlı meditasyona samadhi denir. Eğer, bir kimse boş veya gayri şahsi bir şey üzerine meditasyon yapmak isterse, yoga uygulamasıyla bir yerlere ulaşmak çok zaman gerektirir. Zihnimizi gayri şahsi olana veya boşluğa konsantre edemeyiz. Gerçek yoga demek, kişinin zihnini herkesin kalbinde yer alan Narayana'ya sabitlemesi demektir. Bazen bir kimsenin meditasyon ile, ne olduğunu bilmeksizin, herkesin kalbinde bulunan Tanrı'yı anlayacağı söylenir. Tanrı herkesin kalbinde yer aldığı gibi bütün varlığının ve her atomun da içinde bulunur. Rabbin bulunmadığı boş olan bir yer yoktur.

Paramatma adıyla, herkesin kalbinde bulunması Rabbin özelliğidir. Atma demek bireysel ruh ve Paramatma bireysel Üstün Ruh demektir. Hem atma, hem de Paramatma bireysel kişilerdir. Aralarındaki fark, atma veya ruh sadece belirli bir yerde bulunurken, Paramatma’ nın her yerde bulunmasıdır. Bu bağlamda, güneş örneği çok güzeldir. Bir şahıs bir yerde bulunabilir, fakat güneş, bir spesifik bireysel varlık, her bireysel şahsın üstünde de bulunur. Bhagavad-gita bunu şöyle anlatır. Tüm varlıkların özellikleri eşittir. Üstün Ruh'un, bireysel ruhtan farkı, yayılımının miktarıdır. Tanrı, Üstün Ruh, kendini milyonlarca farklı surette yayabilirken, bireysel ruh bunu yapamaz.

Upanişadlar’da, Üstün Ruh’un her bireyin kalbinde, bireysel ruh ile birlikte arkadaş ve şahit olarak oturduğu söylenir. Bir arkadaş olarak, O her zaman bireysel ruhun, evine yani Tanrı’ya geri dönmemesinden endişelenir. Bir şahit olarak ise, bireyin faaliyetlerinin sonucunda tüm rahmetleri ihsan edendir. Üstün Ruh, bireysel ruha tüm arzularını elde etmesi için bütün fırsatları sunar. Böylece kişi diğer tüm meşguliyetleri tamamen bırakabilir ve ebedî saadet, sonsuz hayat ve tüm bilgi için sadece Tanrı'ya teslim olur. Bu, Bhagavad-gita'nın son talimatıdır, yoganın tüm boyutları konusunda en yetkin ve en çok okunan kitaptır.

Bhagavad­-gita'da Krişna bilincinde yoğrulmuş bir kişinin en mükemmel yogi olduğu belirtilir. Bireysel ruh olarak, tüm bedende baştanbaşa O’ yani Üstün Ruh Paramatma bilinciyle mevcuttur, tüm yaradılış baştanbaşa O’nun Üstün Bilinciyle var olmuştur. Üstün Bilinç, sınırlı farkındalığa sahip olan bireysel ruh tarafından taklit edilemez: sınırlı bedende neler olup bittiğini anlayabilir fakat başka birinin bedeninde neler olduğunu hissedemez. Bilinçle tüm beden içinde var olur fakat başka birinin bedeninde bulunamaz. Bununla birlikte, Üstün Ruh veya Paramatma herkesin içinde mevcuttur, her yerde bulunur, her oluşumun içindedir. Ruh ve Üstün Ruh, bir olarak kabul edilemez, çünkü bireysel ruhun şuuru Üstün Şuur gibi hareket edemez. Buna sadece Üstün Bilinç’e sıkı sıkıya bağlı bireysel bilinç tarafından ulaşabilinir ve bu sıkı sıkıya bağlanma işlemine teslim olma veya Krişna Bilinci denir.

Krişna Bilincinin başında, Tanrı ile bu bağ manevi öğretmenin şeffaf aracılığı ile alınır. Bir kimse, gerçek bir manevi öğretmenin direktifleri altında yeterince eğitildiğinde ve itaatli inanç ile hareket ettiğinde ve Krişna’yı sevdiğinde, bu bağlılık süreci daha sağlam ve kusursuz olur. Bu aşamada Krişna içten vermeye başlar. Kendini adayan kişi, Krişna'nın gerçek temsilcisi, manevi öğretmeninden yardım alır ve herkesin kalbinde yer alan Rab, kendini içten, adayan kişiye caitya-guru olarak yardım eder.

