Related discussions

thotares Discussion started by thotares 13 years ago

1. Kitap -9. Bölüm
“Dostlarımız,



Sizlerle bedenleriniz hakkında söyleşmek istiyoruz. Öncelikle diyebilirsiniz ki nasıl söyleşeceğiz? Aramızda bir monolog var ve monologun bir tarafı ortada bile değil. Acaba? Sizlere seslendiğimiz her seferinde, öncelikle sizlerin yüksek bölümlerinizle söyleşir ve sonra da o söyleşinin küçük bir gölgesini küçük bölümlerinize iletiriz. Aslında ne söyleşiler de aramızda bir gizdir. Aramızda bir sırdır. Ki bunlar dostluğun bir anlamda olmazsa olmazlarıdır, öyle değil mi?



Sizler bedenlerinizin ne olduğunun henüz farkında değilsiniz. Tıp ve psikoloji bilimleri konusundaki tüm gelişmelere karşın, bakışınız ve algınız beş duyunuzla ve zihninizle sınırlı olduğundan, bildiğiniz beden de sınırlıdır. Sizin bildiğiniz bedene kabaca bir bakacak olursak;



1- Her şeyden önce fizikidir, maddidir.



2- İncinmeye ve yaralanmaya açıktır.



3- Sonludur, ölümlüdür. Yaşlanır ve nihayetinde ölür.



4- Yetenekleri ve kapasiteleri belli ve sınırlıdır.



5- Yer, içer, uyur, sevişir vs, vs.



6- Güzel ya da çirkin, kısa ya da uzun, şu ya da budur.



Dikkat ederseniz tüm bunlar madde âleminin illüzyonlarıyla damgalanmış algılardır.



Aslına bakarsanız tüm bunlar doğrudur da. Sizin beden olarak gördüğünüz ve kendinizi sınırladığınız alan, yani buzdağının üzeri şu anki haliyle, ya da sizin çoğunlukla deneyimlediğiniz realitesiyle böyledir.



Ama niye? Bedenle ilgili bizim açılımlarımızı sunmadan önce, bedenle ilgili sizin açılımlarınıza biraz daha bakalım.



Sizlerin bedenlerinizle ilgili algılarınız da, bedenlerinizle ilişkileriniz de bir "aşk ve nefret" ilişkisidir. Bedeninize hem tapmaktasınızdır, hem de tiksinmektesinizdir. Bedeninizin bazı kısımlarına âşıksınızdır. Bazı kısımlarındansa nefret etmektesinizdir. Sağlıklıyken ondan iyisi yoktur, sağlıksızken ondan kötüsü. İçerken aslandır, kusarken lağım. Sevişirken kartaldır, boşaldıktan sonra serçe.



Bedenlerinizin dış görünümüne çok önem verirsiniz, ama biyolojik ritm ve gereksinimlerine ise hiç.



Kozmetik sektörünüz çok gelişmiştir, ama akupunktur ilminden bihabersinizdir.



Cimnastik, fitness vs zirvededir, ama nefes alma ve verme sanatından bihabersinizdir.



Saatler, takvimler hayatınızın vazgeçilmezleri olmuştur, ama biyolojik saatinizden ve takviminizden bihabersinizdir.



Bedeninizi güçlendirmek peşindesinizdir, ama esneklik unutulmuş hoş bir sedadır.



Dostlarımız,



bu söyleşimizde sadece "fiziksel bedeninize" odaklanacağız. Çünkü öncelikle fiziksel bedeninizi anlamadan ve arındırmadan sonraki bedenleri anlamak ve arındırmak olanaklı değildir. Ayrıca insan en yakınından başlayarak yola çıkmalıdır. Aksi sonuçsuz bir çabadır.



Sizlerin fiziksel bedenleriniz, EVRENİN ÜNİVERSİTESİ diyebileceğimiz bir laboratuar gezegeninde tasarlanmış, planlanmış, protoplazmik öz maddesi orada üretilmiş, bilgisayar ve elektrik projesi ve donanımı orada hazırlanmış ve nihayetinde orada montajı yapılmış bir "biyolojik-organik robotik bilgisayar”dır.



Bazılarınız robotik sözcüğünden hoşlanmayabilirler, ama kalbin istemsiz çalışması ve her durumda nefes alıp verişiniz hep bilgisayarlı robotik mekanizmanın bir ürünüdür. Unutmadan bizler robotları garantili üretmiştik, ama sizler tüketici haklarından bihaber kullandınız.



Fiziksel bedeniniz öncelikle;



1- Sizin -varlığın- odaklandığı kendinden düşük maddesel âlemlerde yolculuk yapmasını, konmasını, kalkmasını, demir atmasını, demir almasını, velhasıl maddesel boyutlara nüfuz edebilmesini sağlayan bir UZAY ARACIDIR. Eğer varlık örneğin GAİA’NIN fiziksel bedeni üzerinde - elbette Gaia’nın da farklı bedenleri var- ve bu fizikselliğe nüfuz ederek yaşamak istiyorsa, bu uzay aracına sahip olmak zorundadır. Bizler olduğumuz halimizle dünyanızı asla sizler gibi deneyimleyemeyiz. Çünkü bu uzay aracından yoksunuz. Ancak bu uzay aracı olduğu haliyle şu an için sadece sizin dünyanızın atmosferi içinde iş görebilir. (Olmakta olanın bir boyutu o dur ki, uzay araçlarınızın tüm galakside kullanılabilir hale dönüştürülmesi için çalışılmaktadır.)



