"NLP", "Benzer Benzeri Çeker", "Parça Bütünün Bilgisini Taşır"
Çekim yasası, temel iki evrensel yasadan biridir. Birinci yasa, "Benzer benzeri çeker.", ikincisi ise "Parça bütünün bilgisini taşır."adını alır. Aslında bu iki yasa ezoterizmin özünde mevcuttur. Ve çağlar boyu saklı bir bilgelik olarak süre gelmiştir. Gündelik hayatta, nerede majik (büyüsel) bir uygulama görürseniz, aslında bu iki temel yasanın uygulamalarını görmüş olursunuz.
"Benzer benzeri çeker ve parça bütünün bilgisini taşır."
Benzerin benzeri çekmesi, "Aynı titreşimsel fazda olan düşünceler, duygular, hisler birbirlerini cezbederler, birbirlerine yaklaşırlar, bütünleşirler ve büyürler." demektir.
Parçanın bütünün bilgisini taşımasına gelince; yeniçağ bilgeliği ve bilimi içindeki son gelişmelerle, özellikle kuantum fiziğindeki son bulgularla birlikte, holografik evren görüşü bir hipotez olmaktan çıkmıştır. Giderek çoğalan kanıtlar evrenin bir hologram gibi devindiğini göstermektedir. Çok daha ilginci şu ki, bilincin bedendeki merkezi olan beynin de bir hologram gibi çalıştığı anlaşılmıştır. O yüzden üstatlar , "Yukarıda ne varsa aşağıda da o vardır. Yukarısı aşağıya benzer. Makroda olan ve mikroda olan aynıdır." demişlerdir. Ve üstatlar gerçeği arayan insana şu temel yönergeyi vermişlerdir. "Kendini bil!" Çünkü sen kendini bilince diğer her şeyi de bilmiş olursun . Çünkü parça bütünün bilgisini taşır.
Parçanın bütünün bilgisini taşıdığı bilgisi, çekim yasası bağlamında ne işe yarar?
Bu yasaya göre, var oluşun içindeki her frekansın bizde bir karşılığı var demektir. Bu şu anlama gelir. Herhangi bir duygu düşünce ya da hissi hayatımıza çekmek istiyorsak, bunu elde etmek için dışarıdaki dünyaya yönelmemize gerek yoktur. Çünkü istediğimiz düşünce, duygu ve hissi içimizde yaratmak zaten mümkündür. Çünkü o bizde şimdiden mevcuttur. Çünkü dışarıda olup da bizde mevcut olmayan bir titreşim yoktur.
NLP nerede devreye giriyor? NLP bu iki temel yasayı kullanmayı öğretir. Yaşadığımız hayatı anlamlı kılmak için, onu istediğimiz gibi şekillendirmek ve istediğimiz gibi yaratmak için NLP harika bir platformdur.
Şu açıktır ki, bu iki yasa belirli bir titreşimsel fazdadır. Bu titreşimsel fazla doğrudan uyum yapamayan bilinç, ona yaklaşmanın yollarını aramıştır. Aslında diyebiliriz ki, tarih boyunca var olan tekamül felsefesinin amacı, insanın gerçekliğini istediğince şekillendirebileceği, ona istediği anlamı yükleyebileceği; varlığının böyle bir cevhere sahip olduğunu fark etmesini sağlamaktı. Yani bu yasaları uygulama yeterliliğine şimdiden sahip olduğunu fark etmesini sağlamaktı
İşte tekamül felsefesi, insanoğlunu asıl gerçeğe adım adım yaklaştırmıştır. 21. yy’ın ilk çeyreğinde karşımızda olan gerçek, tekamülün gelişme ve yetkinleşme diye tanımlayabileceğimiz devresinin tamamlandığıdır. Bugünkü tekamül perspektifimiz, yaşamın anlamını içimizde bulmakla, yaşamın anlamını istediğimizce üretmekle, yaşamımızı istediğimizce yoğurmakla, şekillendirmekle ilgilidir.
"Yaşamımın anlamı benim. Onu istediğimce yaratıyorum." NLP, bu kesin bilişten yapılandırılmış bir kişisel gelişim platformudur.
