Size gerçeğin ne olduğunu söylememe izin verin: Gerçek şu ki boyutlararası bir dünyada yaşıyorsunuz, ve bunu artık biliminiz bile kabul ediyor. Ancak, her şeyi, sizi yaşlandıran ve doğal olarak sürekli her şeyi yenilemeye iten düz bir zaman çizgisi üzerinde algılamaya devam ediyorsunuz. Ancak ruhsal olarak meydana gelen ve hücrelerinizde olan her ne ise ufacık bir çemberden bahsediyoruz. Bir kez yaptığınızda, tüm çember sonsuza kadar etkilenir. Gerçekleştirdiğiniz anda o şeyi tekrarlamanıza gerek yoktur, çünkü işlem tamamlanmıştır, sonsuza dek! İşte zor kısım. Beni takip edebildiyseniz, rayınız daire şeklindeyse, aynı anda tüm alanı kat etmiş olursunuz.
Bu demektir ki geriye baktığınızda gördüğünüz bir an önceki geleceğinizdir! Önünüze baktığınızda da geçmişinizi görmektesinizdir. Daire budur işte. Öyleyse bir sorum var: Şu anda altınızda olan rayı değiştirecek bir şey yaptığınızda geçmişinizi de değiştirir misiniz? Benimle kalın. Dinleyin. Bu imgelemi ve zaman paradoksunu kullanarak, şimdi size boyutlararası ile ilgili, kolaydan zora ve inanılmaza uzanan, üç özellik vereceğim.
Kolay Yapabileceğiniz en kolay şey, tabi boyutlararası şemayı kullanarak, gençleşmektir. Gençleşmek bizim kelimemizdir (Ç.N. İngilizce youthing kelimesi), beden saatini yavaşlatmak anlamında partnerime verilmiştir. Bedeniniz 3B zaman çerçevesindedir. Böyle olmak için tasarlandı. Yeryüzünün, güneş sisteminin ve ayın döngüleri ile birlikte hareket eder, bunu biliyorsunuz. Yılları sayabilmektedir. Kendini yeniden üretir (hücre bölünmesi) ve bunu yaparken içinde bulunduğunuz çevreye kilitlenmiş bir beden saati kullanarak yapar ve bu siz saati değiştirene kadar da böyle devam edecektir. Saati değiştirmek sizin realitenizde imkânsızdır, çünkü daima aynı hızda hareket eder. Ancak, hücrelerinizin saate verdikleri tepkiyi değiştirebilseydiniz? Başka bir deyişle, ya "içinizdeki saati" değiştirebilseydiniz? Değiştirebilirsiniz. Hücrelere yaşlanmayı yavaşlatma talimatının verildiği bir durum yaratabilirsiniz. Ek olarak (hazır olun), genç olduğunuz zamana ait bir ray imgeleyebilir ve DNA'nıza bu imgelem vasıtasıyla bunu taklit etmesini söyleyebilirsiniz!
Boyutlararası olarak, bedeninize genç olduğunuz bir zamanı imgelemesini söyleyeceksiniz. Hangi yaş olduğunun bir önemi yok, ancak yaptığınız bedeninize bir bulmaca sunmaktır. Geriye gidin. Tümör ortaya çıkmadan trilyonlarca kez üreyip çoğalmadan önceki zamana geri dönün. Bu mümkün mü? Mümkün. Bununla kendinizi, hücreleriniz için saatin aynı hızda ilerlemediği bir duruma sokmuş olursunuz. Benimle kalın! Diyelim ki hala trendesiniz. Gençleşmeye başladığınızda, bunu imgeleyerek başlarsınız, kendi gücünüzle bir nesne yaratır ve rayların üzerine bırakıverirsiniz, beden saatinizi yavaşlatan bir bilinç ile rayları kırmızıya boyamaya başlıyorsunuz. 3B, geriye dönüp, "işte gençleşmeye bu noktada başlamıştım," dersiniz. Ancak bu algıda bir sorun var: bu saat paradoksudur, değil mi? Çünkü geriye gidecek olursanız – yani beden saatinizi yavaşlatacak olursanız - o zaman arkanızdaki ray kırmızı olmalıdır! Bu kavram sizi endişelendirmesin, sadece nasıl işlediğine bakıp gülün.
Boyutlararası haldeyken, raylar tamamen kırmızı olmuştur ve bedeniniz raylara sizin için mucize anlamına gelen bir şey yapmıştır. Bu, DNA'nızı bir hastalığa yakalanmadan ya da yaşlanmanın acılarına sahip olmadan önceki haline geri döndürme yetisidir. "Bu kulağa şifa gibi geliyor, Kryon!" Ah, evet, sıradaki budur. Ancak şunu anlamalısınız: üçüncü boyutun dışında ve hatta üçüncü boyutta görülme ihtimalinin dışında bir şey yapıyorsunuz.
Gençleşme, hücresel yapınızı zamanda geriye götürmek ve olduğundan daha yaşlı görünen bir bedene yerleştirmektir. Olan şudur: Yaşlanma sürecini yavaşlatırsınız. Olan sadece budur. Geriye döndüremezsiniz. Birden bire gençleşemezsiniz. Aksine, yaşlanmanızı yavaşlatırsınız. Bedeninizle konuşur, doğduğunuzda önünüze konan bir sisteme uyan.. "patronun" gelip onu değiştirmesini bekleyen bedeninizle konuşursunuz! Anlıyor musunuz? Bedeniniz "zaman" olarak tek bir şeye bağlıydı; güneş sisteminize (aya). Bunu hiç düşünmüş müydünüz? Birdenbire, o saati değiştirme yetisine sahip olursunuz. Bundan şüpheniz var, değil mi? Bunun mümkün olabileceğine inanmıyorsunuz, değil mi? Bu sözleri dinlerken ya da okurken, aklınız başka yere gidiyor. "Çok garip, Kryon. Yapabileceğim şeylerden bahset artık." Size söylemiştim; bu kabullenme ve realitenizi değiştirmek ile ilgili bir şey. Hitap etmek istediğim üç boyutlu alanlar var dediğimi hatırlıyor musunuz? Daha bu noktada sorun yaşıyorsanız, en iyisi geri kalan kısmını okumayın.
