Bugün, burada olup da dinleyenlerden, ve bu materyeli sonraki bir tarihte okuyanlardan, şimdi yaşamınızda olup da sıkışıp kalmış olan…. belki de kendi varlığınızda çürümüş, kokuşmuş olan bir şeyi….ya da belki buna dengesiz enerjiler demek isterseniz….enerjilerinin yeni bir alanda şifalanmasına ya da yeniden dengelenmesine ihtiyaç duyan bir şeyi….sizi endişelendiren bir şeyi….bedeninizde olan bir şeyi….doğru bir biçimde şifalanmayan bir şeyi, sahip olduğunuz ve uzun zamandır taşıdığınız korkuları ele almanızı rica ediyoruz.
O, ihtiyaç duyduğunuz bir şifaysa….bir depresyonsa….sizi zaman zaman donup kalacak kadar etkileyen bir korkuysa….bırakın şimdi çıksın. Uzun zamandır sahip olduğunuz bir kederse, bırakın şimdi çıksın. Salın onu bu alana. Bu şifa alanına salın onu.
Şimdi hep birlikte bir dakika kadar nefes alalım Şambra. Baş etmeye ve çalışmaya çalıştığınız şeylerin olduğunu biliyoruz. Ve, onlar sizi tüketiyor. Ve geri tutuyor. Onları odaya salmak üzere birlikte nefes alalım. Tanrısal enerjilerimizin bunları yeniden-dengelemesine ve sıkışıp kalmış bu şeyleri yeni bir düzeye geliştirmesine izin vermek üzere nefes alalım. Bu şeylerin çıkmasına izin verebilirsiniz. Onların, yaşamınızda travma ve dramlar yaratmadan şifalanmasına ve temizlenmesine ve gelişmesine izin verebilirsiniz
Şambra, bildiğiniz gibi siz şu anda Dünya’dasınız. Ve dinlemekte olan her birinizi….burada bulunan her birinizi….bu enerjiye bağlı olan ve çekilen her birinizi….şimdi Şambra yerine koyuyoruz. Bunu kazanmak zorunda değilsiniz. Bunun için eğitim almanız gerekmiyor. Siz sadece öylesiniz.
Şambra, şu anda Dünya’da olmanızın nedeni, bunu seçtiğiniz içindir. Siz bu muazzam değişim ve gelişim zamanında gelmeyi seçtiniz. Siz, sadece birkaç yıl kadar uzakta olan bu kuantum sıçrayışının doruk noktasına gelmeyi seçtiniz. Siz, başkalarına öğretecek kişiler olarak….enerjiyi hareket ettirecek kişiler olarak….hamleleri kendi içinde gerçekleştirecek ilk kişiler olarak burada olmayı seçtiniz. Siz burada olmayı seçtiniz.
Bunlar zor zamanlar. Meydan okuyan zamanlar, çünkü çok değişimler oluyor. Çevrenizde, değişimlerle gitmek istemeyen çok enerji var. Onlar değişimlerden korkuyor. Bunun nasıl bir şey olduğunu siz biliyorsunuz. Bu kendi yaşamınızda, kendi değişimlerinizle başa çıkarken oldu. Bırakmak istemeyen içsel bir korku var, belki de gelişmekten ve ilerlemekten korkan bir içsel korku.
Bu belki de mantıklı değildir ama bir parçanız tutunmaya devam ediyor, insanlığın bir parçası canla başla tutunmayı sürdürüyor. Sizler, Enerjiyi Hareket Ettirenler, bu işlemin daha zarif kılınmasına, onun yumuşatılmasına, ona, meleklerin bile yapamadığı sevgi unsurunun katılmasında yardımcı oluyorsunuz. Siz bu yüzden şu anda Dünya’dasınız, mümkün olan en büyük hizmeti sunmak için.
Evet, kendiniz için de öğreniyorsunuz. Oo, siz öyle büyüyorsunuz ki, bazen bunu görmeniz zordur. Siz şimdiye kadar hiç bir insanın gitmediği alemlere, boyutlara ve deneyimlere doğru gidiyorsunuz. Siz öyle spiritüel ve tanrısal alanlara doğru gidiyorsunuz ki, eskinin üstatları bile oralara gitmedi….anlıyor musunuz. Siz, üstatların sahip olmadığı biliş ve içsel bağlantı alanlarına doğru ilerliyorsunuz. Onlar, sizin gerçekleştirdiklerinize hayran oluyorlar. Onlar, sizin kim olduğunuza hayran oluyorlar.
Bakın…Enerjiyi Hareket Ettirenler olarak, bu değişimlerin meydana gelmesine ilk elden siz yardımcı oluyorsunuz. Değişim enerjisinin size akmasına, ve sonra da akıp gitmesine izin verebilirsiniz. Onun sizi negatif bir biçimde etkilemesi gerekmez. Aslında birçoğunuz değişimin heyecanlı olabileceğini, yeni bir macera olabileceğini şimdiden öğreniyorsunuz. Sizden bir şey alıp götürmesi gerekmiyor. O sizin sadece – nasıl desek – başka boyutlara genişlemenize izin veriyor. Hatta insan realitenizi bile genişletmenize izin veriyor.
