Her zaman yaşam nehriyle birlikte git. Asla akıntıya karşı gitmeye, nehirden hızlı akmaya çalışma. Sadece mutlak bir rahatlık içinde, her an kendini yuvada, rahat ve varoluşun içinde huzurlu hissederek git. Unutmaman gereken şey yaşamın kısa değil sonsuz olduğu ve bu yüzden de aceleye ...hiç gerek olmadığıdır. Acele etmek yalnızca bir şeyleri kaçırmana neden olur. Varoluşun acele içinde olduğunu gördün mü hiç? Mevsimler zamanında gelir, çiçekler zamanı gelince açar, ağaçlar hayat kısa diye hızla büyümek için koşuşturmazlar. Tüm varoluş yaşamın sonsuzluğunun farkında gibi görünür. Biz hep buradaydık ve hep burada olacağız; tabi ki aynı biçimlerde, aynı bedenlerde değil. Yaşam evrimleşmeye, daha yüce evrelere erişmeye devam ediyor. Ama bunun bir sonu olmadığı gibi, bir başlangıcı da yok. Başlangıçsız bir yaşamla, sonsuz bir yaşamın ortasında var oluyorsun. Daima bu iki taraflı sonsuzluğun ortasında yer alıyorsun. Varoluşun gizemlerini soruşturmaya bıraktığın anda varoluş kapılarını sana açar, seni buyur eder. Ve varoluşun gizemlerine bir misafir olarak girmek onurlu bir şeydir. Doğaya saldırmak, doğayı zorlamak ise barbarlıktır. Altın gelecek işte bu olacaktır; bilim varoluşla bir mücadele veya çekişme yerine bir aşk ilişkisine girdiğinde; onunla tezat olarak değil, derin bir ahenk, derin bir dostluk içinde var olabildiğinde.Devamını Gör
nehirden hızlı akmaya çalışma. Sadece mutlak bir rahatlık içinde, her an
kendini yuvada, rahat ve varoluşun içinde huzurlu hissederek git.
Unutmaman
gereken şey yaşamın kısa değil sonsuz olduğu ve bu yüzden de aceleye
...hiç gerek olmadığıdır. Acele etmek yalnızca bir şeyleri kaçırmana neden
olur. Varoluşun acele içinde olduğunu gördün mü hiç? Mevsimler zamanında
gelir, çiçekler zamanı gelince açar, ağaçlar hayat kısa diye hızla
büyümek için koşuşturmazlar. Tüm varoluş yaşamın sonsuzluğunun farkında
gibi görünür.
Biz hep buradaydık ve hep burada olacağız; tabi ki aynı
biçimlerde, aynı bedenlerde değil. Yaşam evrimleşmeye, daha yüce
evrelere erişmeye devam ediyor. Ama bunun bir sonu olmadığı gibi, bir
başlangıcı da yok. Başlangıçsız bir yaşamla, sonsuz bir yaşamın
ortasında var oluyorsun. Daima bu iki taraflı sonsuzluğun ortasında yer
alıyorsun.
Varoluşun gizemlerini soruşturmaya bıraktığın anda varoluş
kapılarını sana açar, seni buyur eder. Ve varoluşun gizemlerine bir
misafir olarak girmek onurlu bir şeydir. Doğaya saldırmak, doğayı
zorlamak ise barbarlıktır. Altın gelecek işte bu olacaktır; bilim
varoluşla bir mücadele veya çekişme yerine bir aşk ilişkisine
girdiğinde; onunla tezat olarak değil, derin bir ahenk, derin bir
dostluk içinde var olabildiğinde.Devamını Gör