Anlıyor musunuz, 3B olan bağırır fakat Tanrı sevgisinden gelen boyutlararası şeyler fısıldar. Bu fısıltıyı duyacaksanız, bağırmaktan vazgeçmelisiniz. 3B eğitiminizi söküp atmalı ve doğduğunuz andan itibaren öğrenmiş olduğunuz her şeyi askıya almalısınız. Zor. "Peki, Kryon. Bunu nasıl yaparız? Nasıl? Bize bir tren verdiğini, bir ray verdiğini, bir kırmızı boya verdiğini söyledin ve sonra ne dedin? Rayları boyamak mı? Bunu nasıl yaparım ki? Bu mecazı kendi realitemde nasıl uygularım?"
Sorun da bu zaten: İnsanlar algılarının karşısında duran her şeyden şüphe duyarlar. Algınızın kral olduğunu size kim söyledi? Size hiç algınızın her şeyi nasıl gördüğünüz ile ilgili olduğunu söyleyen olmadı mı? Her zaman gerçeği temsil etmez. Sağlığınız için çok önemli olan mikroplardan, o görünmez organizmalardan ilk kez bahsedildiğinde, tüm tıp dünyanız gülerek dalga geçti. Etrafınızda görünmeyen şeyler mi var? Şüphe ettiler, algıları yüzünden. Bu gerçek miydi, yoksa o anki bilinçlerinin bulunduğu nokta mıydı?
Cevap saf niyettir. Bilinç realiteyi değiştirir! Ruh için altındır, fakat sizin için görünmezdir. Saf niyeti kandıramazsınız. O, dizlerinizin üzerine çöktüğünüzde sahip olduğunuz niyettir. Başınız dertte olduğunda sahip olduğunuz niyettir. "Her şeyi yaparım! Yeter ki beni bu durumdan kurtar," dediğinizde sahip olduğunuz niyettir. Bu güçlü bir niyettir. Fakat şunu bilmelisiniz: saf niyet için zor durumda olmanıza gerek yoktur.
Kalbinizle, duygularınızla, başlamaya ve şu sözleri söylemeye hazır olduğunuz yerde saf niyeti yaratabilirsiniz: "Artık hazırım ve yapıyorum." "Kryon, bunu ne kadar sıklıkla yapmalıyım?" Peki, 3B İnsan, ne kadar sıklıkla raylarının üzerinden geçtiğini görmek istersin? [Gülüşmeler] Cevap bir kezdir! Senin için yeterli değil mi? "Ama, anlayamıyorum, o zaman tekrar yaparım. Sık sık yaparım. Hergün yaparım." Peki o zaman. Bir zararı dokunmaz, fakat yavaş yavaş tüm zamanını almaya başlar! Anahtar tekrar etmek değildir. Asla da olmadı. Ne kadar boyutlararası olursanız, bunu o kadar iyi kavrayacaksınız. Saf niyet. Bir defada. Tek gereken bu. Size doğru gelmiyorsa, devam edin tekrar yapın. Bir zararı olmaz. Bu kolay olan konuydu.
Daha Zor Bu şifadır, bedeninizi asla geri gelmeyecek şekilde hastalıktan arındırırsınız. Asla geri dönemez. Allopatik bir tıp dünyasında yaşıyorsunuz. Üç boyutlu ve bir zaman üzerinde işliyor. Bir sorun varsa, onu düzeltirsiniz. Üzerine yara bandı yapıştırırsınız. Bir sorun varsa, sorunu dengeleyecek şekilde hücreleri değiştiren kimyasallar temin edersiniz. Tamamen etki ve tepki ile alakalıdır. Bunu yapmanız anlaşılırdır ve bu konuda herhangi bir yargılama yoktur.
Ancak, bu yeni enerjide, artık boyutlararası şifa yapmaya başlayabilirsiniz. Size bu bilgiyi vereceğim, fakat biraz zor. Kendinizi tamamen vermelisiniz ve biraz 3B dışına çıkmalısınız. Dinleyin, diyelim ki bedeninizde kanser var. Sadece örnek vermek için imgeliyoruz. Bu kanseri kendinize çekmenize neden olmaz, çünkü ruhsal öğrenim bilincindesiniz ve ışık burada. Diyelim ki içinizdeki bu hastalığı iyileştirmeyi diliyorsunuz. Bu hastalığa yakalandığınız bir zaman olduğunu düşünüyorsunuz; her şeyin kötü gitmeye başladığı bir zaman olduğunu; bedeninizin size bir sorun olduğunu söylediği bir zaman olduğunu düşünüyorsunuz. Beyniniz direkt olarak haberdardı. 3B'tasınız. Şimdi biz geliyor ve size boyutlararası saf niyet ile iyileşebileceğinizi söylüyoruz.
"Saf niyet mi? O kadar da kolay olamaz, Kryon. Saf niyet. Hayır. Bir şeyler yapmak gerek. Bir tedavi sürecinden geçmek gerek." Kesinlikle! Tedavi olabilirsiniz! Kryon hiç bunu yapmamanızı söylemiş miydi? Belki de sizin için tam bir iyileşme hem 3B hem de boyutlararası bir şifa almaktır. Ya allopatik şifa sürecinizi en az yüzde 50 oranında hızlandırabileceğinizi söyleseydim? Birinden biri olmalı diye size kim söyledi? İnsanlar yaptıkları her şeyin etrafına düşünce kutuları yerleştirmeyi seviyorlar. Size bir şey göstermek istiyorum. Benimle birlikte bir yere gelmenizi istiyorum. Gezegen üzerindeki her ruhsal varlığın saf niyet ile sizi değiştirdiğinin farkında mısınız? Gezegen üzerindeki her din, birkaç dakikada kelimenin tam manasıyla dönüşüm fırsatını size sunar. Sorun. İçine doğduğunuz din de bunlardan biri [Hıristiyanlık]. Tam ve ani bir dönüşüm geçirebilirsiniz. Tanrıya "evet" dediğiniz anda her şeyi tersine çevirebilirsiniz. Dilerseniz, bunu İslam'da da yapabilirsiniz. Peygamberin adını alabilir ve içinde Tanrının sevgisini ve büyüklüğünü bulabilirsiniz. Sorun; bu deneyim çok güçlüdür ve "evet" demeniz ve kendinizi adamanız yeterlidir.