2- Sizin -varlığın- gerçek potansiyeli ve oluşuyla ilişkili enerji ve tesirlerin dünyanıza aktarılmasını, dünyanın enerji ve tesirlerinin de oluş halinde bulunduğunuz farklı realitelere aktarılmasını sağlayan bir REGÜLATÖR’DÜR. Ya da bir tür ENERJİ TRANSFORMASYON VE AKTARIM SANTRALİDİR. (Olmakta olanın bir boyutu da odur ki, bu REGÜLATÖR’ÜN zaman ötesi zamanlardaki ışık ötesi ışıkların enerji ve tesirlerini dünyanıza aktarabilecek bir kapasiteye ulaşabilmesi için çalışılmaktadır.)



3 - Sizin -varlığın- farklı realitelerdeki hali ya da farklı dünyalardaki sizlerin realiteleri ile ilgili materyalleri dünyanıza, dünyadaki realitenizle ilgili materyalleri de farklı dünyalarınıza aktaran bir RADYO-TELEVİZYON VERİCİSİ VE ALICISI’DIR. (Olmakta olanın bir boyutu da o dur ki, bu radyo-televizyon vericisi ve alıcısının, süper uzaydaki organik parazitlerden etkilenmeksizin ve ölü uzaydaki kara deliklerce yutulmaksızın, direkt olarak YILDIZ MEDENİYETLERİNE KANALLIK YAPABİLECEK BİR POTANSİYE ULAŞABİLMESİ İÇİN ÇALIŞILMAKTADIR.)



4 - Sizin -varlığın- DÜNYANIZDAKİ TÜM ENKARNASYONLARININ öz deneyim ve kazanımlarının saklandığı, yeniden işlendiği ve rafinere edildiği bir “BELLEK BANKASI” ve “VERİ İŞLEMCİSİ”DİR. Bu hücresel belleğinizin yapı taşları olan DNA’larınızdaki biyo-elektro-manyetik damgalarla sağlanmakta olan bir holografik kayıttır ki asla kaybolması ya da eksilmesi söz konusu değildir. (Olmakta olanın bir boyutu da odur ki, HÜCRESEL ÖLÜMSÜZLÜK YOLUYLA BU KAYITLARI BİYOLOJİK HAYATİYETLERİYLE BİR ENKARNASYONDAN DİĞER ENKARNASYONA AKTARABİLMEK İÇİN HÜCREYE ÖLÜMSÜZLÜK SAĞLANMAYA ÇALIŞILMAKTADIR. BU DNA’LARINIZIN YAPISAL OLARAK DÖNÜŞTÜRÜLMESİ ANLAMINA GELMEKTEDİR. NİHAYET BU ROBOTİKLİK NİTELİĞİNİN İNSANİLİKLE DEĞİŞTİRİLMESİ ANLAMINA DA GELMEKTEDİR.)



Dostlarımız, nihayet bizim daha çok sevdiğimiz, işin esası olan kısma gelebildik. Yukarıda anlatılanlar işin tekniği ile ilgili ve önemli, ama bizler işin tekniğinden çok amacıyla ve anlamıyla ilgiliyiz. Bize, sizin ve bizlerin bu teknikle murat ettiklerimiz daha fazla keyif vermekte.



5- FİZİKSEL BEDENİNİZ İLAHİ OLAN’IN SONSUZ OLAN’IN TANRISAL OLAN’IN SİZ OLAN’IN fiziksel âlemlerde ifade edilebilmesi için tasarlanmış ve öz maddesi yoğunlaşmış ışık ve sevgi olan bir PENCERE’DİR. Sizlerin ve bizlerin fiziksel âlemlere açılabilmemizi, onları deneyimleyebilmemizi ve dönüştürebilmemizi sağlayan birer pencere.



6- Sizin için belki de en önemlisi, fiziksel bedenleriniz, gerçeğe, sonsuza, ölümsüz olana, Tanrı’ya, sevgiye, ışığa, bizlere, velhasıl, SİZ OLAN HERŞEY’E açılan BİR KAPI’DIR. (OLMAKTA OLAN’IN BİR BOYUTU DA O DUR Kİ, ÇOK, ÇOK, ÇOK UZUN ZAMANDIR KİLİTLİ OLAN BU KAPILARIN SİZLERCE BİR, BİR AÇILMASI VE SONSUZLUĞA ULAŞILMASI İÇİN ÇALIŞILMAKTADIR.)