Bazen soruyorsunuz, geçmiş yaşamlarınızı neden anımsamıyorsunuz diye. Geçmişte kim olduğunuzu anımsamayı – nasıl desek – spiritüel gelişiminizin bir işareti olarak kabul ediyorsunuz. Onları anımsamamanızın nedeni, herşeyden önce, bu yaşamda şimdiye kadar kafanızı karıştırmak istemediğiniz içindir. O anıların ve görüntülerin sizi bunaltmasını istemediniz. Ama öte yandan, tüm enerjileri önce bedenleyip sonra bırakmış da değildiniz.
Nasıl görünürseniz görünün, kendinizi sevin. Kendinizi sevin. Onunla savaşmaya çalışmaktan vazgeçin. Kendinizi inkâr etmekten, reddetmekten vazgeçin. Her kimseniz, o olun. Yağlar, kilo….yok olacaktır….gidecektir….gitmesini isterseniz. Ama bazılarınız o fazladan kiloları ve çevrenizdeki o fazladan enerjiyi sevdiğini görecektir.
Biz bugün ve yılın geri kalanında, sizinle birlikte bu kapıların bazısını açacağız. Bu geçmiş yaşamlardan bazılarına, bakmak istemediğiniz bu şeylerden bazılarına bakmanıza yardımcı olacağız. Size anlık görüntüler vereceğiz. Ve sizin o enerjiyi hissetmenizi ve sonra da kendinizden geçirmenizi sağlayacağız. Ama geçmişin sizi geri tutmasına siz izin veriyorsunuz.
Bununla şimdi nasıl başa çıkarsınız? Onu nasıl çözersiniz? Onun her parçasını bedenlersiniz, şimdiye kadar yaptığınız her şeyi bedenlersiniz ve sonra da geçip gitmesine izin verirsiniz. Bu alanda muazzam çalışmalar yaptığınızı biliyoruz. Ama şimdi gerçek derinliklere, Eski Enerjiler’den bazısının gerçekten saklandığı yerlere ineceğiz. Siz geçmiş yaşamlarınızın anlık görüntülerini ve öykülerin tamamını almaya başlayacaksınız. Şimdi bununla başa çıkabilirsiniz.
Sizi geri tutan başka ne var? Kurban olmak….oynamak için harika bir rol! Bazen Yaratıcı olmaktansa kurban olmak daha kolaydır, bazen çevrenizdeki herşeyi suçlamak daha kolaydır. Siz kurban olmak, ebedi kurban tuzağına düşüyorsunuz.
Ve siz bunu yaptığınızda biz ne yapıyoruz biliyor musunuz? Sizi kurban halinizde destekliyoruz. Siz onunla eğleniyorsunuz. Biz de sizi destekliyoruz. Dünya’daki en büyük kurban olmanın nasıl bir şey olduğunu deneyimlemenize yardımcı olacağız (bazı gülüşmeler), çünkü şimdiye kadar seçtiğiniz buydu….bazılarınızın. Ama şimdi onu bırakmak zamanıdır. Sizi geri tutuyor. Ana-babanızı suçlayamazsınız. Geçmiş yaşamlarınızı suçlayamazsınız. Hiçbir şeyi suçlayamazsınız. Yaratıcı sizsiniz.
Şambra, özünüzde siz bir Yaratıcısınız. Aslında geçmişte yapılanlardan kaygı duymaya gerek yok çünkü o sizi buraya getirdi. O sizi bu noktaya getirdi. Ne düşünürseniz düşünün, aslında asla kimseyi öldürmediniz. Bir ruh ölemez. O yeni bir biçimle geri gelir. Denemiş olsanız da aslında kimsenin enerjisini alamazsınız. Er ya da geç onu bırakmak zorunda kalırsınız, çünkü size ait değildir. Onu salmanız gerekir.
Böylece Şambra, çoğunuz kurbanı oynadı, ve bu sizi geri tuttu. Başka hiçbir şeyi suçlamayın….bu şekilde yaşamak istiyorsanız o başka. Tüm sorumluluğu üstlenin. Ve bunu yaptıkça, Yaratıcı enerjilerinin gerçekte nasıl iş gördüğünü anlayacaksınız.
Başka ne sizi geri tutuyor? Bir dereceye kadar – toplu bilinç. Siz burada, Dünya’dasınız. Toplu bilinç enerjileriyle, insanlık enerjileriyle kuşatılıyorsunuz. Epey bir süre önce size “toplu bilinci terk etmeye hazır mısınız?” diye sorduğumuzu anımsayın. Ve az kişinin dışında herkes “Evet” dedi. Terk ettiniz de. Terk etmek için kendinize izin verdiniz.
Ama o hâlâ orada. O hâlâ zaman zaman sizi etkilemenin yolunu buluyor. Ama ona sıkışıp kalmanız gerekmiyor. Özellikle de Enerjiyi Hareket Ettirenler olarak, bilincin ötesine geçmek için kendinize izin verebilirsiniz. Evet o gelebilir ve siz de onu hissedeceksinizdir, tıpkı çoğunuzun olmadan çok önce depremin enerjilerini hissetmiş olması gibi. Siz onun bir olasılıkla tezahür edecek bir potansiyel olduğunu hissettiniz. O, toplu bilincin değişime hazırlanan bir bölümüydü, ve siz hissettiniz. Ama onun sizi geri tutması gerekmez. Onun sizi aşağılarda tutması gerekmez.