Ve sonra 3B iş başlar, değil mi? Bazı dinlerde, başka şeyler de yapmanız gerekebilir. Merdivenleri tırmanırsınız, okullara gider, belli şekillerde dua eder ve belli kıyafetler giyersiniz. Ancak hepsi, üzerinizde ani bir etki yaratan tek bir kararla başlar. Tek bir karar, bir tören ve her şey yaşamınızın geri kalan kısmında değişiverir. Hayatınız buna değer de bedeninizin kutsal tapınağı değmez mi? Bunu bir düşünün. Daima yanıt saf niyettir ve hücrelerinizdeki ilahilik sahiplenilmeyi beklemektedir.
İmgeleyin Bir hastalığınız var. Şimdi onu ortadan kaldıracaksınız. Saf niyetin boyutlararası hali içerisinde, gördüğünüz [imgelediğiniz] hücresel yapınızın hastalık olmadan önceki zamanına dönüşüdür! Anlıyor musunuz? 3B kutusunun dışında düşünün. Gençleşme ile aynı şeyi yapıyorsunuz [kolay], ama şimdi 3B bir kanıtınız var. Ya orada ya da değil. Bu işleri daha zor kılacak, çünkü başarıp başarmadığınızdan şüphe ediyorsunuz. Geri dönecek mi merak ediyorsunuz. Belli ki bu güçlü ve ellerinizi titreten endişe size saf niyetin orada olmadığını göstermektedir.
Oh sevgili insan, sana gerçek, saf niyetin rayları boyamaya başlayacağını söylemek istiyorum. Hastalığa yakalanmadan önceki zamana seni götürecek. Bu kelimenin tam anlamıyla zamanı geri almaktır. Bu hücrelerinizin asla bir sorunu olmadığı anlamına geliyor! Bunu kolay olmayacağını söylemiştim. Bir kez daha, bu zaman paradoksudur. Kendinizi şifalandırdığınız zamanı daima hatırlayacaksınız ve hastalık asla bir daha gelmeyecek. Gelmeyeceğini biliyoruz çünkü hiç hasta olmadınız! İnsanın şifasının gücünü anlıyor musunuz? Burada neyin mümkün olduğunu anlıyor musunuz, sizi bütün bunlar olmadan önceki bilince götürdüğünü, bedeninizi tüm bu olumsuzluğu ile kaplamadan önceki zamana götürdüğünü anlıyor musunuz?
Şimdi daha da zorlaşıyor, çünkü gerçek-dünya kanıtı ve boyutlararası şifayı test eden alopatik sistem ile baş etmeniz gerekiyor. Size gerçekleri söyleyecekler; kimin kurtulduğunu kimin kurtulmadığını söyleyecekler - hepsi de alopatik sözler. Bırakın söylesinler! Teşhislerinin sonuçlarını kutlayın! Bir daha hasta olmayacaksınız, o günler bir daha geri gelmeyecek; gelemez de çünkü üzerine yara bandı yapıştırmadınız. Asla o hastalığa yakalanmadınız. Tüm raylar kırmızı. Bu zor bir konu, sevgili İnsan. Kutsanmış kişi bunun gerçek olduğunu bilendir, çünkü birçok örnek var. Ruhsal hikâyelerinizde duyduğunuz o mucizelerden asla şüphe edilmedi. Hastalık asla geri gelmedi. Sebep? Çünkü onlar da tıpkı size açıkladığımız gibiydiler. Fark ne? Dışarıdaki değil içerideki üstat oldu bunu başaran. Ve sıradaki?
İnanılmaz Bunun iki yıl önce ipuçlarını vermiştik ve şimdi ifşa edeceğiz. Partnerim [Kryon Lee'ye sesleniyor], bu, bugüne kadar yaptığın en zor şey olacak. Burada sana bir resim çizeceğim. Bu, kusursuz bir şekilde bu resmi yansıtacağın anlamına gelmiyor çünkü senin de herkes gibi 3B bir perspektifin var. Ancak işte geliyor, elimizden geldiğince en iyi şekilde sunuyoruz.
Her şeyin işleyiş sistemi adını verdiğiniz şeyde inanılmaz bir karmaşa var. Bu sistem içerisinde, gezegen üzerinde yer alan her bir İnsanın potansiyelleri var. Sistemlerin içinde karmik gruplar adını verdiğiniz sistemler var. Karmik grup, birlikte dünyaya gelen ve belli şekillerde etkileşim içinde olan bir gruptur. Kaderi önceden belli değildir, sadece meyillidir. Bu da, potansiyeller üzerine dayanmaktadır ve değiştirilemez bir 3B zaman çizgisi üzerinde değildir. Eski bir sistemdir ve ezelden beri de sizinledir. Sizi başka İnsanlarla bir araya getirir ki bazı enerjileri çözümlemek, başlatmak için kendilerini tezahür ettiren enerjiler yaratılsın. Bundan daha öcne bahsetmiştik, özgür irade ile, dilerseniz bu gruptan ayrılabilir ve karmayı fesh edebilirsiniz [Kryon, Birinci Kitap]. Ama dünyaya bu şekilde gelmişsinizdir.