Gördüğünüz gibi çekim yasası yeni değildir. Fakat o kolektif bilincin doğasına güçlü bir giriş yapacak kadar, ve kolektif bilinç de bu olasılığı incelemeye hazır olacak kadar güçlendi. Bireyselliğin büyüsü insanlık ailesini derinden sarıyor. Tek tek kendi var oluşunun sorumluluğunu yüklenmeye hazır insan sayısı giderek artıyor. Bugün, çekim yasası artık kolektif bilincin içine sızıyor. Bu durum, bir bitkinin köklerinin kayanın içinde ilerlemesi gibi, insanlık yaşam öyküsünü parçalıyor. İnsanlığın dünya tanımını çözüyor. Her bir insanı sonsuzluğuyla karşı karşıya getiriyor. Bireyi, yaşamının sorumluğunu sonsuzda alması için yüreklendiriyor. Tek başına geçilmesi gereken köprüyü geçmeye yüreklendiriyor. İşte NLP bu yüreklendirmedir.
NLP bir dizi metotla çekim yasası ve parça bütünün bilgisi taşır yasasının uygulamasını kolaylaştırıyor. NLP, başarının modellenmesiyle başladı. Buna göre insan davranışı amaçlıydı. İnsanoğlu asla öylesine bir davranış üretmiyordu. Birey, zaman zaman bilinçli ama çoğu kez bilinç dışına kaymış olan seçim ve davranışlarıyla hayatını yaratıyordu. NLP başarıyı ve başarısızlığı belirleyen şeyin insanın nörolojisini buna uygun bir biçimde programlaması olduğunu söylüyordu. Bir kişi başarmışsa, herkes başarabilirdi. NLP, başarının ortak bir ana kalıba oturan davranışlar bütünü olduğunu ortaya koyuyordu. Başaran bireyler ne kadar özgün olurlarsa ve ne kadar farklı kollarda hareket ederlerse etsinler yaptıkları seçimler ve davranışlar ortak bir ana kalıba oturmaktaydı.
İşte bu ortak ana kalıp benzer benzeri çeker yasası ve parça bütünün bilgisini taşır yasasıdır.
Özetle, bundan sonra, Kişisel gelişim veya Ruhsal büyüme dediğimizde bu iki yasanın farkındalığı içinde yapılan yaratma pratiğini anlıyoruz. Kişisel Gelişim ya da Ruhsal büyüme çalışması dediğimizde de, bu süreci birey için kolay kılan metot yapılarını anlıyoruz.
derya88"Kendini bil!" Çünkü sen kendini bilince diğer her şeyi de bilmiş olursun . Çünkü parça bütünün bilgisini taşır. bu çok dogru teşekkürlerrr14 years ago
"NLP", "Benzer Benzeri Çeker", "Parça Bütünün Bilgisini Taşır"
Çekim yasası, temel iki evrensel yasadan biridir. Birinci yasa, "Benzer benzeri çeker.", ikincisi ise "Parça bütünün bilgisini taşır."adını alır. Aslında bu iki yasa ezoterizmin özünde mevcuttur. Ve çağlar boyu saklı bir bilgelik olarak süre gelmiştir. Gündelik hayatta, nerede majik (büyüsel) bir uygulama görürseniz, aslında bu iki temel yasanın uygulamalarını görmüş olursunuz.
"Benzer benzeri çeker ve parça bütünün bilgisini taşır."
Benzerin benzeri çekmesi, "Aynı titreşimsel fazda olan düşünceler, duygular, hisler birbirlerini cezbederler, birbirlerine yaklaşırlar, bütünleşirler ve büyürler." demektir.
Parçanın bütünün bilgisini taşımasına gelince; yeniçağ bilgeliği ve bilimi içindeki son gelişmelerle, özellikle kuantum fiziğindeki son bulgularla birlikte, holografik evren görüşü bir hipotez olmaktan çıkmıştır. Giderek çoğalan kanıtlar evrenin bir hologram gibi devindiğini göstermektedir. Çok daha ilginci şu ki, bilincin bedendeki merkezi olan beynin de bir hologram gibi çalıştığı anlaşılmıştır. O yüzden üstatlar , "Yukarıda ne varsa aşağıda da o vardır. Yukarısı aşağıya benzer. Makroda olan ve mikroda olan aynıdır." demişlerdir. Ve üstatlar gerçeği arayan insana şu temel yönergeyi vermişlerdir. "Kendini bil!" Çünkü sen kendini bilince diğer her şeyi de bilmiş olursun . Çünkü parça bütünün bilgisini taşır.
Parçanın bütünün bilgisini taşıdığı bilgisi, çekim yasası bağlamında ne işe yarar?
