Related discussions

spiritual Discussion started by spiritual 14 years ago

"2011 VE ÖTESİ "

 

Lee Carroll

 

Bu canlı kanallık Boulder, Colorado’da verildi  


16 Ocak 2011

Selamlar sevgililer, ben Manyetik Hizmetten Kryon’um. Bu, 2011 yılının ilk kaydedilen Kryon mesajıdır. Bu anlarda, size henüz bitmiş olan yılın [2010], sonra şu anda içinde bulunduğunuz yılın [2011] sayısal veçhelerinin görünüşünü vermek istiyorum. Sonra görmekte olduğunuz bazı anormallikleri açıklamak için bundan daha fazlasını vereceğim ve tüm bunlar hakkında size 22 yıl önce anlattıklarımı gözden geçireceğim. Sonra size gezegen için gördüğümüz, hem yakın hem de uzak gelecekler için potansiyelleri vermek istiyoruz. 

2010 yılından henüz çıktınız. Sıralı olarak, rakamlar lineer bir tarzda ilerler, ama ayrıca onların etrafında enerji de vardır. Ve durumunuzla sayısal olarak ilgili olan o enerjiye bakmanızı istiyoruz. Nümeroloji size belli bir yıldaki rakamlar tarafından tasvir edilen enerjini görünüşünü verir. Size herhangi bir eylemi talep eden mutlak deneysel bir enerji vermez. Nümeroloji İnsan Varlıkların o anda direkt olarak onlarla birlikte olan enerjiyi anlamalarına yardımcı olmak için yaratılmıştır. Gezegendeki en eski bilimlerden biridir ve partnerimden bunu anlamasını ve öğretmesini istiyorum. Bu basit olabilir ve karmaşık olabilir. Hatta rakamların üzerindeki rakamlar şeklinde kuantum nümerolojiye kadar gidebilir. 

2010 yılına bakalım – iki sıfır bir sıfır. En basit nümerolojide, sıfırlara herhangi bir şey olarak bakmayız, yer tutucular ve ayırıcılar olarak bakarız. Başka türde nümeroloji sisteminde, sıfırlar kendi enerjilerine sahiptir ve rakamda nerede bulunduklarına bağlı olarak kendilerini temsil ederler. Ancak, şimdi sadece mevcut olan en basit nümerolojiden söz edeceğiz.

Orijinal olarak Tibettekiler tarafından geliştirilen [kullandığımız tür] bu özel, derin sistem uzun süredir sizlerle birliktedir. Yirmi – on [2010], rakamları topladığınız zaman üç eder. Bu rakamların toplamını kullanmadığınız tek zaman, toplam olarak üstat bir rakam elde edildiği durumdur [11, 22, 33, 44, vs]. Üç bir üstat rakam değildir. Bunun yerine, “katalizör” anlamına gelen bir rakamdır. Üç, partnerimden yazmasını ve 2010’da bitirmesini istediğim DNA kitabının gelişimi etrafındaki enerjidir. Bu, Kryon Serilerinin 12 nci kitabıdır. Bu üçtür. Üç olan, DNA’nın 12 enerjisi etrafında merkezlenmiştir. Bu kitap 2010’da bitti, bu da bir üç rakamıdır. Üç adet üçü aldığınız ve bunları bir araya getirdiğiniz zaman, dokuzu elde edersiniz, dokuz tamamlanma anlamına gelir. 

Önce üç rakamına bakalım, çünkü tek başına üç en basit formunda katalizör bir rakamdır – varlığı nedeniyle başka bir şeyi değiştiren rakam. Bundan dolayı, 2010’da başlayan şeylerin yaşamınızda takip edecek olan şeyler için bir katalizör olabileceğini söyleyebiliriz. 2010’da neler olduğunu düşünün, sahip olduğunuz fikirleri, yaratmış olduğunuz eylemleri ve başınıza gelmiş olabilen bazı şeyleri düşünün. Bunları bu ışıkta düşünün: Belki bu şeyler size katalizör olan bir enerji verdi, çünkü bu yıl, en fazla enerjiye sahip olan ve sizin için en fazla anlamı olan bir yıldı. Şimdi, belki neden olayların 2010’da sadece “başladığı”nı biraz daha anlıyorsunuzdur. Eğer bunu yılın başlangıcında biliyor olsaydınız, belki de biraz daha rahatlamış olursunuz? Tepkilerinizi değiştirmiş olabilirdi? Nümeroloji bunun için vardır – görünürde lineer olan şeylerde daha fazla kuantum perspektife sahip olmanızı sağlayan bir yardımcı.