Dünyaya geldiğinizde, biyolojinizde de bir karmaşa vardır çünkü ruhsal karmanın bir kısmı genlerle de Alakalıdır, fiziksel DNA kimyası. Şimdi ana noktaya geliyorum: genlerinizde bazı eğilimler mevcuttur; bunlar, bazı hastalıklar için zayıf olmanıza ve meyil göstermenize neden olur. Bu tamamen karmik bir durumdur. Bir hastalığa sahip olan annenin annesi de aynı hastalığa sahiptir. Anne çocuklarına bakar ve onların ve çocuklarının çocuklarının da aynı hastalığa yakalanabileceğini bilir. Buna meyilli genetik kusur diyorsunuz. Bu ölüm, zorluk, mücadele, üzüntü ve acı dolu bir soy yaratmaktadır. Size söylemek üzere olduğum şey şu: Saf niyet ile mucize gibi bir enerjinin içinde bulunmaktasınız. Beni dinleyin. Genetik kusurunuz var ise ve önemli bir hastalıktan kendinizi iyileştirmek istiyorsanız, sistemin bunu nasıl ele aldığını iyi dinleyin. Tüm akrabalarınızın geçmişinde sorunlar yaratan tüm o genetik kusurlar içinizde yok olacak. Ancak, tüm bunları yaratan genetik kusur, mevcut çocuklarınızdan da gidecektir. DNA'nız değişecek ve ruhsal olarak çocuklarınızın yatkınlıklarında da yankılanacak. Döngü sizinle son bulacak.
Bu size öğretilen her şeyin mantığına karşı gelmektedir. "Bu değişikliği yaparsam çocuğun özgür iradesine ne olacak?", diyebilirsiniz. Ancak durum hiç de böyle değildir. Karmik enerjiyi anlamanız gerekiyor; aile gruplarını anlamanız gerekiyor; neden burada olduğunuzu anlamanız gerekiyor; anlamaya başladığınızdan çok daha fazlasını anlamanız gerekiyor. Bir kişinin bir hareketi birçok kişinin karmik niteliklerini değiştirebilir. Bu ışığın bir kişi tarafından başkaları için de nasıl yaratılabileceği ile ilgilidir. Hepiniz birbirinize bağlısınız. Bildiğinizi sandığınız kurallara aldanmayın. Dinleyin.
Geçmiş yaşam diye bir şey yok. Karmik ve genetik değişimin rengi kırmızı ile boyadığınız rayın üzerindeki paralel yaşamlar var. Rayları boyadığınızda, etrafınızda eş merkezli daireler şeklinde gördüğünüz tüm karmik grup da genetik olarak kırmızı raya sahip olur. Kulağa ne kadar tuhaf gelirse gelsin, bir sonraki ve sonrasındaki jenerasyonun karmik gelişimini değiştirebilirsiniz. Şu anda çocuğunuz varsa, onların da meyilleri ortadan kalkacaktır. DNA'nız içinde, boyutlararası özellikler olduğunu söylemiştik. Bunlardan biri, kendi Akaşik kayıtlarınızdır, ve etrafınızdaki mevcut grup ile olan etkileşiminizdir. Değişen budur. Bu DNA'da ne gibi bir fark yaratır? Bunu görebilir misiniz? Bunu gerçekten kimyasal olarak da görebilecek misiniz? Ve cevap evettir. Bu güç. Bu inanılmaz kısım. Bilim genetik yatkınlığı ölçebildiği zaman, değiştiğini de görebileceksiniz.
"Kryon, anlamıyorum. Biraz önce bana hiç bir anlam ifade etmeyen bir şey söyledin. Geçmişi değiştirebileceğimi söyledin. Benim ölmüş akrabalarım var. Şimdi, onlar canlanacak mı? Bugün yaptıklarınla geçmişi nasıl değiştirebilirsin ki?" Bir an için 3B çemberinizden çıkın. Ruhun ne gördüğünü görün. Ruh sizi doğarken ve ölürken ve sonra tekrar doğarken ve ölürken görmemektedir. Ruh sizi daima, melekî bir varlık olarak görür, Tanrının bir parçası olarak.. Ruh, tüm yaşamlarınız boyunca aynı çekirdek ruhu, aynı Yüksek Benliği görür. Bu gezegende kim olursanız olun! Bunu hiç düşünmüş müydünüz? Ruh, saf niyet ile tüm karmik grubun dokusunu değiştirebilen muhteşem varlığı görmektedir. Çocuklarınızın ne yaptığınızdan haberi bile olmayacak, ancak siz normal bir yaşam sürüp öldükten uzun bir süre sonra, çocuklarınız da hastalıktan uzak bir potansiyel ile hayatlarını devam ettirecekler ve ailenizin geleceği sonsuza kadar değişmiş olacak. Şimdi düşünün, ne yapabilirler? Tüm kadınlar erkenden ölselerdi ne olurdu? Bu sözleri anlıyorsanız, bugün yaptıklarınızın etkisini çok daha net görebilirsiniz. Kim bilebilir ki? Gelecekteki başkanlar ve dünya liderleri bu yeni nesilden olabilir ve o zaman bugün yaptıklarınızın etkisini o gün görebilirsiniz. Ölmüş akrabalarınızın dirilmesi yerine onlar dirilecek. Ve onlar sizin gelecek torunlarınız, hastalıktan özgür olacaklar.
Partnerim size vermesini istediğim her şeyi en iyi şekilde sundu. Bu zaman paradoksudur - üçüncü boyutta anlaşılamaz ve sana söylüyorum sevgili İnsan. 3 boyutluluğun üstesinden gelip bu araçlar ile çalışmak ve işe yaradıkları gerçeğini kutlamak zaman alacaktır. Gelecekte, bütün bunları partnerimden daha iyi açıklayanlar olacaktır. Bu konuda kitaplar yazanlar olacaktır. Enerji bunu desteklemeye devam edecek ve kendilerinde ve çocuklarında fiziksel kanıtlar görebilecekler ve o zaman korku düzeyleri bunun sayesinde azalacaktır.
Kutsanmış insan, bu mesajı kalbine alıp inanandır, çünkü bunun yolu budur ve hepsi zamanla görülecektir. Gerçek olarak bilinecek ve kabul edilecektir, partnerimden çok uzun zaman sonra bile. Bu günü hatırlayın, bütün bunların mümkün olduğunu size anlatmak için kapıyı açtığım bu günü hatırlayın.
Artık ayrılık vakti. Hiç gitmek istemesem de. Yıllar önce partnerime burada oturup celseyi gerçekleştirirken beden saatini durdurduğunu söylemiştim. Çünkü bir ayağı zamanın olmadığı perdenin öbür tarafındadır. İşte o zaman şöyle demişti, "O zaman sürekli kanallık edeyim." [Gülüşmeler] Ve öyledir.