Dostlarımız,



Eğer günlük yaşamın sınırlılığının, monotonluğunun ve hayatın sonluluğunun ötesine geçmek, içinizde özlediğiniz ama adını koyamadığınız yuvaya ulaşmak istiyorsanız, şimdi iyice sadeleşmek zorundasınız. Çünkü yola hemen bulunduğunuz yerden başlayabilirsiniz. Başkaca bir olanak yoktur. Hiçbir uzay gemisi gelip sizi alıp yuvaya götürmeyecektir. Siz kendi MERKABAHINIZI, yani bedeninizi kullanmak zorundasınız. Ve iç yolculuğunuzla içsel yuvanıza ulaşmadan dışarıda bir yolculukla buralara ulaşabilmeniz olanaklı değildir. Önce içerde kendinizle buluşmadan buralarda bizlerle buluşamazsınız. BU SİZLERİN KOYDUĞU KOZMİK BİR YASADIR. BU YASAYI BİZLER KOYMADIK.



Sizler fiziksel bedeninizle ilgili dengeli bir tutum geliştirmedikçe ve fiziksel bedenlerinizi arındırarak aktive etmedikçe daha öteye geçemezsiniz. Bunu unutmayın. Sizlere dinamiklerine girmeden sade ama zor bazı önerilerde bulunacağız. Çünkü sözü çok uzattık Sabrınızı zorlamaya başladık, farkındayız.



1- Ne yerseniz o’sunuz; asla ve asla hele bu dönemde vejeteryan beslenme dışında bir beslenme uygulamayın.



2- Çok ya da az yemeyin. Bedeninize ses verin ihtiyacı kadar yiyin.



3- Bol su ve doğal meyve suları tüketin. Özellikle de yeşil elma suyu, kivi suyu ve ananas suyunu öneririz.



4- Gazlı her türlü içecekten uzak durun. Alkollü içkiler söz konusu olduğunda şarap ve bira dışındakilerden uzak durun, ama şarap ve birayı da eser miktarda alın.



5- Tütün ürünlerinden, her türlü kimyasal uyuşturucu ya da ilaçtan, her türlü sentetik ilaçtan uzak durun. Çok ama çok zorunlu olmadıkça kemoterapi, radyasyon ya da cerrahi müdahalelerden uzak durun. Alternatif doğal ilaçlar ve tıbbi uygulamalara yönelin. Özellikle geleneksek akupunktur ve reiki bir çok hastalığa şifa olmaya yeterlidir.



6- Bedeninizin biriktirdiği TOKSİNLERİ VE KORKULARI atabilmek için dönem, dönem perhizler ya da oruçlar uygulayın. Arındıktan sonra yapmanız gereksizdir.



7- Bedeninize kulak verin. Bedeninizin biyolojik ritmini öğrenin ve ona göre beslenme, çalışma ve dinlenmelerini ayarlamaya çalışın. Uykusuz bırakmayın ama çok da uyutmayın.



8- Bedeninizin temizliğini ihmal etmeyin ve yeterli sıklıkla yıkanın. Özellikle ter bezlerinin olduğu bölgeler ile cinsel organlarınız ve istemsiz çalışan kasların olduğu bölgelerin temizliğine ve güzel kokmasına önem verin.



9- Bedeniniz bebeğinizdir. Onu güneşten yoksun bırakmayın. Gezdirin, yeşil ve deniz ona iyi gelecektir. Uygun fiziksel aktiveleri ondan esirgemeyin. Yürüyüş, yüzme, dans ona en iyi gelecek ve en basit fiziksel aktivitelerdir.



10- Bedeninizi dinlendirmeyi bilin. Çok aşırı yüklenmeyin. Gevşetmesini bilin .



11- Ona sakinleştirici ve gevşetici müzikler dinletin. Karışık ve kaotik müziklerden uzak tutun.



12- Esnemeyi ve esnetmeyi öğrenin. Bedeninizi bir yay gibi esnetin.



13- Doğru nefes alıp verin. Göğüsten değil karından, kısa, kısa değil, uzun, uzun ve derin, derin nefes almaya bakın.



Eğer bu önerilerimize kulak verirseniz, bir MUCİZE olacak. ZAMANLA bedeniniz GENÇLEŞECEK, SAĞLIKLAŞACAK, ESNEYECEK, IŞIYACAK, YANİ ARINACAK. İşte o zaman siz FİZİKSEL BEDENİNİZİN HAKİKİ FARKINDALIĞI ile hakkında daha sonra söyleşmeyi arzu ettiğimiz diğer bir BEDENİNİZİN FARKINA VARACAKSINIZ. İşte o zaman buzdağının altına, asıl varlığa doğru iç yolculuğunuza başlayacaksınız. Ki bu aynı zamanda "dışarıda" BİZE DOĞRU YOL ALMAYA BAŞLAMAKTIR.



Aşkla kalasınız. Bedeninize aşkla. Aşkın tutsağı olmadan ama



O N L A R (O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler – O’nunla gelenler - O'na gelenler)

1/9 – 7.6.2005

 

www.onlardan.com