Başka ne sizi geri tutuyor? Güçsüz olduğunuzu hissetmek….çoğunuz….zayıf olduğunuz hissine…. sihir oluşturamayacağınız hissine, o sihir içinize gelse bile….hiçbir şeyi, özellikle dışınızdaki şeyleri, kendi yaşantınızdakileri haydi haydi, etkileyemeyeceğiniz hissine….tüm çevrenizdeki enerjiler o kadar güçlü ve o kadar sert ki, yapabileceğiniz hiç bir şey yok hissine….sadece tepki verebilirsiniz, yaratamazsınız hissine sahipsiniz.
Bu, kurban olmanın bir biçimidir. Bu, kim olduğunu ve sahip olduğun güçleri reddetme biçimidir. Kendinizi güçsüz hissetmenize izin veriyorsunuz. Yaşam ırmağının…. bilinç ırmağının akıntılarıyla sürüklenmenize izin veriyorsunuz…. yapabileceğiniz tek şeyin tutunmak olduğu hissine….hayatta kalmaya çalışmak….hiç bir şeyi etkileyemeyeceğiniz hissine sahipsiniz.
Şambra, size hemen şimdi Yaratanlar olduğunuzu bildiriyoruz. Peki biz nasıl biliyoruz? Çünkü ister farkında olun, ister olmayın, yaşamınızdaki herşeyi siz yaratıyorsunuz. Onu siz yaratıyorSUNUZ, belki insan aklınızın bilinciyle değil, ama ihtiyaçlarınıza dayanarak, enerjinize dayanarak yaratıyorsunuz.
Siz bir mıknatıs gibisiniz, ama Dünya’daki fiziksel mıknatıslardan farklı çalışan bir mıknatıs gibi, çünkü Dünya’daki mıknatıslarda karşıtlar birbirini çeker. Ama sizin olduğunuz türden mıknatıslarda, benzerler birbirini çeker. Eğer kendinizi güçsüz hissediyorsanız, sizi yanıtlamak üzere güçsüz şeyler gelecektir. Çevrenizde güçsüz insanlar, ya da güçlerini, sizin gücünüzü elinizden almak için kullanan insanlar olacaktır. Bunu siz istiyorsunuz. Benzer, benzeri çeker.
Eğer yaşamınızda bolluktan yoksunsanız, kendinizi değerli görmediğiniz içindir. Siz kendinizi enerjilendiriyorsunuz, ya da spiritüel bir mıknatıs haline getiriyorsunuz, ve onu yaşantınıza sokuyorsunuz. Çevrenizdeki herşey ve yaşamınızdaki herşey, kim olduğunuzun doğrudan ve gerçek bir yanıtıdır. O hiç kimse tarafından size ceza olarak verilmiyor. Onu yaşamınıza sokan sizsiniz. Tezahür ettiren sizsiniz. İşte siz bu denli güçlü ve muktedir bir Yaratıcısınız.
Bir şeyi sevmiyorsanız, yaşamınızdaki şeyleri ya da yaşantınızı sevmiyorsanız, onu değiştirebilirsiniz. Bunu nasıl gerçekleştirirsiniz? Önce bir değişime hazır olduğunuzu, ve neye mâl olursa olsun bundan geçmeye gönüllü olduğunuzu kabul etmeniz gerekir ki, hepiniz bunu yaptınız. Sonra Şambra, içinizde nasıl hissettiğinizi değiştirmeye başlarsınız. Bu şeyleri nasıl yarattığınıza bir göz atmaya başlarsınız. Kurban rolünü mü oynuyorsunuz? Eğer oynuyorsanız, hep kurban olma deneyimleri yaşayacaksınızdır. Güçsüz hale getirilmiş kişi rolünü mü oynuyorsunuz? O zaman hep gücünüzü elinizden alan şeyler yaşamınıza girecektir.
Şambra, sizi geri tutan şeylerden biri de hayal gücünüzü kullanmaya direnmenizdir, hayal kurmanın eksikliğidir. Aslında çok güçlü bir hayal gücünüz var, öyle değil mi? Kendinizi ona çok, çok uzun zamandır kapattınız. Hayal gücünüz yüzünden çocukken azarlandınız. Anımsıyoruz….sizinle birlikte oradaydık. Onu kullanmamak üzere eğitildiniz. Sadece aklınızı kullanmak üzere eğitildiniz.
Bu arada, depresyona neden olan şeylerden biri de, hayal gücünü kullanmamaktır. Depresyon ve derin korku ve tutku eksikliği deneyimleyenleriniz, hayal gücünü arka plana attığı için bunu yaşamaktadır. Onu sakladınız. Onu bastırdınız. Depresif olmanıza şaşmamak gerekir!
Hayal gücü sizin çok canlı bir parçanızdır, ve o yaşamınızın canlı bir parçası olmak istiyor. Ama siz yine de onu reddediyorsunuz….aşağılıyorsunuz….ona piç bir çocukmuş gibi davranıyorsunuz….zaman zaman kötüye kullanıyorsunuz. O zihninize o kadar çok enerji odaklıyorsunuz ki. Zihin güzeldir ve harikadır. Ama hayal gücünün, yaratıcı ve tanrısal zekânın sizinle birlikte oynamasının zamanıdır. Evet, birçoğunuz için hayal gücünü kullanmamak, en büyük engellerden biridir. Hayal gücünüz, genişlemek isteyen, yaratmak isteyen o tanrısal parçanızdır.