2011

Rakamlar bağımsızdır ve bir grup olarak durur. Nümerolojide her ikisine de bakmalısınız. Bunların nasıl yerleşmiş olduğunu görmezden gelemezsiniz. 2011’e tekil olarak ve birlikte bakacağız. TEKİL: İki rakamına bakalım, çünkü iki dualite anlamına gelir. Dualite İnsan bilmecesinin tanımıdır, İnsan – Benlik ve kutsal benlik arasında, gezegenin ortaya çıkan değişimi ve çokboyutlu olan ile karşılaştırılan 3B olan gezegen arasında her gün uğraştığınız enerji. Bu, iki rakamı ile temsil edilen dualitedir. Şimdi bunu bir üstat rakam olan 11 ile karşılaştırın. Hatırlayın, birleri henüz ayırmadık, çünkü birler ikiz olarak duruyorlar, ilk üstat rakam olan 11’i temsil ediyorlar. On bir aydınlanma anlamına gelir. Birçoğunuz saatte 11:11’i görmeye devam ediyorsunuz. Bu anlamlıdır, bu nedenle, aydınlanma – aydınlanma – iki üstat rakam birbirinin yanında durmaktadır, sadece saatin kolonu ile ayrılmıştır. Bu her zaman, “Çok seviliyorsunuz” diyen Ruhun bir göz kırpmasıdır. “Sizinle birlikteyiz. Elinizi tutuyoruz. Devam edin” diyen Ruhun bir başka göz kırpmasıdır. Onu gördüğünüz her seferinde sevginin göz kırpmasıdır.

BİRLİKTE; AMA TOPLANMADAN: İki ve 11 birlikte dualitenin aydınlanmasını temsil eder. 2011 ilginç bir yıl olacak. 2011’in asıl sayısal anlamı, dualitenin aydınlanmasıdır. Bu size, “Gemi yolculuğunuz ışığa devam ediyor” diyen bir mesajdır. Dualite bilmecesini temsil eden şey, pozitif olan bir yöne ilerliyor. Bu yıl potansiyel olarak gerçekleşecek olan şeylerle ilgili herhangi bir bilgi verebilseydiniz, önünüzde en sonunda pozitif bir sonuç ile sonuçlanan, daha fazla mücadele ve daha fazla zorluklarla dolu zamanlar olurdu.

Olaylar aydınlanmaya ilerlerken, değişim neden bu kadar zor? Yanıt, çünkü İnsan doğası yeni olana direnir. Daha iyi olan şeylere bile direnir! İnsanlık mevcut olan ve her zaman mevcut olmuş olan enerjide kalmak ister, bu enerji ne kadar karanlık ya da ne kadar eski olursa olsun.

YILIN TOPLAMI: Şimdi, iki ve bir ve bir toplandığı zaman, dört eder ve dört, Gaia’nın rakamıdır. Bu arada, 2011 Gaia yılı olacak. Tüm bunlar yerküre ve yerkürenin değişimi, yerkürenin hareketi ve elbette iklim ile ilgilidir.

Şimdi 1989’da sözünü etmeye başladığımız değişimleri, daha öncekinden daha özlü bir tarzda yeniden gözden geçireğiz. Bu şimdiki değişimin size muazzam iklim anormallikleri getirme potansiyelleri her zaman ordaydı. Evet, bu garip görünse de, garip değildir. Bunun yerine, geri dönen bir döngüdür. Ancak, anormal olan şey, sizin bu döngüyü gezegene beklenenden daha erken getirmiş olduğunuz gerçeğidir. Bunun bir nedeni vardır. Önünüzdeki geçiş, İnsan bilincinin geçişidir. Bu, Galaktik Hizalanma ile, dünyanın yalpalamasının presesyonu ile eşgüdümlüdür. Bu kadim insanların bilge kehanetlerini temsil eder. İnsan bilincinin evrimi ile ilgili bir şeyler olmakta. Eğer buna bir nitelik verebilseydiniz bu, titreşimin hızlanması olurdu. DNA’nız daha hızlı titreşiyor.

