Ne Güzeldir... Kızgın kumlarda uzun uzun yattıktan sonra bedeni denizin serinliğine bırakmak... Sabahları kızarmış ekmek kokusuyla uyanmak... Bir doktor muayenehanesinin kapısından şüpheleri dağıtmış olarak sevinçle çıkmak... Yaz sıcağında, bir öğle uykusunun mahmurluğunu buz gibi bir dilim karpuzla atmak... Bir bahçenin önünden geçerken duyduğunuz hanımeli kokusu... Sabah uyanıp o gün tatil olduğunu hatırlamak... "Artık bitti" derken sizi arayıvermesi... Yaşlı ana babanızın hâlâ çaldığınız kapının arkasında ya da hattın öbür ucunda olması. NE GÜZELDİR...
Fırından yeni çıkmış ekmeğin köşesi... Bir köşede birbirine sarılmış uyuyan kedi yavruları... Evinizden, pişmekte olan etli biber dolması kokusunun yayılması... Soğuktan titrerken elinize tutuşturulan bir bardak çay... Meteliksiz bir gününüzde çoktandır giymediğiniz ceketinizin cebinden para çıkması... Uzun, sıcak bir çınar altı. Sabahtan beri ayağınızı vuran ayakkabıları çıkardığınız an... Sudan bir sebeple küstüğünüz arkadaşınızla barışmanız... NE GÜZELDİR...
Dört gözle beklediğiniz bir haberin gelmesi... Ağrının dinmesi... Yıllar sonra bir gün bir yerde, çocukluğunuzda annenizin sizin için yaptığı kurabiyelere rastlamak... Yağmurdan sonra, açan güneş... Buz gibi sokaktan sıcacık eve girmek... Yorgunluktan bitmişken yatağa uzanmak... Tuttuğunuz takımın ezeli rakibini yenmesi... NE GÜZELDİR...
Yıkanmış, ütülenmiş, mis gibi kokan yatak takımlarının koynunda uyumak... Bir sandalın kenarına oturarak bacakları denize sallandırmak... En sevdiğiniz yemeğin ilk lokmasını ağzınıza aldığınız an... En önemlisi, nefes almak, konuşmak, duymak, yürümek, görmek, anlamak... NE GÜZELDİR...
VE NE GÜZELDİR; ARKADAŞLARINIZDAN, SEVDİKLERİNİZDEN SEVGİLİNİZDEN, ALACAĞINIZ SICACIK BİR MERHABA, MERHABAAAAAAAAAAAAAAAAA!!!
Kızgın kumlarda uzun uzun yattıktan sonra bedeni denizin serinliğine bırakmak...
Sabahları kızarmış ekmek kokusuyla uyanmak...
Bir doktor muayenehanesinin kapısından şüpheleri dağıtmış olarak sevinçle çıkmak...
Yaz sıcağında, bir öğle uykusunun mahmurluğunu buz gibi bir dilim karpuzla atmak...
Bir bahçenin önünden geçerken duyduğunuz hanımeli kokusu...
Sabah uyanıp o gün tatil olduğunu hatırlamak...
"Artık bitti" derken sizi arayıvermesi...
Yaşlı ana babanızın hâlâ çaldığınız kapının arkasında ya da hattın öbür ucunda olması.
NE GÜZELDİR...
Bir köşede birbirine sarılmış uyuyan kedi yavruları...
Evinizden, pişmekte olan etli biber dolması kokusunun yayılması...
Soğuktan titrerken elinize tutuşturulan bir bardak çay...
Meteliksiz bir gününüzde çoktandır giymediğiniz ceketinizin cebinden para çıkması...
Uzun, sıcak bir çınar altı.
Sabahtan beri ayağınızı vuran ayakkabıları çıkardığınız an...
Sudan bir sebeple küstüğünüz arkadaşınızla barışmanız...
NE GÜZELDİR...
Ağrının dinmesi...
Yıllar sonra bir gün bir yerde, çocukluğunuzda annenizin sizin için yaptığı kurabiyelere rastlamak...
Yağmurdan sonra, açan güneş...
Buz gibi sokaktan sıcacık eve girmek...
Yorgunluktan bitmişken yatağa uzanmak...
Tuttuğunuz takımın ezeli rakibini yenmesi...
NE GÜZELDİR...
Bir sandalın kenarına oturarak bacakları denize sallandırmak...
En sevdiğiniz yemeğin ilk lokmasını ağzınıza aldığınız an...
En önemlisi, nefes almak, konuşmak, duymak, yürümek, görmek, anlamak...
NE GÜZELDİR...
ARKADAŞLARINIZDAN, SEVDİKLERİNİZDEN SEVGİLİNİZDEN,
ALACAĞINIZ SICACIK BİR MERHABA,
MERHABAAAAAAAAAAAAAAAAA!!!