Size gerçeğin ne olduğunu söylememe izin verin: Gerçek şu ki boyutlararası bir dünyada yaşıyorsunuz, ve bunu artık biliminiz bile kabul ediyor. Ancak, her şeyi, sizi yaşlandıran ve doğal olarak sürekli her şeyi yenilemeye iten düz bir zaman çizgisi üzerinde algılamaya devam ediyorsunuz. Ancak ruhsal olarak meydana gelen ve hücrelerinizde olan her ne ise ufacık bir çemberden bahsediyoruz. Bir kez yaptığınızda, tüm çember sonsuza kadar etkilenir. Gerçekleştirdiğiniz anda o şeyi tekrarlamanıza gerek yoktur, çünkü işlem tamamlanmıştır, sonsuza dek! İşte zor kısım. Beni takip edebildiyseniz, rayınız daire şeklindeyse, aynı anda tüm alanı kat etmiş olursunuz.
Bu demektir ki geriye baktığınızda gördüğünüz bir an önceki geleceğinizdir! Önünüze baktığınızda da geçmişinizi görmektesinizdir. Daire budur işte. Öyleyse bir sorum var: Şu anda altınızda olan rayı değiştirecek bir şey yaptığınızda geçmişinizi de değiştirir misiniz? Benimle kalın. Dinleyin. Bu imgelemi ve zaman paradoksunu kullanarak, şimdi size boyutlararası ile ilgili, kolaydan zora ve inanılmaza uzanan, üç özellik vereceğim.
Kolay
Yapabileceğiniz en kolay şey, tabi boyutlararası şemayı kullanarak, gençleşmektir. Gençleşmek bizim kelimemizdir (Ç.N. İngilizce youthing kelimesi), beden saatini yavaşlatmak anlamında partnerime verilmiştir. Bedeniniz 3B zaman çerçevesindedir. Böyle olmak için tasarlandı. Yeryüzünün, güneş sisteminin ve ayın döngüleri ile birlikte hareket eder, bunu biliyorsunuz. Yılları sayabilmektedir. Kendini yeniden üretir (hücre bölünmesi) ve bunu yaparken içinde bulunduğunuz çevreye kilitlenmiş bir beden saati kullanarak yapar ve bu siz saati değiştirene kadar da böyle devam edecektir. Saati değiştirmek sizin realitenizde imkânsızdır, çünkü daima aynı hızda hareket eder. Ancak, hücrelerinizin saate verdikleri tepkiyi değiştirebilseydiniz? Başka bir deyişle, ya "içinizdeki saati" değiştirebilseydiniz? Değiştirebilirsiniz. Hücrelere yaşlanmayı yavaşlatma talimatının verildiği bir durum yaratabilirsiniz. Ek olarak (hazır olun), genç olduğunuz zamana ait bir ray imgeleyebilir ve DNA'nıza bu imgelem vasıtasıyla bunu taklit etmesini söyleyebilirsiniz!
Boyutlararası olarak, bedeninize genç olduğunuz bir zamanı imgelemesini söyleyeceksiniz. Hangi yaş olduğunun bir önemi yok, ancak yaptığınız bedeninize bir bulmaca sunmaktır. Geriye gidin. Tümör ortaya çıkmadan trilyonlarca kez üreyip çoğalmadan önceki zamana geri dönün. Bu mümkün mü? Mümkün. Bununla kendinizi, hücreleriniz için saatin aynı hızda ilerlemediği bir duruma sokmuş olursunuz. Benimle kalın! Diyelim ki hala trendesiniz. Gençleşmeye başladığınızda, bunu imgeleyerek başlarsınız, kendi gücünüzle bir nesne yaratır ve rayların üzerine bırakıverirsiniz, beden saatinizi yavaşlatan bir bilinç ile rayları kırmızıya boyamaya başlıyorsunuz. 3B, geriye dönüp, "işte gençleşmeye bu noktada başlamıştım," dersiniz. Ancak bu algıda bir sorun var: bu saat paradoksudur, değil mi? Çünkü geriye gidecek olursanız – yani beden saatinizi yavaşlatacak olursanız - o zaman arkanızdaki ray kırmızı olmalıdır! Bu kavram sizi endişelendirmesin, sadece nasıl işlediğine bakıp gülün.
Boyutlararası haldeyken, raylar tamamen kırmızı olmuştur ve bedeniniz raylara sizin için mucize anlamına gelen bir şey yapmıştır. Bu, DNA'nızı bir hastalığa yakalanmadan ya da yaşlanmanın acılarına sahip olmadan önceki haline geri döndürme yetisidir. "Bu kulağa şifa gibi geliyor, Kryon!" Ah, evet, sıradaki budur. Ancak şunu anlamalısınız: üçüncü boyutun dışında ve hatta üçüncü boyutta görülme ihtimalinin dışında bir şey yapıyorsunuz.
Gençleşme, hücresel yapınızı zamanda geriye götürmek ve olduğundan daha yaşlı görünen bir bedene yerleştirmektir. Olan şudur: Yaşlanma sürecini yavaşlatırsınız. Olan sadece budur. Geriye döndüremezsiniz. Birden bire gençleşemezsiniz. Aksine, yaşlanmanızı yavaşlatırsınız. Bedeninizle konuşur, doğduğunuzda önünüze konan bir sisteme uyan.. "patronun" gelip onu değiştirmesini bekleyen bedeninizle konuşursunuz! Anlıyor musunuz? Bedeniniz "zaman" olarak tek bir şeye bağlıydı; güneş sisteminize (aya). Bunu hiç düşünmüş müydünüz? Birdenbire, o saati değiştirme yetisine sahip olursunuz. Bundan şüpheniz var, değil mi? Bunun mümkün olabileceğine inanmıyorsunuz, değil mi? Bu sözleri dinlerken ya da okurken, aklınız başka yere gidiyor. "Çok garip, Kryon. Yapabileceğim şeylerden bahset artık." Size söylemiştim; bu kabullenme ve realitenizi değiştirmek ile ilgili bir şey. Hitap etmek istediğim üç boyutlu alanlar var dediğimi hatırlıyor musunuz? Daha bu noktada sorun yaşıyorsanız, en iyisi geri kalan kısmını okumayın.