Bazılarınız, sorunlarım o kadar büyük ki, Dünya’daki en büyük insanlar bile bunları çözemez, en büyük melekler bile çözemez dediğiniz bir öyküye tutunmaya çalışıyorsunuz. Sorunlarınız o kadar muazzam ki, Tanrı bile onları çözemez. O oyunu oynayarak eğleniyorsunuz, değil mi? O öyküye tutunarak eğleniyorsunuz. Gerçek şu ki, siz bu konuda inat ediyorsunuz.
Sizi geri tutan şeylerden biri de budur – o öyküye tutunmaya çalışmak. Öykünüz çok güzel. Biz öykünüze bayılıyoruz, ama öykünüz şu anda gelişmek, tekâmül etmek istiyor. Öykünüz sadece bir öyküdür. Bazılarınız yeni spiritüel benliğini, eski insan öyküsünün temeli üzerine kurmaya çalıştı. Ve keşfettiğiniz gibi, o temelin üzerine inşa etmeye kalktığınızda, duvarlar yerle bir olur. O, yeni sizi inşa etmeye yarayan bir temel değildir.
Yeni sizin temeli, kim olduğunuzun özüdür, ruhudur, tanrısallığıdır. O sadece şimdiki yaşamınızın öyküsü, “ego” dediğiniz şey değildir. O, şimdiye kadar olduğunuz herşeyin toplamıdır ve olacağınız herşeyin tüm potansiyelidir ve tanrısallığınızdır ve saflığınızdır. O bir öyküdür. O daha çok olmuş olduğunuz herşeyin temelidir. Onu sadece bu yaşamdaki bu kimliğin üzerine inşa etmeye çalışmayın.
Ve şu anda hiçbirinizin, “Ama Tobias, nasıl hissedildiğini bilmiyorum” demesini istemiyorum, çünkü o zaman buna kilitlenirsiniz. Şöyle deyin, “Tobias, yeniden hissetmek için kendime izin veriyorum. Hatta kendime insan alemlerine ait olmayan şeyleri hissetme özgürlüğü için de izin veriyorum. Diğer boyutlardan olan herşeyi hissetmek için kendime izin veriyorum. Yeniden meleklerle konuşmak için kendime izin veriyorum.” Çoğunuzun….şöyle dediğini duyuyoruz, “Aa, ama ben kanallık edemiyorum; meleklerle konuşamam ki.” Bu şimdiye kadar yaptığınız en doğal şey olacaktır. Meleklerle konuşmak, başka insanlarla konuşmaktan daha kolaydır. “Nasıl hissedileceğini bilmiyorum” diyerek kendinizi kapana kıstırmayın. “Yeniden hissetmeye hazırım” deyin. Kendi sınırlamalarınızla kendinizi tuzağa düşürmeyin.
Şambra, kendimi hapsettim. İnsan olarak artık mutlu olmadığım bir noktadaydım. Bir şeyin değişmek zorunda olduğunu biliyordum. Yaşamım sırasında, Dünya üzerindeki son yaşamımda, kendimi içine hapsettiğim hapisaneyi hissetmek için gerçek bir hapisanede yatmam gerekti. Ve ben lanet edip durdum. Ve herkesi suçladım. Ve dünyadaki her türlü bahaneyi sıraladım….tâ ki bir gün, hapisanenin kendi oluşturduğum bir şey olduğunu farkedinceye kadar. Ve sadece ben kendimi özgürleştirebilirdim.
Bunu sizin yerinize biz yapamayız. BEN SİZİ AÇTIRAMAM. Sizi geri tutan şeyleri bıraktıramam. Bunu SİZ YAPABİLİRSİNİZ. Bu sadece bu kararı vermek ve sonra da gerçekleştirmekle ilgilidir. Bu sadece hayal gücünüzün, şimdiki realiteniz kadar gerçek olmasına izin vermekle ilgilidir.
Özgür olmak için kendinize izin verdiğinizde, yeniden kendinize izin vermiş olursunuz. Kendinizi yeni bir biçimde enerjilendirmiş olursunuz. Yaşamınıza yeni şeyleri, sevinç dolu şeyleri, ve bolluk içindeki şeyleri sokmak üzere kendinizi enerjilendirmiş olursunuz.
Ve öyledir!
Kırmızı Meclis’in varlıklarından Tobias, Golden, Colorado’da yaşamakta olan Geoffrey Hoppe tarafından sunulmaktadır. Tobit’in mukaddes kitabında bulunan Tobias’ın öyküsü, Crimson Circle sitesinde bulunmaktadır. -- Sefil düşünceler ve küçüklükler arasında kaybolup, hayattaki büyük sırrı çözemedik, soru da cevapsız ve acımasız kalakaldı: Nasıl yaşadın, neden öyle yaşadın, neyi yapabilecekken yapmadın, başka bir yol, başka bir anlam arıyordun, yanlış zilleri, yanlış kapıları çaldın, yanlış yollara saptın, yanlış insanları sevdin, yanlış yataklarda uyudun, yanlış evlerde yaşadın. Neden hayal ettiklerini, düşündüklerini bu kadar küçümsüyorsun?...