Sana sorayım Işıkişçisi, zamanın hızlandığını hissedemiyor musun? Sürekli, istikrarlı zaman doğduğunuzdan bu yana alışmış olduğunuz bir paradigmadır ve algıladığınız değişim sizi sinirlendiriyor, öyle değil mi? Bazı durumlarda,  sizi sabah saat üçte, hücreleriniz “Farklı olan şey nedir?” dediği zaman uyandırıyor. Bundan sonra uyandığınızda ve hücreleriniz neyin yanlış olduğunu sorduğunda, kendi DNA’nızın patronu olarak hücrelerinizle konuşmanızı istiyorum. Hücrelerinize planlamış olduğunuz zamanı hatırlatın, çünkü bu zaman geldi. Geçiş burada.

Bu arada, bu çoğunuza sadece kötü hava gibi görünüyor. Size 22 yıl önce neler anlattım? Sözcüklere dikkatle bakın, çünkü tanımladığım şey su ile ilgiliydi. Dünyadaki her zaman mahsul aldığınız bazı potansiyel yerlerin kurak olacağını tanımladım. Gezegendeki hiç suya sahip olmayan diğer yerlerin bol suya sahip olacağını anlattım – belki çok fazla su! Bu ne anlama geliyor? Bu suyla ilgili ve her zaman öyle oldu.

Öyleyse şimdi, daha önce söylediklerimizi tazeledik, gözden geçirdik. Sizler, gezegene soğuma getirecek olan bir döngünün ortasındasınız. Bu bir ısınma döngüsü değil, bir soğuma döngüsüdür. Ama her zaman kısa bir ısınma döngüsüyle başlar. Bu, burada daha önce de oldu. Tekrar gelecek. Bu uzun bir döngüdür – bir nesil artı beş yıl. Bu kadar uzun sürecek. Buzul örtüsünün erimesiyle başlar, bu erime yaşamınızda veya atalarınızın yaşamında görmüş olduğunuzdan çok daha fazladır. Bu, tekrarlaması binlerce yıl uzun süren bir döngüdür, ama İnsanın kaydettiği kitaplarda kaydedilmemiş olan bir döngüdür. Ancak bu buzun çekirdeğinde ve ağaçların halkalarında kesinlikle kayıtlıdır.

Bu binlerce yıl eskidir ve döngüsel bir şekilde gerçekleşir. Bu suyla ilgilidir. Bir dereceye kadar buzul örtüsünün erimesiyle başlar, bunun gezegende her şekilde derin etkisi vardır. Gaia’nın değiştiğini ve yaşamın değiştiğini görmeden bu gerçekleşmez ve siz bunu zaten görmektesiniz. Kutupların üzerindeki buzları alıp eritirseniz ne olur? Soğuk su haline gelir ve çok, çok nazik olan ve sınırlı sıcaklık dengesinde olan gezegenin denizlerine ilave olur (1). Olacak olan ilk şey,  yerkürenin ince kabuğu üzerinde, kutuplardaki buzlardan denizlerdeki yeni suya, suyun ağırlığının yeniden dağıtılmasıdır. Sonuç olarak depremler ve yanardağlar meydana gelir ve siz bunları görüyorsunuz, öyle değil mi? Deprem olması beklenmeyen yerlerde depremleriniz oluyor. Yanardağlar daha önce düzenli bir şekilde görmediğiniz şekilde hayata geçiyor. Daha fazlası olacak. Bunları bekleyin.

Eğer patlayabileceğini bildiğiniz bir yanardağa yakın yaşıyorsanız bir İnsan varlığının taşınmak zorunda olabileceğini söylemek çok mu fazladır? “Benim ömrüm boyunca veya anne babamın yaşamı boyunca ya da büyükanne büyükbabamın ömründe hiç patlamadı; bu nedenle, patlamaz” diyenler olacaklardır. Bir sürpriz yaşayabilirsiniz, çünkü her şey değişiyor. Gaia’ya olan şeyler budur.

Şimdi bunu tekrar söylüyoruz. Bu insanlığı cezalandırmak değildir. Bugün gezegende gerçekleşen olaylar, insanlığın uygarlığını öldürmek için Gaia’nın son adımı anlamına gelmiyor. Bunu söylüyorum, çünkü tam şimdi bu mesaj sizi ürkütmek ve korkutmak isteyenlerin dudaklarındadır, gerçekleşmekte olan şey bu değildir. Bu gezegende gerçekleşmekte olan şey, uzun bir süre devam edecek olan bir gezegeni yaratacak olan bir değişimdir, size gereksiniminiz olan şeyi sağlayacak olan değişim – okyanuslarda daha önce gördüğünüzden çok daha fazla besin!