Anlıyor musunuz, 3B olan bağırır fakat Tanrı sevgisinden gelen boyutlararası şeyler fısıldar. Bu fısıltıyı duyacaksanız, bağırmaktan vazgeçmelisiniz. 3B eğitiminizi söküp atmalı ve doğduğunuz andan itibaren öğrenmiş olduğunuz her şeyi askıya almalısınız. Zor. "Peki, Kryon. Bunu nasıl yaparız? Nasıl? Bize bir tren verdiğini, bir ray verdiğini, bir kırmızı boya verdiğini söyledin ve sonra ne dedin? Rayları boyamak mı? Bunu nasıl yaparım ki? Bu mecazı kendi realitemde nasıl uygularım?"
Sorun da bu zaten: İnsanlar algılarının karşısında duran her şeyden şüphe duyarlar. Algınızın kral olduğunu size kim söyledi? Size hiç algınızın her şeyi nasıl gördüğünüz ile ilgili olduğunu söyleyen olmadı mı? Her zaman gerçeği temsil etmez. Sağlığınız için çok önemli olan mikroplardan, o görünmez organizmalardan ilk kez bahsedildiğinde, tüm tıp dünyanız gülerek dalga geçti. Etrafınızda görünmeyen şeyler mi var? Şüphe ettiler, algıları yüzünden. Bu gerçek miydi, yoksa o anki bilinçlerinin bulunduğu nokta mıydı?
Cevap saf niyettir. Bilinç realiteyi değiştirir! Ruh için altındır, fakat sizin için görünmezdir. Saf niyeti kandıramazsınız. O, dizlerinizin üzerine çöktüğünüzde sahip olduğunuz niyettir. Başınız dertte olduğunda sahip olduğunuz niyettir. "Her şeyi yaparım! Yeter ki beni bu durumdan kurtar," dediğinizde sahip olduğunuz niyettir. Bu güçlü bir niyettir. Fakat şunu bilmelisiniz: saf niyet için zor durumda olmanıza gerek yoktur.
Kalbinizle, duygularınızla, başlamaya ve şu sözleri söylemeye hazır olduğunuz yerde saf niyeti yaratabilirsiniz: "Artık hazırım ve yapıyorum." "Kryon, bunu ne kadar sıklıkla yapmalıyım?" Peki, 3B İnsan, ne kadar sıklıkla raylarının üzerinden geçtiğini görmek istersin? [Gülüşmeler] Cevap bir kezdir! Senin için yeterli değil mi? "Ama, anlayamıyorum, o zaman tekrar yaparım. Sık sık yaparım. Hergün yaparım." Peki o zaman. Bir zararı dokunmaz, fakat yavaş yavaş tüm zamanını almaya başlar! Anahtar tekrar etmek değildir. Asla da olmadı. Ne kadar boyutlararası olursanız, bunu o kadar iyi kavrayacaksınız. Saf niyet. Bir defada. Tek gereken bu. Size doğru gelmiyorsa, devam edin tekrar yapın. Bir zararı olmaz. Bu kolay olan konuydu.
Daha Zor
Bu şifadır, bedeninizi asla geri gelmeyecek şekilde hastalıktan arındırırsınız. Asla geri dönemez. Allopatik bir tıp dünyasında yaşıyorsunuz. Üç boyutlu ve bir zaman üzerinde işliyor. Bir sorun varsa, onu düzeltirsiniz. Üzerine yara bandı yapıştırırsınız. Bir sorun varsa, sorunu dengeleyecek şekilde hücreleri değiştiren kimyasallar temin edersiniz. Tamamen etki ve tepki ile alakalıdır. Bunu yapmanız anlaşılırdır ve bu konuda herhangi bir yargılama yoktur.
Ancak, bu yeni enerjide, artık boyutlararası şifa yapmaya başlayabilirsiniz. Size bu bilgiyi vereceğim, fakat biraz zor. Kendinizi tamamen vermelisiniz ve biraz 3B dışına çıkmalısınız. Dinleyin, diyelim ki bedeninizde kanser var. Sadece örnek vermek için imgeliyoruz. Bu kanseri kendinize çekmenize neden olmaz, çünkü ruhsal öğrenim bilincindesiniz ve ışık burada. Diyelim ki içinizdeki bu hastalığı iyileştirmeyi diliyorsunuz. Bu hastalığa yakalandığınız bir zaman olduğunu düşünüyorsunuz; her şeyin kötü gitmeye başladığı bir zaman olduğunu; bedeninizin size bir sorun olduğunu söylediği bir zaman olduğunu düşünüyorsunuz. Beyniniz direkt olarak haberdardı. 3B'tasınız. Şimdi biz geliyor ve size boyutlararası saf niyet ile iyileşebileceğinizi söylüyoruz.
"Saf niyet mi? O kadar da kolay olamaz, Kryon. Saf niyet. Hayır. Bir şeyler yapmak gerek. Bir tedavi sürecinden geçmek gerek." Kesinlikle! Tedavi olabilirsiniz! Kryon hiç bunu yapmamanızı söylemiş miydi? Belki de sizin için tam bir iyileşme hem 3B hem de boyutlararası bir şifa almaktır. Ya allopatik şifa sürecinizi en az yüzde 50 oranında hızlandırabileceğinizi söyleseydim? Birinden biri olmalı diye size kim söyledi? İnsanlar yaptıkları her şeyin etrafına düşünce kutuları yerleştirmeyi seviyorlar. Size bir şey göstermek istiyorum. Benimle birlikte bir yere gelmenizi istiyorum. Gezegen üzerindeki her ruhsal varlığın saf niyet ile sizi değiştirdiğinin farkında mısınız? Gezegen üzerindeki her din, birkaç dakikada kelimenin tam manasıyla dönüşüm fırsatını size sunar. Sorun. İçine doğduğunuz din de bunlardan biri [Hıristiyanlık]. Tam ve ani bir dönüşüm geçirebilirsiniz. Tanrıya "evet" dediğiniz anda her şeyi tersine çevirebilirsiniz. Dilerseniz, bunu İslam'da da yapabilirsiniz. Peygamberin adını alabilir ve içinde Tanrının sevgisini ve büyüklüğünü bulabilirsiniz. Sorun; bu deneyim çok güçlüdür ve "evet" demeniz ve kendinizi adamanız yeterlidir.