Bugün, burada olup da dinleyenlerden, ve bu materyeli sonraki bir tarihte okuyanlardan, şimdi yaşamınızda olup da sıkışıp kalmış olan…. belki de kendi varlığınızda çürümüş, kokuşmuş olan bir şeyi….ya da belki buna dengesiz enerjiler demek isterseniz….enerjilerinin yeni bir alanda şifalanmasına ya da yeniden dengelenmesine ihtiyaç duyan bir şeyi….sizi endişelendiren bir şeyi….bedeninizde olan bir şeyi….doğru bir biçimde şifalanmayan bir şeyi, sahip olduğunuz ve uzun zamandır taşıdığınız korkuları ele almanızı rica ediyoruz.
O, ihtiyaç duyduğunuz bir şifaysa….bir depresyonsa….sizi zaman zaman donup kalacak kadar etkileyen bir korkuysa….bırakın şimdi çıksın. Uzun zamandır sahip olduğunuz bir kederse, bırakın şimdi çıksın. Salın onu bu alana. Bu şifa alanına salın onu.
Şimdi hep birlikte bir dakika kadar nefes alalım Şambra. Baş etmeye ve çalışmaya çalıştığınız şeylerin olduğunu biliyoruz. Ve, onlar sizi tüketiyor. Ve geri tutuyor. Onları odaya salmak üzere birlikte nefes alalım. Tanrısal enerjilerimizin bunları yeniden-dengelemesine ve sıkışıp kalmış bu şeyleri yeni bir düzeye geliştirmesine izin vermek üzere nefes alalım. Bu şeylerin çıkmasına izin verebilirsiniz. Onların, yaşamınızda travma ve dramlar yaratmadan şifalanmasına ve temizlenmesine ve gelişmesine izin verebilirsiniz
Şambra, bildiğiniz gibi siz şu anda Dünya’dasınız. Ve dinlemekte olan her birinizi….burada bulunan her birinizi….bu enerjiye bağlı olan ve çekilen her birinizi….şimdi Şambra yerine koyuyoruz. Bunu kazanmak zorunda değilsiniz. Bunun için eğitim almanız gerekmiyor. Siz sadece öylesiniz.
Şambra, şu anda Dünya’da olmanızın nedeni, bunu seçtiğiniz içindir. Siz bu muazzam değişim ve gelişim zamanında gelmeyi seçtiniz. Siz, sadece birkaç yıl kadar uzakta olan bu kuantum sıçrayışının doruk noktasına gelmeyi seçtiniz. Siz, başkalarına öğretecek kişiler olarak….enerjiyi hareket ettirecek kişiler olarak….hamleleri kendi içinde gerçekleştirecek ilk kişiler olarak burada olmayı seçtiniz. Siz burada olmayı seçtiniz.
Bunlar zor zamanlar. Meydan okuyan zamanlar, çünkü çok değişimler oluyor. Çevrenizde, değişimlerle gitmek istemeyen çok enerji var. Onlar değişimlerden korkuyor. Bunun nasıl bir şey olduğunu siz biliyorsunuz. Bu kendi yaşamınızda, kendi değişimlerinizle başa çıkarken oldu. Bırakmak istemeyen içsel bir korku var, belki de gelişmekten ve ilerlemekten korkan bir içsel korku.
Bu belki de mantıklı değildir ama bir parçanız tutunmaya devam ediyor, insanlığın bir parçası canla başla tutunmayı sürdürüyor. Sizler, Enerjiyi Hareket Ettirenler, bu işlemin daha zarif kılınmasına, onun yumuşatılmasına, ona, meleklerin bile yapamadığı sevgi unsurunun katılmasında yardımcı oluyorsunuz. Siz bu yüzden şu anda Dünya’dasınız, mümkün olan en büyük hizmeti sunmak için.
Evet, kendiniz için de öğreniyorsunuz. Oo, siz öyle büyüyorsunuz ki, bazen bunu görmeniz zordur. Siz şimdiye kadar hiç bir insanın gitmediği alemlere, boyutlara ve deneyimlere doğru gidiyorsunuz. Siz öyle spiritüel ve tanrısal alanlara doğru gidiyorsunuz ki, eskinin üstatları bile oralara gitmedi….anlıyor musunuz. Siz, üstatların sahip olmadığı biliş ve içsel bağlantı alanlarına doğru ilerliyorsunuz. Onlar, sizin gerçekleştirdiklerinize hayran oluyorlar. Onlar, sizin kim olduğunuza hayran oluyorlar.
Bakın…Enerjiyi Hareket Ettirenler olarak, bu değişimlerin meydana gelmesine ilk elden siz yardımcı oluyorsunuz. Değişim enerjisinin size akmasına, ve sonra da akıp gitmesine izin verebilirsiniz. Onun sizi negatif bir biçimde etkilemesi gerekmez. Aslında birçoğunuz değişimin heyecanlı olabileceğini, yeni bir macera olabileceğini şimdiden öğreniyorsunuz. Sizden bir şey alıp götürmesi gerekmiyor. O sizin sadece – nasıl desek – başka boyutlara genişlemenize izin veriyor. Hatta insan realitenizi bile genişletmenize izin veriyor.
