Diyafram bu 3 çakrayı devamlı kontrolde ve devinimde tutar. Derin ve uzun nefeslerle bize daha yüksek realiteye bağlı yaşamsal sağlığı deneyimletir.
4. Çakra üst ve alt benliklerin proaktif dengesini kurar. 5. Çakramiz ifade ediş titreşimi, yani yaratımın şekil ve forma uygun ifade edilebilmesidir. 6.Çakra seçimlerimizin aynı bütünlükten ayrımsanarak çıkartılması durumudur. (7. -> 6. -> 5.) 7. Çakra her şeyin bütün olduğu ve her şeyin ayrımsız olageldiği bilincinin enerji devinim seviyesidir. Kainatta en doğal enerji alttan gelen yükselerek 7 vibrasyonda bu kıvama ermiştir. Her şey ayrımsız ve bütün.
Alltan gelen doğal yükseliş yolunda 3. çakradan sonra eylem ve karşiliğin dengelenmesi titreşimi; 4. çakrada sevgi ve işiğin titreşimine girer. Sevgi ve işik 4. çakrada alttan akip gelen ve yükselen seçimlerimizin dürtüye, oradan iletişim ve ilişkilerin dengelenmesi titreşimine (3.) ve buraya sevgi ve işik formuna girer
Her üst çakra ait olduğu Boyutlari tekamül ettirdiği beden yapilarindan ötürü alt benliğinde birer aynasi durumundadir. Alt benlik de üst benin aynasidir. Yani alt benlik veya çakralar evrenin kendine nasil hizmet edeceğini yansitandir
Kalp düzeyinde ayarlanan alt ve üst benlik titreşim dengeleri çiftli nefes dediğimiz diyafram ve ciğerlerin aktif kullanimini gerektirir.
Yalniz akciğerlerle alinan bir nefes uygulamasinin herhangi bir raundu sonunda yapacağimiz zihinsel imgelemeler üst boyutlardaki ayri ayri her beden uzantimizi (üst ben i) aktif eder. Uzak programlamalar ve karşiya imajinatif her çalişma için faydalidir üst nefes gereklidir.
Ancak alt nefesin yani alt ben in nefesi olan diyafram; ciğerlerle berber eş koordinasyonda nefes aliş ve verişinde değilseler bir denge kaybi yaşanacaktir. Bu durumu şöyle açiklayabiliriz. Uzaklara doğru kolumuzu uzattiğimizi varsayalim. Omuzlarimiz esniyor, dirseklerimiz uzuyor, kollarimiz uzuyor, gövdemiz karşiya doğru sicim gibi uzuyor.
Yani 7 bedenin üst hiyerarşidekileri devreye girerken, tek bedenin alt uzantilari olan fiziksel, eterik ve iletişimlerimizin dengesi olan astral bedenimizin yapisida üsttekilere uymak için uzanmak için esniyor, büzülüyorlar.
Daha çok dalginlik, daha çok düşünülenin etkisinde kalma, geçmişe bağlilik yada gelecek hayalleri içerisinde bir yaşam, konsantrasyon sorunlari, düşündüğünü gerçek sanma, hayalle gerçek ayrimini yapamama durumlari yaşanir.
Üzücü ve şaşirtici gelse bile tanidiğimiz taniyacağimiz bir çok ekol hocalarinin günümüzde %90 i veya belki daha fazlasi bu durumdadir. Hayalle gerçeği kariştirirlar, yorum yaparlar ama yaptiklarinin yorum olduğunu bile idrake edemezler.
şiirseldir, dilleri ve beyinleri sani ve sanrilara gömülmüş ifadelerle zengindir. Tehlikeli olan kendilerini bu duruma soktuklari değil; onlari örnek almaya çalişan ve bir yerlere ulaşmiş gibi gördükleri diğer bireylere onlara uymaya, onlarin düşüncelerini sorgusuz, asarsiz kabul etmeye, daha çok hayale dalmaya sevk olurlar.
Zira örnek olunan kişi hayranlik sağlayan bir kaç keramet göstermişde olabilir.
Titreşim; eğer sadece duygu ve sevgi olsaydi veya işik olamasaydi veya herşeyin ayni olduğu ayni enerji bütününün sadece 4. seviyedeki titreşim değilde sevgi bütünün titreşimi olsaydi 4 den yukarilara erişilemezdi.
Doğal kainat enerjisinin alttan gelen akişina karşi üstten alinan inisiyatif ve sunni hali egoyu ve hayalalemine saplantiyi ortadan kaldiramaz, üstelik besler.
Perdeleride aşamaz, bize aralattiramaz. Hayal dünyasi gelişir ama farkindalik belki yerine şişkin nur topu gibi bir ego sahibi olunur.