(2) Eriyen buzulların size vereceği ikinci şey ekoloji ile ilgilidir. Size bu tahmini vereceğim. Her şeye alışıldığını ve sonra çekip gittiğini söyleyen bir İnsan 3B paradigması vardır. Ama doğa bu şekilde işlemez ve bizim tahminimiz size anlatılmış olan her şeye karşı olacak. Size bir mesel ve tahmin vereceğim, ama ondan önce, size kuşların ve balıkların açıklamasını vereceğim.

Son haftalarda, bazı göllerde yüzbinlerce balık ölmekte. Kuşlar gökyüzünden düşmekte. Bilimin size söyleyeceği şeylerin öncesinde bir açıklama yapacağım. Bunların hepsi su döngüsüne kadar izlenebilir – tüm bunlar. Her zaman iklim ile ilgilidir, daha önce görmediğiniz iklim döngüsü. Birkaç yıl önce balinaların kendilerini sahillere vurduğunu hatırlıyor musunuz? Bu özelliğin durduğunu fark ettiniz mi? Ama balinalar her yıl kendilerini sahillere vururken, birçok İnsan “Bu dünyanın sonu. Onlar intihar ediyorlar” diyerek korku içindeydi.

Balinalar kendilerini kıyılara vuruyorlardı, çünkü yerkürenin manyetikleri büyük ölçüde değişmişti, onların navigasyon sistemi [göç pusulaları olan biyolojilerindeki mıknatıslı demir cevheri] onları karalara yönlendiriyordu. Karalar hareket etmedi; manyetikler yer değiştirdi. Bu nedenle, onların içsel kalıtsal göç haritalarının kusurlu olduğunu söyleyebilirsiniz. Bunun şimdi gerçekleşmemesinin nedeni, kendilerini sahillere vuran neslin ötesindeki balina yavrularının bunu anlamaları ve haritaları yeniden yazmalarıdır. Doğa [Gaia] bunu yapıyor. Bu nedenle sonraki nesil bunu tekrarlamadı. Bunun yerine, kendisini göçle ilgili ley hatlarına yeniden hizaladı ve şimdi balinalar kendilerini kıyılara vurmuyorlar.

Gezegenin manyetikleri değişmeye devam ediyor ve kuşlar bunun farkında değiller. Balinalar gibi, kuşların çoğu atmosferin yüksek yerlerine göç ettiler, burada dondurucu yağmur ve dolu tarafından ölümüne dövüldüler. Sonra gökyüzünden düştüler. Bu iklim döngüsüdür. Kuşlar bunu yapmaya devam edecekler mi? Bazıları bir süre devam edecek ve sonra bunu anlayacaklar ve yeniden ayarlayacaklar. Bu doğanın yaptığı şeydir.

“Pekala, doğanın yolu ciddi” diyebilirsiniz. Ciddi değildir. Bu, kuşların nesillerinin sonraki seferde buralarda olmalarını sağlayan pozitif bir öğrenim sistemidir. Birkaç ölüm birçok kuşun yaşam döngülerine devam etmelerini ve dünyadaki soylarının devamını sağlar.

Nehirlerde ölen balıkları analiz etmenizi istiyorum. Bırakalım bilim bunu da izah etsin. Balıkları analiz etmenizi istiyorum. Onların ortak bir şeyi var. Onların hepsi yavru, olgunlaşmamış. Neden böyle? Su döngüsü hakkında ve bazı balıkların yaşam döngüsü ve üreme alışkanlıkları hakkında ne biliyorsunuz? Size sıcaklığı değişen su katmanlarını anlatacağım ve bu okyanusların ve göllerin yaşam döngüsünü değiştirecek. Yavru balıklar çok soğuyarak ölüme çok daha hassastırlar, özellikle nehirlerde ölen türde balıklar. Soğuk binlercesini öldürdü. Bu su döngüsüdür. Bu devam edecek mi? Bir süre, onlar alışıncaya kadar, soğuğa yeniden ayarlanıncaya kadar devam edecek – ve buna ayarlanacaklar. Doğa bunu yapar.