Bu yasaya göre, var oluşun içindeki her frekansın bizde bir karşılığı var demektir. Bu şu anlama gelir. Herhangi bir duygu düşünce ya da hissi hayatımıza çekmek istiyorsak, bunu elde etmek için dışarıdaki dünyaya yönelmemize gerek yoktur. Çünkü istediğimiz düşünce, duygu ve hissi içimizde yaratmak zaten mümkündür. Çünkü o bizde şimdiden mevcuttur. Çünkü dışarıda olup da bizde mevcut olmayan bir titreşim yoktur.
NLP nerede devreye giriyor? NLP bu iki temel yasayı kullanmayı öğretir. Yaşadığımız hayatı anlamlı kılmak için, onu istediğimiz gibi şekillendirmek ve istediğimiz gibi yaratmak için NLP harika bir platformdur.
Şu açıktır ki, bu iki yasa belirli bir titreşimsel fazdadır. Bu titreşimsel fazla doğrudan uyum yapamayan bilinç, ona yaklaşmanın yollarını aramıştır. Aslında diyebiliriz ki, tarih boyunca var olan tekamül felsefesinin amacı, insanın gerçekliğini istediğince şekillendirebileceği, ona istediği anlamı yükleyebileceği; varlığının böyle bir cevhere sahip olduğunu fark etmesini sağlamaktı. Yani bu yasaları uygulama yeterliliğine şimdiden sahip olduğunu fark etmesini sağlamaktı
İşte tekamül felsefesi, insanoğlunu asıl gerçeğe adım adım yaklaştırmıştır. 21. yy’ın ilk çeyreğinde karşımızda olan gerçek, tekamülün gelişme ve yetkinleşme diye tanımlayabileceğimiz devresinin tamamlandığıdır. Bugünkü tekamül perspektifimiz, yaşamın anlamını içimizde bulmakla, yaşamın anlamını istediğimizce üretmekle, yaşamımızı istediğimizce yoğurmakla, şekillendirmekle ilgilidir.
"Yaşamımın anlamı benim. Onu istediğimce yaratıyorum." NLP, bu kesin bilişten yapılandırılmış bir kişisel gelişim platformudur.
Gördüğünüz gibi çekim yasası yeni değildir. Fakat o kolektif bilincin doğasına güçlü bir giriş yapacak kadar, ve kolektif bilinç de bu olasılığı incelemeye hazır olacak kadar güçlendi. Bireyselliğin büyüsü insanlık ailesini derinden sarıyor. Tek tek kendi var oluşunun sorumluluğunu yüklenmeye hazır insan sayısı giderek artıyor. Bugün, çekim yasası artık kolektif bilincin içine sızıyor. Bu durum, bir bitkinin köklerinin kayanın içinde ilerlemesi gibi, insanlık yaşam öyküsünü parçalıyor. İnsanlığın dünya tanımını çözüyor. Her bir insanı sonsuzluğuyla karşı karşıya getiriyor. Bireyi, yaşamının sorumluğunu sonsuzda alması için yüreklendiriyor. Tek başına geçilmesi gereken köprüyü geçmeye yüreklendiriyor.
İşte NLP bu yüreklendirmedir.
NLP bir dizi metotla çekim yasası ve parça bütünün bilgisi taşır yasasının uygulamasını kolaylaştırıyor. NLP, başarının modellenmesiyle başladı. Buna göre insan davranışı amaçlıydı. İnsanoğlu asla öylesine bir davranış üretmiyordu. Birey, zaman zaman bilinçli ama çoğu kez bilinç dışına kaymış olan seçim ve davranışlarıyla hayatını yaratıyordu. NLP başarıyı ve başarısızlığı belirleyen şeyin insanın nörolojisini buna uygun bir biçimde programlaması olduğunu söylüyordu. Bir kişi başarmışsa, herkes başarabilirdi. NLP, başarının ortak bir ana kalıba oturan davranışlar bütünü olduğunu ortaya koyuyordu. Başaran bireyler ne kadar özgün olurlarsa ve ne kadar farklı kollarda hareket ederlerse etsinler yaptıkları seçimler ve davranışlar ortak bir ana kalıba oturmaktaydı.
İşte bu ortak ana kalıp benzer benzeri çeker yasası ve parça bütünün bilgisini taşır yasasıdır.
Özetle, bundan sonra, Kişisel gelişim veya Ruhsal büyüme dediğimizde bu iki yasanın farkındalığı içinde yapılan yaratma pratiğini anlıyoruz.
Kişisel Gelişim ya da Ruhsal büyüme çalışması dediğimizde de, bu süreci birey için kolay kılan metot yapılarını anlıyoruz.