HİPNOZ VE HİPNOTERAPİ
Related discussions
- Farkındalık Ve Nefes Çok aydınlatıcı bir yazı paylaşımınız için teşekkürler..
-
KORKULARIN KABULÜ, SEVGİYE DÖNÜŞTÜRME VE OLUMLAMA
paylaştığınız konu çok değerli ama çok uzun 21 gün boyunca bu olumlamaları devam ettirebilmek zor geliyor.
1 reply Posted in Her Telden :)
-
BİLİNÇ ALTI ÇALIŞMASI-DEĞİŞİME GÜVEN
Meraba :) sayfaya yeni üye oldumda bilinçaltı çalışmasının nasıl yapıldığı ile ilgili bir link var mı sayfada ?
1 reply Posted in Her Telden :)
HİPNOZ VE HİPNOTERAPİ
Hiponoz bilinçaltına açılan bir kapıdır.
Hipnoz bilincin acık oldugu bir konumda, bireyin tüm dikkatini kendi iç dünyasına yönlendirmesidir.
Hipnoz, bilinçaltıyla çalışmak için kullanılan bir tekniktir.Hipnoz sırasında sağ beyin (alfa ritmi) harekete geçer. Bilinçli hipnoz kullanılmaktadır. Bu bilincin acık olması halidir.Hipnoz kesinlikle bir uyku değil uyanıklık durumudur. Ancak ,hipnoz olmak insanı iyileştirmez.
Hipnoterapi ise hipnoz sırasında uygulanan terapidir. Hipnoz sırasında 2 farklı çalışma vardır.
1- Direk telkin. Bilinçaltına o sorunla ilgili bireye uygun telkinlerin verilmesidir.
2 -Hipnoterapi.Hipnoterapi hipnoz sırasında uygulanan terapiye verilen isimdir.
Hipnoterapi, bilinçaltıyla yapılan bir çalışma oldugu için,bilinçatında yılarca muhafaza edilmiş olan anılar ve duygularla çalışmayı kolaylaştırır. Bilincin anımsayamadığı tüm olayların ortaya cıkmasını sağlar.Hipnoterapinin de çeşitleri vadır tıpkı terapiler gibi....İmge terapi,bütüncül terapi,analitik terapi v.b....
Bunlardan Analitik terapide bireyin bebekliğine kadar süren bir analizden gecirilir.Çünki bebek anne,babasından öylesine etkilenir ki onların kendi aralarındaki sorunlardan bile kendini suçlu hisedebilir. Çocuğun yaşamındaki ilk beş yıl,yani kişiliğinin biçimlendiği dönem en önemli dönemleridir. Sevgiyle büyütülemeyen cocuklar ,anne baba ilişkilerinin iyi olmadığı ailelerde büyüyen cocuklar da, suçluluk,endişe ve bunlara bağlı olarak kızgınlık duygularının ilk tohumları bu dönemlerde atılır. İlgisiz büyüyen çocuklar, kendileri hep önemsiz ,değersiz hisetmeye başlar .(özgüven duygusunun ilk zedelenmeleri bu zamanda başlar) Yıllar gectikçe her yapamadığı, başaramadığı durumlarda bu duygular artmaya devam eder. Bu bireyin özgüvenini kendine olan saygısını kaybetmesi demektir. ASLINDA SORUN OLAYLARDAN DEĞİL ,KİŞİNİN O OLAYLARA BAKIŞ TARZINDAN OLUŞMAKTADIR. Analitik terapide de regresyonla ( geriye dönüş) bireyin, onda sorun yaratan olaylarına bakış tarzı değiştirilerek kendisiyle barışık ,kendine güvenen bireyler olması sağlanır. Bilinçaltı bu değişimi gerçek olarak algılar ve asıl değişim ondan sonra başlar. Bilinçaltında yapılan bu değişimler kalıcıdır.