Alt ve üst akiş ayni düzlemde veya sushumna üzerinde yapildiğinda çakralarin kristalit yapiya girdiği görülsede bu sağlikli bir yapi değildir.
Alt ve üst enerjiler ancak doğal olan akişlarla alttan ve üstten akarlar, akmalidirlar. Doğal olan alttan gelenin bedenin içinden yolaçikarak 1 den 7 ye yükselmesidir. Üstten gelen doğal akiş ise bedenin -dişindan- 7 den 1 e doğru süzülen akiştir.
İşte bu akiş sunni değildir. 1 den tekrar emilir ve 7 ye yükselir. Bu yol zincirine enerjinin tekamül etmesi denir.
Kristalit enerji;
demin söz ettiğim doğal öz enerji dinamiğindedir.
İçde yukari- ordan dişa ve diştan aşaği.Tikali bir çakra yada blokaja uğramiş bir alan -bu alanin izdüşümü üzerine odaklanmak kaydiyla- içerisinden, derininden ve arkasindan yukari doğru akan enerji akişi ile dişindan aşaği doğru akişi sağlanarak açilmalidir.
Bu durumda nefesin alinişi bu bölgenin ardindan veya izdüşümünden fiziksel bedenin içinden alindiği alirken buradan enerjnin yukari doğru hareket ettirildiği imgelenir.
Bu esnada bir biçak sapmasi gibi hani arada bir olmadik zamanlarda bedenimizin muhtelif yerlerine gelir yada tikaniklik hissini duyarsak nefesin bölge için bedenin daha derininden alinmasi gerektiği sözkonusudur.
Nefes verirken bedenin dişindan ve bu bölgenin dişindan ve aşağisina doğru verildiği imgelenmelidir.
Ayni durum burada doğarsa daha dişardan ve mesafeden uzaktan aşaği aktiği imgelenerek verilmelidir. 3-4 nefes aliş ve veriş mucizevi bir çabuklukla -aynen aktarildiği gibiyapildiği durumda- işe yarar.
İlk 3 çakramiz ilk 3 boyuta tekabül eder. Alt ben; fiziksel ve eterik
seçimleri yapar ve bunlari astral olarak dengeler.
1. Çakra özgür akış seçimlerimizdir.
2. Çakra seçtiklerimizden etkilenişimizdir.
3. Çakra eylem ve karşıtlığın dengelenmesidir.
Diyafram bu 3 çakrayı devamlı kontrolde ve devinimde tutar. Derin ve uzun nefeslerle bize daha yüksek realiteye bağlı yaşamsal sağlığı deneyimletir.
4. Çakra üst ve alt benliklerin proaktif dengesini kurar.
5. Çakramiz ifade ediş titreşimi, yani yaratımın şekil ve forma uygun ifade edilebilmesidir.
6.Çakra seçimlerimizin aynı bütünlükten ayrımsanarak çıkartılması durumudur. (7. -> 6. -> 5.)
7. Çakra her şeyin bütün olduğu ve her şeyin ayrımsız olageldiği bilincinin enerji devinim seviyesidir. Kainatta en doğal enerji alttan gelen yükselerek 7 vibrasyonda bu kıvama ermiştir. Her şey ayrımsız ve bütün.
Alltan gelen doğal yükseliş yolunda 3. çakradan sonra eylem ve
karşiliğin dengelenmesi titreşimi; 4. çakrada sevgi ve işiğin
titreşimine girer. Sevgi ve işik 4. çakrada alttan akip gelen ve
yükselen seçimlerimizin dürtüye, oradan iletişim ve ilişkilerin
dengelenmesi titreşimine (3.) ve buraya sevgi ve işik formuna girer
Her üst çakra ait olduğu Boyutlari tekamül ettirdiği beden
yapilarindan ötürü alt benliğinde birer aynasi durumundadir. Alt
benlik de üst benin aynasidir. Yani alt benlik veya çakralar evrenin
kendine nasil hizmet edeceğini yansitandir
Kalp düzeyinde ayarlanan alt ve üst benlik titreşim dengeleri çiftli
nefes dediğimiz diyafram ve ciğerlerin aktif kullanimini gerektirir.
Yalniz akciğerlerle alinan bir nefes uygulamasinin herhangi bir
raundu sonunda yapacağimiz zihinsel imgelemeler üst boyutlardaki ayri ayri her beden uzantimizi (üst ben i) aktif eder. Uzak programlamalar ve karşiya imajinatif her çalişma için faydalidir üst nefes gereklidir.