Ve sonra 3B iş başlar, değil mi? Bazı dinlerde, başka şeyler de yapmanız gerekebilir. Merdivenleri tırmanırsınız, okullara gider, belli şekillerde dua eder ve belli kıyafetler giyersiniz. Ancak hepsi, üzerinizde ani bir etki yaratan tek bir kararla başlar. Tek bir karar, bir tören ve her şey yaşamınızın geri kalan kısmında değişiverir. Hayatınız buna değer de bedeninizin kutsal tapınağı değmez mi? Bunu bir düşünün. Daima yanıt saf niyettir ve hücrelerinizdeki ilahilik sahiplenilmeyi beklemektedir.
İmgeleyin
Bir hastalığınız var. Şimdi onu ortadan kaldıracaksınız. Saf niyetin boyutlararası hali içerisinde, gördüğünüz [imgelediğiniz] hücresel yapınızın hastalık olmadan önceki zamanına dönüşüdür! Anlıyor musunuz? 3B kutusunun dışında düşünün. Gençleşme ile aynı şeyi yapıyorsunuz [kolay], ama şimdi 3B bir kanıtınız var. Ya orada ya da değil. Bu işleri daha zor kılacak, çünkü başarıp başarmadığınızdan şüphe ediyorsunuz. Geri dönecek mi merak ediyorsunuz. Belli ki bu güçlü ve ellerinizi titreten endişe size saf niyetin orada olmadığını göstermektedir.
Oh sevgili insan, sana gerçek, saf niyetin rayları boyamaya başlayacağını söylemek istiyorum. Hastalığa yakalanmadan önceki zamana seni götürecek. Bu kelimenin tam anlamıyla zamanı geri almaktır. Bu hücrelerinizin asla bir sorunu olmadığı anlamına geliyor! Bunu kolay olmayacağını söylemiştim. Bir kez daha, bu zaman paradoksudur. Kendinizi şifalandırdığınız zamanı daima hatırlayacaksınız ve hastalık asla bir daha gelmeyecek. Gelmeyeceğini biliyoruz çünkü hiç hasta olmadınız! İnsanın şifasının gücünü anlıyor musunuz? Burada neyin mümkün olduğunu anlıyor musunuz, sizi bütün bunlar olmadan önceki bilince götürdüğünü, bedeninizi tüm bu olumsuzluğu ile kaplamadan önceki zamana götürdüğünü anlıyor musunuz?
Şimdi daha da zorlaşıyor, çünkü gerçek-dünya kanıtı ve boyutlararası şifayı test eden alopatik sistem ile baş etmeniz gerekiyor. Size gerçekleri söyleyecekler; kimin kurtulduğunu kimin kurtulmadığını söyleyecekler - hepsi de alopatik sözler. Bırakın söylesinler! Teşhislerinin sonuçlarını kutlayın! Bir daha hasta olmayacaksınız, o günler bir daha geri gelmeyecek; gelemez de çünkü üzerine yara bandı yapıştırmadınız. Asla o hastalığa yakalanmadınız. Tüm raylar kırmızı. Bu zor bir konu, sevgili İnsan. Kutsanmış kişi bunun gerçek olduğunu bilendir, çünkü birçok örnek var. Ruhsal hikâyelerinizde duyduğunuz o mucizelerden asla şüphe edilmedi. Hastalık asla geri gelmedi. Sebep? Çünkü onlar da tıpkı size açıkladığımız gibiydiler. Fark ne? Dışarıdaki değil içerideki üstat oldu bunu başaran. Ve sıradaki?
İnanılmaz
Bunun iki yıl önce ipuçlarını vermiştik ve şimdi ifşa edeceğiz. Partnerim [Kryon Lee'ye sesleniyor], bu, bugüne kadar yaptığın en zor şey olacak. Burada sana bir resim çizeceğim. Bu, kusursuz bir şekilde bu resmi yansıtacağın anlamına gelmiyor çünkü senin de herkes gibi 3B bir perspektifin var. Ancak işte geliyor, elimizden geldiğince en iyi şekilde sunuyoruz.
Her şeyin işleyiş sistemi adını verdiğiniz şeyde inanılmaz bir karmaşa var. Bu sistem içerisinde, gezegen üzerinde yer alan her bir İnsanın potansiyelleri var. Sistemlerin içinde karmik gruplar adını verdiğiniz sistemler var. Karmik grup, birlikte dünyaya gelen ve belli şekillerde etkileşim içinde olan bir gruptur. Kaderi önceden belli değildir, sadece meyillidir. Bu da, potansiyeller üzerine dayanmaktadır ve değiştirilemez bir 3B zaman çizgisi üzerinde değildir. Eski bir sistemdir ve ezelden beri de sizinledir. Sizi başka İnsanlarla bir araya getirir ki bazı enerjileri çözümlemek, başlatmak için kendilerini tezahür ettiren enerjiler yaratılsın. Bundan daha öcne bahsetmiştik, özgür irade ile, dilerseniz bu gruptan ayrılabilir ve karmayı fesh edebilirsiniz [Kryon, Birinci Kitap]. Ama dünyaya bu şekilde gelmişsinizdir.
Dünyaya geldiğinizde, biyolojinizde de bir karmaşa vardır çünkü ruhsal karmanın bir kısmı genlerle de Alakalıdır, fiziksel DNA kimyası. Şimdi ana noktaya geliyorum: genlerinizde bazı eğilimler mevcuttur; bunlar, bazı hastalıklar için zayıf olmanıza ve meyil göstermenize neden olur. Bu tamamen karmik bir durumdur. Bir hastalığa sahip olan annenin annesi de aynı hastalığa sahiptir. Anne çocuklarına bakar ve onların ve çocuklarının çocuklarının da aynı hastalığa yakalanabileceğini bilir. Buna meyilli genetik kusur diyorsunuz. Bu ölüm, zorluk, mücadele, üzüntü ve acı dolu bir soy yaratmaktadır. Size söylemek üzere olduğum şey şu: Saf niyet ile mucize gibi bir enerjinin içinde bulunmaktasınız. Beni dinleyin. Genetik kusurunuz var ise ve önemli bir hastalıktan kendinizi iyileştirmek istiyorsanız, sistemin bunu nasıl ele aldığını iyi dinleyin. Tüm akrabalarınızın geçmişinde sorunlar yaratan tüm o genetik kusurlar içinizde yok olacak. Ancak, tüm bunları yaratan genetik kusur, mevcut çocuklarınızdan da gidecektir. DNA'nız değişecek ve ruhsal olarak çocuklarınızın yatkınlıklarında da yankılanacak. Döngü sizinle son bulacak.