Bazen soruyorsunuz, geçmiş yaşamlarınızı neden anımsamıyorsunuz diye. Geçmişte kim olduğunuzu anımsamayı – nasıl desek – spiritüel gelişiminizin bir işareti olarak kabul ediyorsunuz. Onları anımsamamanızın nedeni, herşeyden önce, bu yaşamda şimdiye kadar kafanızı karıştırmak istemediğiniz içindir. O anıların ve görüntülerin sizi bunaltmasını istemediniz. Ama öte yandan, tüm enerjileri önce bedenleyip sonra bırakmış da değildiniz.
Nasıl görünürseniz görünün, kendinizi sevin. Kendinizi sevin. Onunla savaşmaya çalışmaktan vazgeçin. Kendinizi inkâr etmekten, reddetmekten vazgeçin. Her kimseniz, o olun. Yağlar, kilo….yok olacaktır….gidecektir….gitmesini isterseniz. Ama bazılarınız o fazladan kiloları ve çevrenizdeki o fazladan enerjiyi sevdiğini görecektir.
Biz bugün ve yılın geri kalanında, sizinle birlikte bu kapıların bazısını açacağız. Bu geçmiş yaşamlardan bazılarına, bakmak istemediğiniz bu şeylerden bazılarına bakmanıza yardımcı olacağız. Size anlık görüntüler vereceğiz. Ve sizin o enerjiyi hissetmenizi ve sonra da kendinizden geçirmenizi sağlayacağız. Ama geçmişin sizi geri tutmasına siz izin veriyorsunuz.
Bununla şimdi nasıl başa çıkarsınız? Onu nasıl çözersiniz? Onun her parçasını bedenlersiniz, şimdiye kadar yaptığınız her şeyi bedenlersiniz ve sonra da geçip gitmesine izin verirsiniz. Bu alanda muazzam çalışmalar yaptığınızı biliyoruz. Ama şimdi gerçek derinliklere, Eski Enerjiler’den bazısının gerçekten saklandığı yerlere ineceğiz. Siz geçmiş yaşamlarınızın anlık görüntülerini ve öykülerin tamamını almaya başlayacaksınız. Şimdi bununla başa çıkabilirsiniz.
Sizi geri tutan başka ne var? Kurban olmak….oynamak için harika bir rol! Bazen Yaratıcı olmaktansa kurban olmak daha kolaydır, bazen çevrenizdeki herşeyi suçlamak daha kolaydır. Siz kurban olmak, ebedi kurban tuzağına düşüyorsunuz.
Ve siz bunu yaptığınızda biz ne yapıyoruz biliyor musunuz? Sizi kurban halinizde destekliyoruz. Siz onunla eğleniyorsunuz. Biz de sizi destekliyoruz. Dünya’daki en büyük kurban olmanın nasıl bir şey olduğunu deneyimlemenize yardımcı olacağız (bazı gülüşmeler), çünkü şimdiye kadar seçtiğiniz buydu….bazılarınızın. Ama şimdi onu bırakmak zamanıdır. Sizi geri tutuyor. Ana-babanızı suçlayamazsınız. Geçmiş yaşamlarınızı suçlayamazsınız. Hiçbir şeyi suçlayamazsınız. Yaratıcı sizsiniz.
Şambra, özünüzde siz bir Yaratıcısınız. Aslında geçmişte yapılanlardan kaygı duymaya gerek yok çünkü o sizi buraya getirdi. O sizi bu noktaya getirdi. Ne düşünürseniz düşünün, aslında asla kimseyi öldürmediniz. Bir ruh ölemez. O yeni bir biçimle geri gelir. Denemiş olsanız da aslında kimsenin enerjisini alamazsınız. Er ya da geç onu bırakmak zorunda kalırsınız, çünkü size ait değildir. Onu salmanız gerekir.
Böylece Şambra, çoğunuz kurbanı oynadı, ve bu sizi geri tuttu. Başka hiçbir şeyi suçlamayın….bu şekilde yaşamak istiyorsanız o başka. Tüm sorumluluğu üstlenin. Ve bunu yaptıkça, Yaratıcı enerjilerinin gerçekte nasıl iş gördüğünü anlayacaksınız.
Başka ne sizi geri tutuyor? Bir dereceye kadar – toplu bilinç. Siz burada, Dünya’dasınız. Toplu bilinç enerjileriyle, insanlık enerjileriyle kuşatılıyorsunuz. Epey bir süre önce size “toplu bilinci terk etmeye hazır mısınız?” diye sorduğumuzu anımsayın. Ve az kişinin dışında herkes “Evet” dedi. Terk ettiniz de. Terk etmek için kendinize izin verdiniz.
Ama o hâlâ orada. O hâlâ zaman zaman sizi etkilemenin yolunu buluyor. Ama ona sıkışıp kalmanız gerekmiyor. Özellikle de Enerjiyi Hareket Ettirenler olarak, bilincin ötesine geçmek için kendinize izin verebilirsiniz. Evet o gelebilir ve siz de onu hissedeceksinizdir, tıpkı çoğunuzun olmadan çok önce depremin enerjilerini hissetmiş olması gibi. Siz onun bir olasılıkla tezahür edecek bir potansiyel olduğunu hissettiniz. O, toplu bilincin değişime hazırlanan bir bölümüydü, ve siz hissettiniz. Ama onun sizi geri tutması gerekmez. Onun sizi aşağılarda tutması gerekmez.