Ancak alt nefesin yani alt ben in nefesi olan diyafram; ciğerlerle
berber eş koordinasyonda nefes aliş ve verişinde değilseler bir denge
kaybi yaşanacaktir. Bu durumu şöyle açiklayabiliriz. Uzaklara doğru
kolumuzu uzattiğimizi varsayalim. Omuzlarimiz esniyor, dirseklerimiz uzuyor, kollarimiz uzuyor, gövdemiz karşiya doğru sicim gibi uzuyor.
Yani 7 bedenin üst hiyerarşidekileri devreye girerken, tek bedenin
alt uzantilari olan fiziksel, eterik ve iletişimlerimizin dengesi
olan astral bedenimizin yapisida üsttekilere uymak için uzanmak için
esniyor, büzülüyorlar.
Daha çok dalginlik, daha çok düşünülenin etkisinde kalma, geçmişe bağlilik yada gelecek hayalleri içerisinde bir yaşam, konsantrasyon sorunlari, düşündüğünü gerçek sanma, hayalle gerçek ayrimini yapamama durumlari yaşanir.
Üzücü ve şaşirtici gelse bile tanidiğimiz taniyacağimiz bir çok ekol hocalarinin günümüzde %90 i veya belki daha fazlasi bu durumdadir. Hayalle gerçeği kariştirirlar, yorum yaparlar ama yaptiklarinin yorum
olduğunu bile idrake edemezler.
şiirseldir, dilleri ve
beyinleri sani ve sanrilara gömülmüş ifadelerle zengindir. Tehlikeli
olan kendilerini bu duruma soktuklari değil; onlari örnek almaya
çalişan ve bir yerlere ulaşmiş gibi gördükleri diğer bireylere onlara
uymaya, onlarin düşüncelerini sorgusuz, asarsiz kabul etmeye, daha
çok hayale dalmaya sevk olurlar.
Zira örnek olunan kişi hayranlik
sağlayan bir kaç keramet göstermişde olabilir.
Titreşim; eğer sadece
duygu ve sevgi olsaydi veya işik olamasaydi veya herşeyin ayni olduğu ayni enerji bütününün sadece 4. seviyedeki titreşim değilde sevgi bütünün titreşimi olsaydi 4 den yukarilara erişilemezdi.
Doğal kainat enerjisinin alttan gelen akişina karşi üstten alinan
inisiyatif ve sunni hali egoyu ve hayalalemine saplantiyi ortadan
kaldiramaz, üstelik besler.
Perdeleride aşamaz, bize aralattiramaz.
Hayal dünyasi gelişir ama farkindalik belki yerine şişkin nur topu
gibi bir ego sahibi olunur.
Alt ve üst akiş ayni düzlemde veya
sushumna üzerinde yapildiğinda çakralarin kristalit yapiya girdiği
görülsede bu sağlikli bir yapi değildir.
Alt ve üst enerjiler ancak
doğal olan akişlarla alttan ve üstten akarlar, akmalidirlar.
Doğal olan alttan gelenin bedenin içinden yolaçikarak 1 den 7 ye
yükselmesidir. Üstten gelen doğal akiş ise bedenin -dişindan- 7 den 1
e doğru süzülen akiştir.
İşte bu akiş sunni değildir. 1 den tekrar
emilir ve 7 ye yükselir. Bu yol zincirine enerjinin tekamül etmesi
denir.
Kristalit enerji;
demin söz ettiğim doğal öz enerji dinamiğindedir.
İçde yukari- ordan dişa ve diştan aşaği.Tikali bir çakra yada blokaja
uğramiş bir alan -bu alanin izdüşümü üzerine odaklanmak kaydiyla-
içerisinden, derininden ve arkasindan yukari doğru akan enerji akişi
ile dişindan aşaği doğru akişi sağlanarak açilmalidir.
Bu durumda
nefesin alinişi bu bölgenin ardindan veya izdüşümünden fiziksel
bedenin içinden alindiği alirken buradan enerjnin yukari doğru
hareket ettirildiği imgelenir.
Bu esnada bir biçak sapmasi gibi hani
arada bir olmadik zamanlarda bedenimizin muhtelif yerlerine gelir
yada tikaniklik hissini duyarsak nefesin bölge için bedenin daha
derininden alinmasi gerektiği sözkonusudur.
Nefes verirken bedenin
dişindan ve bu bölgenin dişindan ve aşağisina doğru verildiği
imgelenmelidir.
Ayni durum burada doğarsa daha dişardan ve mesafeden uzaktan aşaği aktiği imgelenerek verilmelidir. 3-4 nefes aliş ve veriş mucizevi bir çabuklukla -aynen aktarildiği gibiyapildiği
durumda- işe yarar.
mustafa kartal