AŞK VE ORTAK BİLİNÇALTI-ŞEHRİ KURTARMAK VE AŞK-EN GÜZEL...

Related discussions

SU PERİSİ Discussion started by SU PERİSİ 14 years ago
AŞK VE ORTAK BİLİNÇ



 

ŞEHRİMİZİ KURTARMAK VE AŞK

 

 

 

Hepinize Merhaba,

 

Hep anlatıyorum. Kuantum Fiziği ve Hipnoz aslında çok bağlantılı iki konudur. O yüzden ABD de aldığımız eğitim sırasında bize tam 5 tane kuantum fiziği kitabı okutmuşlardı. Bunlardan bir kısmı sadece fotonlar ve onların hücrelerimiz ve bedenimiz ile olan ilişkisi iken, diğerleri, paralel evrenler ve hayattaki seçimlerimiz hakkındaydı. Sonsuz paralel evren içinde, sonsuz paralel olasılık arasından, zaman/mekan boyutunun dışına çıktığımızda hayatımız hakkında seçimler yapıyoruz. Ve zaman/mekan boyutunun dışı ile ilişkilendirebildiğimiz tek bir özelliğimiz var: BİLİNÇALTIMIZ...

 

Bilinçaltımızda bulunan ve her gün minimum 2 kez (bir kez uykuya dalarken bir kez de uyanırken) evrendeki fotonları etkileyecek düzeyde vücudumuzdan dışarıya doğru yaydığımız duygu ve düşünce kalıpları, eninde sonunda hayatımızı etkilemeye, hatta değiştirmeye başlıyorlar. Sadece kendimizle ilgili olayları değil, sevdiğimiz kişileri ve ilişkilerimizi de doğrudan etkiliyorlar.

 

Hünerli bir kişinin hayatını kendi istediği gibi sorunsuzca yaşayabilmesi için, bilinçaltında temizlik yapması, olumsuz duygu ve düşünce kalıplarını olumlu ve yararlı olanlarla değiştirmesi gerekiyor. Bunun da yöntemi, beyin dalgalarını, evrendeki ortalama enerji frekansına uyulmayarak, belli bir temizleme tekniği ile değişiklikler yapmak? Bu tekniği workshoplarımda artık öğretiyorum ki, insanlar bana muhtac olmadan, kendi kendilerine evlerinde istedikleri değişiklikleri yapabilir hale gelsinler. Bu tekniğin bir diğer ismi, oto hipnoz.

 

Bazı değişiklikler gerçekten kişisel bazda ve daha özel şartlarda yapılmalıdır. Ofiste regresyon uygulaması ile bazı kökleşmiş duyguların ana kaynağına, bilinçaltımıza ilk kez yerleştiği olaya ve zamana gidiyoruz. Ve temizlendiğimizde, sanki sırtımızdan ağır bir yük kalkıyor, hafifliyoruz. Kimi danışanlarımdan, ?Ben nasıl bunca yıl bu yükü taşımışım. Keşke daha önce bu temizliği yapsaydım.? Gibi yorumlar alıyorum.

 

Fakat, bu temizliklerin daha derin bir anlamı ve toplumsal bir katkısı olduğunu biliyor muydunuz? Sizlerle bu bilgiyi paylaşmak istiyorum.

 

Evet, duygusal temizlik yaptığımızda, üzerimizden bir yük kalkıyor. Duygu, enerji demek olduğu için, vücudumuzdan dışarıya doğru yayılan enerjinin frekansı değişmiş oluyor. Çünkü korkunun olmadığı yerde sevgi vardır. Sevgi hafif bir duygudur, korku ise ağır. Ve sevginin frekansı yüksektir, korkununki düşük?

 

Ben etrafıma yüksek frekanslı duygular yaymaya başladığımda, evrendeki, havadaki ortak alanda bu enerji yer almaya hatta birikerek çoğalmaya başlıyor. Benim gibi pek çok kişi havadaki boşluğa benzer yüksek duyguları yayarsa, bulunduğumuz şehirdeki, ülkedeki tüm frekansı, dolayısıyla bizim etrafımızda yaşayan pek çok kişinin de duygularını olumlu yönde etkilemeye başlıyoruz.

 

Bu bilgi öylesine ilginç ki, pek çok spiritüel çalışma yapan grup, toplu meditasyonlar düzenleyerek BARIŞ VE HUZUR duygularını yaymaya çalıştılar. Meditasyon altında yapmalarının sebebi, beyin dalgalarını evrensel frekansla uyulmamaktı. Fakat barış ve huzur duygusunun yayılmasını sağlamak, belli bir eğitimi gerektiriyor.

 

ABD de 1980 li yıllarda, yine kuantum fizikçileri ve duygular üzerine çalışan meditasyon grupları işbirliği içine girerek araştırma yaptılar. Eğitim almış ve duygu ve düşüncelerini istedikleri doğrultuda yönlendirebilen kişileri toplayarak, ortak bilincin (yaşadıkları şehrin ya da kasabanın halkı duygu ve düşüncelerinin) ne şekilde etkilendiğini araştırdılar. Hatta ölçtüler.

