Related discussions

nills Discussion started by nills 14 years ago

DUT AĞACI ve YAPRAKLARI

Birlikte büyüdüler ve çocukluklarından beri birbirlerine karşı aşk beslerlerdi. Fakat aileleri görüşmelerini istemez birbirlerine uygun olmadıklarını düşünürlerdi. 
Oysa onlar birbirlerini ölesiye seviyorlardı. İki evin arasında gizli bir çatlak vardı. Aileleri bunu bilmezler, onlar da geceleri burda buluşur, 
o aradan birbirlerine seslerini duyurur aşklarını dile getirirlerdi. Bir gece ormandaki ağacın altında buluşmaya karar verdiler. 
Tispe ağaca Piremus'dan önce varmıştı. Gittiğinde avını yeni yemiş ağzından kanlar akan kocaman bir aslanla karşı karşıya geldi. 
Korkarak bir mağaraya doğru koşmaya başladı. Farkında olmadan yolda boynundaki eşarbını düşürmüştü. O sırada Piremus geldi, 
gördükleri karşısında donup kalmıştı. Kocaman aslan, ağzında kanlarla birlikte biricik sevgilisi Tispe'nin eşarbını parçalıyordu. 
O an aklına gelen ilk ve tek şey, aslanın Tispe'yi öldürerek yediğiydi. Tispe'siz yaşayamazdı. Aklından geçen sadece aşkı uğruna canına kıymaktı. 
Belinden hançerini çıkardı ve göğsüne sapladı. Kanlar içinde cansız bedeni yere düştü. Tispe ise korkusunu bir kenara atıp bir an önce aşkını görmek için 
mağaradan çıkmaya karar vermişti. Ağacın altına geldiğinde o korkunç sahneyle yüzleşti. Piremus'un cansız vücudu yerdeydi 
ve elinde Tispe'nin düşürdüğü eşarbını tutuyordu. İlk önce genç kız olanlar karşısında ağlamaktan hiçbir şeyi anlayamamıştı. 
Ama eşarbı ve uzaklaşan aslanı görunce anladı. Bir an mağarada düşündüğü o korkunç şey başına gelmişti. Ve onun öldüğünü düşünen 
Piremus aşkı uğruna canına kıymıştı. Tispe bir an bile düşünmeden hançeri aldı ve göğsüne götürdü. Onların aşkı ölesiye bir aşktı ve ölüm bile onları ayıramazdı. 
Eğer Piremus aşkı uğruna ölümü göze aldıysa o da hiç çekinmeden canına kıyabilirdi ve hançeri sapladı. Birden vücudu Piremus'un bedeninin üstüne yığıldı. 
O anda tanrılar bu yüce aşkı ölümsüzleştirmek istediler ve bu çiftin üstünde duran ağacı bunların aşkına adadılar. 
Piremus'un kanını bu ağacın meyvelerine, Tispe'nin gözyaşlarını ise ağacın yapraklarına verdiler. 
O günden beri karadut ağacının meyvesinin çıkmayan lekesini, (Piremus'un kan lekesini), dut ağacının yaprakları, (Tispe'nin gözyaşları) temizler... 

Bilir misiniz dut ağacının meyvesinin lekesi çıkmaz ama, elinize ağacın yaprağını alır ovuşturursanız 
lekenin gittiğini görürsünüz...)



Replies
derya88
derya88 harikaa, çok etkileyici güzel bir hikaye bu .teşekkürlerr 14 years ago
loader
loader
Attachment