Başka ne sizi geri tutuyor? Güçsüz olduğunuzu hissetmek….çoğunuz….zayıf olduğunuz hissine…. sihir oluşturamayacağınız hissine, o sihir içinize gelse bile….hiçbir şeyi, özellikle dışınızdaki şeyleri, kendi yaşantınızdakileri haydi haydi, etkileyemeyeceğiniz hissine….tüm çevrenizdeki enerjiler o kadar güçlü ve o kadar sert ki, yapabileceğiniz hiç bir şey yok hissine….sadece tepki verebilirsiniz, yaratamazsınız hissine sahipsiniz.
Bu, kurban olmanın bir biçimidir. Bu, kim olduğunu ve sahip olduğun güçleri reddetme biçimidir. Kendinizi güçsüz hissetmenize izin veriyorsunuz. Yaşam ırmağının…. bilinç ırmağının akıntılarıyla sürüklenmenize izin veriyorsunuz…. yapabileceğiniz tek şeyin tutunmak olduğu hissine….hayatta kalmaya çalışmak….hiç bir şeyi etkileyemeyeceğiniz hissine sahipsiniz.
Şambra, size hemen şimdi Yaratanlar olduğunuzu bildiriyoruz. Peki biz nasıl biliyoruz? Çünkü ister farkında olun, ister olmayın, yaşamınızdaki herşeyi siz yaratıyorsunuz. Onu siz yaratıyorSUNUZ, belki insan aklınızın bilinciyle değil, ama ihtiyaçlarınıza dayanarak, enerjinize dayanarak yaratıyorsunuz.
Siz bir mıknatıs gibisiniz, ama Dünya’daki fiziksel mıknatıslardan farklı çalışan bir mıknatıs gibi, çünkü Dünya’daki mıknatıslarda karşıtlar birbirini çeker. Ama sizin olduğunuz türden mıknatıslarda, benzerler birbirini çeker. Eğer kendinizi güçsüz hissediyorsanız, sizi yanıtlamak üzere güçsüz şeyler gelecektir. Çevrenizde güçsüz insanlar, ya da güçlerini, sizin gücünüzü elinizden almak için kullanan insanlar olacaktır. Bunu siz istiyorsunuz. Benzer, benzeri çeker.
Eğer yaşamınızda bolluktan yoksunsanız, kendinizi değerli görmediğiniz içindir. Siz kendinizi enerjilendiriyorsunuz, ya da spiritüel bir mıknatıs haline getiriyorsunuz, ve onu yaşantınıza sokuyorsunuz. Çevrenizdeki herşey ve yaşamınızdaki herşey, kim olduğunuzun doğrudan ve gerçek bir yanıtıdır. O hiç kimse tarafından size ceza olarak verilmiyor. Onu yaşamınıza sokan sizsiniz. Tezahür ettiren sizsiniz. İşte siz bu denli güçlü ve muktedir bir Yaratıcısınız.
Bir şeyi sevmiyorsanız, yaşamınızdaki şeyleri ya da yaşantınızı sevmiyorsanız, onu değiştirebilirsiniz. Bunu nasıl gerçekleştirirsiniz? Önce bir değişime hazır olduğunuzu, ve neye mâl olursa olsun bundan geçmeye gönüllü olduğunuzu kabul etmeniz gerekir ki, hepiniz bunu yaptınız. Sonra Şambra, içinizde nasıl hissettiğinizi değiştirmeye başlarsınız. Bu şeyleri nasıl yarattığınıza bir göz atmaya başlarsınız. Kurban rolünü mü oynuyorsunuz? Eğer oynuyorsanız, hep kurban olma deneyimleri yaşayacaksınızdır. Güçsüz hale getirilmiş kişi rolünü mü oynuyorsunuz? O zaman hep gücünüzü elinizden alan şeyler yaşamınıza girecektir.
Şambra, sizi geri tutan şeylerden biri de hayal gücünüzü kullanmaya direnmenizdir, hayal kurmanın eksikliğidir. Aslında çok güçlü bir hayal gücünüz var, öyle değil mi? Kendinizi ona çok, çok uzun zamandır kapattınız. Hayal gücünüz yüzünden çocukken azarlandınız. Anımsıyoruz….sizinle birlikte oradaydık. Onu kullanmamak üzere eğitildiniz. Sadece aklınızı kullanmak üzere eğitildiniz.
Bu arada, depresyona neden olan şeylerden biri de, hayal gücünü kullanmamaktır. Depresyon ve derin korku ve tutku eksikliği deneyimleyenleriniz, hayal gücünü arka plana attığı için bunu yaşamaktadır. Onu sakladınız. Onu bastırdınız. Depresif olmanıza şaşmamak gerekir!
Hayal gücü sizin çok canlı bir parçanızdır, ve o yaşamınızın canlı bir parçası olmak istiyor. Ama siz yine de onu reddediyorsunuz….aşağılıyorsunuz….ona piç bir çocukmuş gibi davranıyorsunuz….zaman zaman kötüye kullanıyorsunuz. O zihninize o kadar çok enerji odaklıyorsunuz ki. Zihin güzeldir ve harikadır. Ama hayal gücünün, yaratıcı ve tanrısal zekânın sizinle birlikte oynamasının zamanıdır. Evet, birçoğunuz için hayal gücünü kullanmamak, en büyük engellerden biridir. Hayal gücünüz, genişlemek isteyen, yaratmak isteyen o tanrısal parçanızdır.