 

Bunu yine Amerikan Ordusu bünyesinde kullandılar. Savaş stratejisi yapılırken, eğitim almış kişiler görev almaya başladı. Ama bu eğitim orada en az 3 yıl sürüyordu.

 

Yani, workshoplarımda verdiğim duygu ve düşünce uyulmama ve dönüştürme teknikleri, ABD de etkin şekilde ulusal güvenlik adına kullanılıyor. Fakat yapılan araştırmalar ve deneyler zaman içinde öylesine ölçülebilir hale gelmiş ki, kaç kişilik bir topluluk üzerinde kaç eğitimli kişinin duygu çalışmasının etkileyici özelliği olduğunu matematiksel olarak öçmeyi başararak bunu formülize etmişler.

Sizlerle şimdi bu bilgiyi paylaşmak istiyorum. Bir şehrin nüfusunun toplamı 12milyon olsun. İstanbul gibi? Önce nüfusun %1 ini buluyorsunuz. Yani 120.000 kişi. Daha sonra bu sayının karekökünü hesaplıyorsunuz. Yani bu örnekte 346.

 

Bu ne demek biliyor musunuz? Koskoca İstanbul?da genel halkın sevgi, huzur, barış gibi duygulara kavuşabilmesi için, sadece 350 kişinin kendi içinde duygu ve düşüncelerini bu şekilde uyulmamaları ve değiştirmeleri yeterli olacak.

 

Şimdi aşk ve ikili ilişkileri ele alalım. Diyoruz ki, hep çiftler birbirleriyle savaşıyorlar. Savaşmadığını zannedenler bile bilinçaltı düzeyinde çekişiyorlar. Bunun sebebi ise, kadınlarda dişilik özgüveninin eksik oluşu, erkeklerde erillik özgüveninin eksikliği. Oysa kadın ve erkek özgüvenlerini elde ettiklerinde (ki bunu bilinçaltındaki korkularını temizleyerek başaracaklar) birbirleriyle BÜTÜNLEŞMEYE başlıyorlar. İlişkiler öylesine güzelleşiyor ki, cenneti yeryüzüne indirmiş oluyorlar.

 

Düşünün sevgili okurlarım, İstanbul?da sadece 350 kişi bu gerçek bütünleşme haline vardığında, tüm temizliklerini bitirip de o çok özel ilişkiyi başlattığında, bir anda koca İstanbul?da kadınlar ve erkekler değişmeye başlayacaklar. Çünkü artık kadınla erkeğin birbiriyle bütünleşebileceği ve birbirlerine güvenebilecekleri, hatta tam bir doyum elde edebilecekleri bilgisi, ortak bilince ulaşmış olacak.

 

Aynı şekilde, bilinçaltındaki korkuları, bu her ne konuda olursa olsun, değiştirip arındırabilen 350 kişi, tüm şehrin ortak bilincine sevgi tohumları ekmeye başlayacak.

 

Erkekler aldatmamayı, kendilerine güvenmeyi, bir kadını nasıl doyurabileceklerini kalıcı bir biçimde idrak etmeye başlayacaklar. Kadınlar partnerlerini kontrol etmek zorunda kalmadan onlarla bütünleşebileceklerini, onları kaybetmeyeceklerini, ayrılık ve yalnızlık diye bir şeyin olmadığını idrak edecekler. Rahatlayacaklar. Herkes mükemmel olmak zorunda kalmadan da ne kadar değerli olduğunu bilecek. Öyle mantık ve zihinle değil, gerçekten ve içten bilecek. Hissedecek?

 

Barış ve huzur duygularını vücudunda kalıcı şekilde yerleştirebilen 350 kişi, İstanbul?da barış ve huzurun genele yayılmasını başlatmış olacak. Ama bu öyle ara sıra yapılacak meditasyon çalışmaları ile mümkün değil ne yazık ki. Bilinçaltındaki korkular tam temizlenmeli ki, enerji otomatik olarak her an her saniye kendiliğinden yayılmaya başlasın. Sadece meditasyon sırasında yaymak, rutin hayata döndüğümüzde eski korkularımızı taşımaya devam etmek, bizi bu 350 kişinin arasına sokamaz.

 

Yani, dünya barışından tutun da, cennetteki mükemmel aşkların bilgisinin genele yayılabilmesi için bizlerin de sorumluluk alması gerekiyor.

 

Ben hala umudumu kaybetmedim. Hatta workshoplarıma katılanların bu sorumluluğu taşıyarak evde kendi kendilerine korkularını ve olumsuz kalıplarını değiştirmeye devam ettiklerini biliyorum.

 

Bir gün hep beraber sevgiye doğru yol almaya başlayacağız.

 

Herkes mutlu olsun?

 

Sevgilerimle..SEDA DİKER-LOTUS KADINLAR KLUBU



24.02.2009