Bu size öğretilen her şeyin mantığına karşı gelmektedir. "Bu değişikliği yaparsam çocuğun özgür iradesine ne olacak?", diyebilirsiniz. Ancak durum hiç de böyle değildir. Karmik enerjiyi anlamanız gerekiyor; aile gruplarını anlamanız gerekiyor; neden burada olduğunuzu anlamanız gerekiyor; anlamaya başladığınızdan çok daha fazlasını anlamanız gerekiyor. Bir kişinin bir hareketi birçok kişinin karmik niteliklerini değiştirebilir. Bu ışığın bir kişi tarafından başkaları için de nasıl yaratılabileceği ile ilgilidir. Hepiniz birbirinize bağlısınız. Bildiğinizi sandığınız kurallara aldanmayın. Dinleyin.
Geçmiş yaşam diye bir şey yok. Karmik ve genetik değişimin rengi kırmızı ile boyadığınız rayın üzerindeki paralel yaşamlar var. Rayları boyadığınızda, etrafınızda eş merkezli daireler şeklinde gördüğünüz tüm karmik grup da genetik olarak kırmızı raya sahip olur. Kulağa ne kadar tuhaf gelirse gelsin, bir sonraki ve sonrasındaki jenerasyonun karmik gelişimini değiştirebilirsiniz. Şu anda çocuğunuz varsa, onların da meyilleri ortadan kalkacaktır. DNA'nız içinde, boyutlararası özellikler olduğunu söylemiştik. Bunlardan biri, kendi Akaşik kayıtlarınızdır, ve etrafınızdaki mevcut grup ile olan etkileşiminizdir. Değişen budur. Bu DNA'da ne gibi bir fark yaratır? Bunu görebilir misiniz? Bunu gerçekten kimyasal olarak da görebilecek misiniz? Ve cevap evettir. Bu güç. Bu inanılmaz kısım. Bilim genetik yatkınlığı ölçebildiği zaman, değiştiğini de görebileceksiniz.
"Kryon, anlamıyorum. Biraz önce bana hiç bir anlam ifade etmeyen bir şey söyledin. Geçmişi değiştirebileceğimi söyledin. Benim ölmüş akrabalarım var. Şimdi, onlar canlanacak mı? Bugün yaptıklarınla geçmişi nasıl değiştirebilirsin ki?" Bir an için 3B çemberinizden çıkın. Ruhun ne gördüğünü görün. Ruh sizi doğarken ve ölürken ve sonra tekrar doğarken ve ölürken görmemektedir. Ruh sizi daima, melekî bir varlık olarak görür, Tanrının bir parçası olarak.. Ruh, tüm yaşamlarınız boyunca aynı çekirdek ruhu, aynı Yüksek Benliği görür. Bu gezegende kim olursanız olun! Bunu hiç düşünmüş müydünüz? Ruh, saf niyet ile tüm karmik grubun dokusunu değiştirebilen muhteşem varlığı görmektedir. Çocuklarınızın ne yaptığınızdan haberi bile olmayacak, ancak siz normal bir yaşam sürüp öldükten uzun bir süre sonra, çocuklarınız da hastalıktan uzak bir potansiyel ile hayatlarını devam ettirecekler ve ailenizin geleceği sonsuza kadar değişmiş olacak. Şimdi düşünün, ne yapabilirler? Tüm kadınlar erkenden ölselerdi ne olurdu? Bu sözleri anlıyorsanız, bugün yaptıklarınızın etkisini çok daha net görebilirsiniz. Kim bilebilir ki? Gelecekteki başkanlar ve dünya liderleri bu yeni nesilden olabilir ve o zaman bugün yaptıklarınızın etkisini o gün görebilirsiniz. Ölmüş akrabalarınızın dirilmesi yerine onlar dirilecek. Ve onlar sizin gelecek torunlarınız, hastalıktan özgür olacaklar.
Partnerim size vermesini istediğim her şeyi en iyi şekilde sundu. Bu zaman paradoksudur - üçüncü boyutta anlaşılamaz ve sana söylüyorum sevgili İnsan. 3 boyutluluğun üstesinden gelip bu araçlar ile çalışmak ve işe yaradıkları gerçeğini kutlamak zaman alacaktır. Gelecekte, bütün bunları partnerimden daha iyi açıklayanlar olacaktır. Bu konuda kitaplar yazanlar olacaktır. Enerji bunu desteklemeye devam edecek ve kendilerinde ve çocuklarında fiziksel kanıtlar görebilecekler ve o zaman korku düzeyleri bunun sayesinde azalacaktır.
Kutsanmış insan, bu mesajı kalbine alıp inanandır, çünkü bunun yolu budur ve hepsi zamanla görülecektir. Gerçek olarak bilinecek ve kabul edilecektir, partnerimden çok uzun zaman sonra bile. Bu günü hatırlayın, bütün bunların mümkün olduğunu size anlatmak için kapıyı açtığım bu günü hatırlayın.
Artık ayrılık vakti. Hiç gitmek istemesem de. Yıllar önce partnerime burada oturup celseyi gerçekleştirirken beden saatini durdurduğunu söylemiştim. Çünkü bir ayağı zamanın olmadığı perdenin öbür tarafındadır. İşte o zaman şöyle demişti, "O zaman sürekli kanallık edeyim." [Gülüşmeler] Ve öyledir.
www.kryon.com - Tercüme: 2008 Semra Ekmekci