Bazılarınız, sorunlarım o kadar büyük ki, Dünya’daki en büyük insanlar bile bunları çözemez, en büyük melekler bile çözemez dediğiniz bir öyküye tutunmaya çalışıyorsunuz. Sorunlarınız o kadar muazzam ki, Tanrı bile onları çözemez. O oyunu oynayarak eğleniyorsunuz, değil mi? O öyküye tutunarak eğleniyorsunuz. Gerçek şu ki, siz bu konuda inat ediyorsunuz.
Sizi geri tutan şeylerden biri de budur – o öyküye tutunmaya çalışmak. Öykünüz çok güzel. Biz öykünüze bayılıyoruz, ama öykünüz şu anda gelişmek, tekâmül etmek istiyor. Öykünüz sadece bir öyküdür. Bazılarınız yeni spiritüel benliğini, eski insan öyküsünün temeli üzerine kurmaya çalıştı. Ve keşfettiğiniz gibi, o temelin üzerine inşa etmeye kalktığınızda, duvarlar yerle bir olur. O, yeni sizi inşa etmeye yarayan bir temel değildir.
Yeni sizin temeli, kim olduğunuzun özüdür, ruhudur, tanrısallığıdır. O sadece şimdiki yaşamınızın öyküsü, “ego” dediğiniz şey değildir. O, şimdiye kadar olduğunuz herşeyin toplamıdır ve olacağınız herşeyin tüm potansiyelidir ve tanrısallığınızdır ve saflığınızdır. O bir öyküdür. O daha çok olmuş olduğunuz herşeyin temelidir. Onu sadece bu yaşamdaki bu kimliğin üzerine inşa etmeye çalışmayın.
Ve şu anda hiçbirinizin, “Ama Tobias, nasıl hissedildiğini bilmiyorum” demesini istemiyorum, çünkü o zaman buna kilitlenirsiniz. Şöyle deyin, “Tobias, yeniden hissetmek için kendime izin veriyorum. Hatta kendime insan alemlerine ait olmayan şeyleri hissetme özgürlüğü için de izin veriyorum. Diğer boyutlardan olan herşeyi hissetmek için kendime izin veriyorum. Yeniden meleklerle konuşmak için kendime izin veriyorum.” Çoğunuzun….şöyle dediğini duyuyoruz, “Aa, ama ben kanallık edemiyorum; meleklerle konuşamam ki.” Bu şimdiye kadar yaptığınız en doğal şey olacaktır. Meleklerle konuşmak, başka insanlarla konuşmaktan daha kolaydır. “Nasıl hissedileceğini bilmiyorum” diyerek kendinizi kapana kıstırmayın. “Yeniden hissetmeye hazırım” deyin. Kendi sınırlamalarınızla kendinizi tuzağa düşürmeyin.
Şambra, kendimi hapsettim. İnsan olarak artık mutlu olmadığım bir noktadaydım. Bir şeyin değişmek zorunda olduğunu biliyordum. Yaşamım sırasında, Dünya üzerindeki son yaşamımda, kendimi içine hapsettiğim hapisaneyi hissetmek için gerçek bir hapisanede yatmam gerekti. Ve ben lanet edip durdum. Ve herkesi suçladım. Ve dünyadaki her türlü bahaneyi sıraladım….tâ ki bir gün, hapisanenin kendi oluşturduğum bir şey olduğunu farkedinceye kadar. Ve sadece ben kendimi özgürleştirebilirdim.
Bunu sizin yerinize biz yapamayız. BEN SİZİ AÇTIRAMAM. Sizi geri tutan şeyleri bıraktıramam. Bunu SİZ YAPABİLİRSİNİZ. Bu sadece bu kararı vermek ve sonra da gerçekleştirmekle ilgilidir. Bu sadece hayal gücünüzün, şimdiki realiteniz kadar gerçek olmasına izin vermekle ilgilidir.
Özgür olmak için kendinize izin verdiğinizde, yeniden kendinize izin vermiş olursunuz. Kendinizi yeni bir biçimde enerjilendirmiş olursunuz. Yaşamınıza yeni şeyleri, sevinç dolu şeyleri, ve bolluk içindeki şeyleri sokmak üzere kendinizi enerjilendirmiş olursunuz.
Ve öyledir!
Kırmızı Meclis’in varlıklarından Tobias, Golden, Colorado’da yaşamakta olan Geoffrey Hoppe tarafından sunulmaktadır. Tobit’in mukaddes kitabında bulunan Tobias’ın öyküsü, Crimson Circle sitesinde bulunmaktadır.
--
Sefil düşünceler ve küçüklükler arasında kaybolup, hayattaki büyük sırrı çözemedik, soru da cevapsız ve acımasız kalakaldı: Nasıl yaşadın, neden öyle yaşadın, neyi yapabilecekken yapmadın, başka bir yol, başka bir anlam arıyordun, yanlış zilleri, yanlış kapıları çaldın, yanlış yollara saptın, yanlış insanları sevdin, yanlış yataklarda uyudun, yanlış evlerde yaşadın. Neden hayal ettiklerini, düşündüklerini bu kadar küçümsüyorsun?...