Üstün Bilinç, insan formunun en yüksek, mükemmeliyet aşamasıdır ve yoga sisteminin de en yüksek aşamasıdır. Mükemmel bir yogi için sekiz çeşit üstün başarı mevcuttur: Kişi bir atomdan daha küçük olabilir, bir dağdan daha büyük olabilir, havadan daha hafif olabilir, metalden daha ağır olabilir. İstediği herhangi bir maddi sonuca ulaşabilir (örneğin bir gezegen yaratma), Rabbin yaptığı gibi diğerlerini kontrol edebilir, özgürce bu evren içinde (veya dışında) her yere seyahat edebilir, ölüm için kendi zamanını ve yerini belirleyebilir ve arzu ettiği herhangi bir yerde tekrar doğabilir. Ancak kişi, Tanrı'dan emirleri alma mükemmelliğine ulaştığı zaman yukarıda bahsedilen maddi mertebelerin üzerindedir demektir.

Yoganın nefes çalışmalarını uygulamak, genellikle bu sistemin sadece başlangıcıdır. Üstün Ruh'a medite olmak sadece bir adım ilerisidir. Fakat Üstün Ruh ile direkt bağlantı kurmayı başarmak, O'ndan emir almak mükemmellik mertebesinin en üstüdür. Nefes çalışmaları ve meditasyon uygulamaları bu çağda çok zordur. Beş bin yıl önce bile çok zordu. Bu çağ, Kali çağı, düşük çağ olarak söylenir. Bu zamanda insanlar genellikle kısa ömürlü ve benliği anlamada veya spiritüel hayatı anlamada çok yavaştır. Yoga'nın mükemmel mertebesini idrak etmenin tek mevcut yolu, Rab Caitanya Mahaprabhu tarafından uygulanmış Bhagavad-gita'nın prensiplerini takip etmektir. Bu en mükemmel yoga uygulamasıdır.

Rab Caitanya, Krişna Bilincinin yogasını, Vedanta'da, Srimad-Bhagavatam'da ve birçok önemli Puranalar'da bahsedildiği gibi, sadece Krişna'nın kutsal isimleri ile de uygulamaktadır. Hintlilerin büyük bir çoğunluğu bu yoga uygulamalarını takip etmektedir ve bu uygulamalar bugün dünyanın birçok yerine yayılmıştır. Meditasyon uygulaması, Satya-yuga, Altın Çağ’da doğruydu, kazanılması mümkündü, çünkü insanlar o çağda ortalama yüz bin yıl yaşıyorlardı. Bir kimse, yoga uygulamasında kendisinin ne kadar geliştiğini bilmelidir.

Bhagavad-gita'da Krişna Bilinci uygulaması; raja­vidya, tüm bilginin kralı olarak; raja-guhyam, spiritüel farkındalığın en gizemli sistemi olarak; pavitram, safın en safı olarak; susukham, çok mutlu uygulanan olarak ve avyayam, tükenmez olarak tarif edilir. En yüce bhakti-yoga sistemini kabul edenler, Krişna aşkının transandantal adanma hizmetini uygulayanlar, onun mutluluğunun alınmasına tanıklık edeceklerdir. Yoga, duyguları kontrol etmek demektir, bhakti-yoga, duyguları saflaştırma, arıtma demektir. Duygular saflaştığında, otomatik olarak kontrol da edilecektir. Yapay bir şekilde duyguların faaliyetleri durdurulamaz fakat duygular arıtıldığında, sadece onları gereksiz ve saçma meşguliyetlerden alıkoymaz aynı zamanda arıtılmış duygularla bilinç, Rabbin transandantal hizmeti ile pozitif bir şekilde irtibatlanmış olur. Krişna'yı düşündüğümüzde, zikrettiğimizde, yaşadığımızda, yediğimizde, konuştuğumuzda, umduğumuzda ve devam ettirdiğimizde, hiç şüphesiz Krişna'ya döneceğimizi söyleyen, Bhagavad-gita’da salık verilmiştir. Ve bu Krişna bilincinin özüdür.

Düzenleyen: Sadık Yarenler
Kaynak: Sri Srimad, Benlik İdrakı Bilimi