Hindistan BÖLÜM 5
Related discussions
-
5- SÜREÇ YASASI
0 Replies Posted in farkındalık
-
BOLLUĞUN 5 GELENEĞİ
Çok teşekkürler.
1 reply Posted in BOLLUK VE BEREKET BİLİNCİ....
-
RAMTHA- eş ruhlar (5)
0 Replies Posted in Her Telden :)
BÖLÜM 5
Benim geçen yıl başladığım aylık toplantılarım vardı. 2 ay yapıp sonra bıraktım. Burada Türkiye'yi tanıma sürecinde bazı zorluklarla karşılaştım. Dolandırılma, verilen
sözlerin tutulmaması gibi bazı insani konular ile uğraltım. Onlar benim deneyimlerim oldular. Güçlenmemi sağladılar. Şimdi aylık toplantılarıma geri dönmek istiyorum.
Ayda 1 kez akşamları 3 saatlik seminerler düzenlemek istiyorum. Her ay farklı bir konu seçebilirim. Mesela Deepak'ın 'başarının 7 spritüel' yasası kitabından her ay
bir konu seçebilirim. Mesela alme-verme yasası , sora ektiğini biçersin, yani karma yasası. Kitabın o bölümünü okuyup sonrada ne demek olduğunu açıklamak istiyorum.
Ben bu kitapla çok çalıştım. Hatta Deepak ile özel olarak ta çalıştık.Benim ilk gelişmimi sağlayan kitaptı. İnsanlara bu 7 yasayı öğretebilmek istiyorum. 12 ay zaten
beni zorlar ama 7 ay bu seminerleri düzenleyebilirim. Zaten kalan zaman da benim kendi çalışmalarım, seyahatlerim, kendime ayırdığım zamanlar ile dolu olur. Meditasyonlar
devam ediyor. Benim kişisel seanslarım devam ediyor.
Ayrıca daha önce de düzenlediğim herkesle birlikte 3-4 günlük seyahat programlarına önem vereceğim. Sabah kalkıp birlikte meditasyonumuzu yapalım, yogamızı
yapalım, sağlıklı yemeklerimizi yiyelim. Ondan sonra dinlenmemi, denizmi, yürüyüşmü herkes kendi programını uygulasın. Sonra akşam üzeri toplanıp terkrar yoga,
meditasyon yapalım. Satsan dediğimiz bir olay var, bunun anlamı yoğun spritüel sohbet demek. Her gün hayatla ilgili bir konu seçip akşamları bunun üzerinde konuşalım.
Mühim olan enerjilerimiz açılsın ve arınalım. Böyle organizasyonları Türkiye'de 3-4 defa yapmak istiyorum. Bu sene Kaz Dağlarına gittik. Çok güzeldi.Hızır Kamp diye
bir yer var benim hep gittiğim. Yemeklerinden de doğasından da çok keyif aldım. Zeytin ağaçları ile çevrili bir kamp düşün. İhtiyacımız olan her şey orada var.
İnanılmaz güzel bir nehir akıyor. İstersek nehirde yüzebiliyoruz, hatta ben nehrin suyunu bile içtim. O kadar tertemiz. Yazın mutlaka bir grubu oraya götürürüm diye
düşünüyorum. Sanırım bunlar bu yıl ki düşüncelerim. Vaktimi bunlara ayıracağım.
- Şimdi İrem Hindistan'da değil mi?
Evet, orada Yoga hocalığını geliştirecek ve bir-iki ayurvedik masaj daha öğrenecek. Osamnbey'de yeni bir ev tuttu. Salonu çok uygun ve orayı Yoga stüdyosu
yapacak.
- Peki sen nereyi kullanmayı düşünüyorsun?
Çok güzel bir soru sordun. Kalbimden, gönlümden geçen kendi merkezimi açmak. Herkes, Ezgi artık bir yerin olsun, oraya gelelim diyor. Ama istediğim yer bahçe içinde, iki
katlı, meditasyondan sonra çıkıp biraz çiçekler, biraz ağaçlar ve kuşların cıvıltılarından keyif alabileceğimiz bir yer. Minicik bir cafe si de olabilir. İnsanlar geldiklerinde sağlıklı bir
şeyler yiyebilsinler. Aklımda 3-4 farklı menü var bunlar için. Seminerleri de orada verebileyim.
- Gerçekten çok güzel. Eminim bir gün gerçekleşir. Benim de Farkındalık Evi için böyle bir hayalim var. Siteyi kurmadan önce hayalimde böyle bir Ev vardı. Herkesin
istediği zaman gelebileceği, her konu da sohbet edebileceği, eğitimlerin verileceği bir paylaşım evi. Hayalim halen devam ediyor. Eğer olması herkesin yararına ise bir gün olacaktır.
Gördüm sanki, şirin bir ev, sanki çukulatadan yapılmış gibi :))) Farkındalık Evi. Belki bir gün birlikte öyle bir yerimiz olur.Newyork'ta Manhattan'da bir yer vardı.
Adı Meditasyon Galerisiydi. En zor dönemimdi. Meditasyon eğitimini yeni bitirmişim. Ne yapacağımı bilmiyorum. Korkular içindeyim. Gelecek korkusu. Kiramı nasıl
ödeyeceğimi bile bilmiyorum. Hem, ben şimdi ne yapacağım? soruları, hem de, ben ne yaptım? soruları. Pişmanlıklar.... O dönemde meditasyon galerisini keşfettim.
O galeri benim cennetim oldu. Oraya gidip kendimi 2 saat kapatırdım. Meditasyon odasına para ödenmiyordu. Bina şehrin ortasında ve 2 katlı bir yerdi. Asma katında
bir meditasyon odası vardı. Alt katında da bir kitapçı ve Cafe. Oradan kendilerini geçindiriyorlardı. Ama Hindistan'da ki ana merkez tarafından da maddi destek
alıyorlardı. Birde seminerler onlara para kazandırıyordu tabi. Böyle bir yer hepimiz için çok iyi olur.