Related discussions

nills Discussion started by nills 14 years ago

Zihnimizde cereyan edenlerin, bedenimizde cereyan edenleri derin bir biçimde etkilediği kuramını destekleyen kanıtların sayısı yetip de artacak kadar bol. Bedeni şifalandırmak, zih­ni şifalandırmakla, zihnin sağlıklı ve mutlu olabilmesi için ihtiyacı olan malzemeyi ona vermekle başlayabilir. Sağlığı bozucu olumsuz inançları gidermek ve onların yerine olum­lu, şifa verici düşünceleri koymak da bedenin iyileşmesine yardımcı olur. Bugün pek çok insan, düşünce tarzını değiş­tirmek, kendisine ve hayata karşı tutumunu değiştirmek su­retiyle kendi kendini şifalandırmaktadır.

           Oxford Amerikan Sözlüğü'ndeki "şifa verme" sözcüğü­nün tanımı ilginçtir. Kullanılan ibarelerden bazıları: sağlam ve bütün hale getirmek; insanlar ve gruplar arasındaki çatışmaları sona erdirmek veya çözüme ulaştırmak; düzeltmek ve uzlaştırmak; kötülüklerden kurtarmak, arıtmak ve temizle­mek; tekrar sağlıklı bedeni oluşturmak -kesilmiş veya kırıl­mış olanı birleştirmek." Şu halde şifa özde, bir kimsenin ha­yatındaki bir ayrılık veya kırılıştan sonra yeniden onarmayı ve bütünleştirmeyi öngörüyor. Şifa, geçmişten artakalmış karışıklığın, döküntünün temizlenip giderilmesi eylemidir.

           Melekler pek çok yoldan, şifa etkenleri olarak hizmet ve­rebilirler. Onlar Yaratan'dan gelen şifa akımlarına kanal ola­rak, bizim kendi kendimizi şifalandırmamıza yardım edebilirler. Onlar, başka insanlarla aramızdaki çatışmaları gider­memize yardımcı olabilirler. Onlar, hayatımızdaki başka in­sanlara bağışlama ve barışma mesajları iletebilirler -eğer biz bağışlamaya ve unutmaya hazır isek. Hatta bu kimseler ar­tık hayatta olmasalar bile, melekler onlara ulaşabilirler.

           Siz şifacı meleklerden, hangi düşünce kalıplarının sağlı­ğı ve bütünleşmeyi engellemekte olduğu hakkında bir içgörü isteyebilirsiniz. Bilgisine vardığınız acıyı boşaltıp serbestleştirerek yüceltmelerini isteyin onlardan. Aslında, bütün melekler haberci oldukları kadar şifacıdırlar da. Böylece, bütün şifacı­lar ekstra rehberlik ve sevgi için meleklerin işbirliğine baş­vurabilirler.

           Melekler rastlantıları düzenlemekten kısmen sorumlu olduklarından dolayı, onlar sizin rahatsızlığınızla ilgili ola­rak doğru doktoru ya da şifacıyı bulmanızı sağlayacak tertipleri hazırlayabilirler. Kendi imgeleme gücünü­zün de yardımı ile, beden hücrelerinizi mikroskobik düzeyde bir yeniden düzenlemeye tabi tutabilirler de: Meleklerin, şifa mesajları yoluyla, sizin bağışıklık sisteminizi yeniden prog­ramladıklarını ve onu enerji ile doldurduklarını hayal edin.

           İnsanlar artık kendi şifa enerjilerini yönetemeyecek ka­dar hasta düştüklerinde ya da henüz ecelleri gelmeden her­hangi bir nedenle komaya girdikleri zaman, Tanrı tarafından gönderilen şifacı melekler işi üstlenirler. Bu şifaca melekler, ağır bir şekilde hasta ve bilinçsiz bir halde yatan kimselerin çevrelerindeki atmosferi arıtırlar. Bunu yapmakla, onlar is­tenmeyen ve hasta edici etkilere karşı bir siper oluşturmuş olurlar. Bu siperin iç tarafında ise, saf, temiz, rahatlatıcı enerji sağlamak suretiyle olumsuzluk ortamını temizleyip arıtırlar. Bundan sonra, hasta ve acı çekmekte olan kimseye, sevginin şifa verici ışınlarını direkt olarak ulaştırmak müm­kün olur. Eğer bu durumda olan bir kimse biliyorsanız, onun çevresinde şifacı meleklerin bir güç alanı oluşturduğunu im­gelemek suretiyle meleklere yardımcı olun.

           Şifacı melekler hastanelerle ve tıp doktorlarıyla rekabet etmezler ya da onlara karşı önyargılı değillerdir. Her hasta­nenin, hoşuna gitsin ya da gitmesin, bir koruyucu meleği vardır. Hemşirelerin, ağır hastalıklardan iyileşmekte olan hastaların çevresinde melekler gördükleri bilinir ve doktor­lar çoğu zaman tanrısal bir içgörü ile rehberlik alırlar. Şifa meleklerinin rollerini tanıyıp kabullendiklerinde, şifacılar daha güçlü ve daha etkin hale gelirler. Beden, zihin ve ruh arasındaki denge şifanın temelidir. Bu basit bir kavramdır fakat onun uygulamaya konulması zor olabilir. Öyleyse, size yardım etmeleri için şifacı melekle­ri de işin içine katın.

           Şifa hakkındaki bazı kitapların bir listesi Beşinci Kısım 'da verilmiştir. Şifa hakkında her ne okumakta iseniz, onu şifacı meleklerle bütünleştirin. İmgeleme gücünüzü kullanın, o zaman şifa süreci içinde meleklerin yardımcı olabilece­ği birçok yol keşfedeceksiniz.

           An'ın melekleri bizi çeşitli şekillerde kurtarabilirler. Eğer biz ağır bir bedensel zedelenme tehlikesi altındaysak, onlar bize yardım etmek için yapabilecekleri her şeyi yaparlar, biz direnç göstermedikçe. An'ın melekleri bazen de insan olarak görünürler. Ya da onlar bir insanı ölüm ıstırabından, can çe­kişmekten kurtarmak üzere büyük melekler heyeti halinde gelirler. Biz nadiren kendi Yüksek Benliğimiz veya kendi koruyucu meleğimiz haline gelir ve an'ın meleği olarak, hı­zır gibi hareket ederiz. Böyle zamanlarda, ne yaptığımızın ya da bir durum üzerindeki etkimizin farkında dahi olmayabiliriz.

           Bir Şükran Günü'nde tanık olduğum bir telefon konuş­masını hâlâ anımsarım; ailemizin yakın bir dostu telefonda kızkardeşine bir an'ın meleğinden söz ediyordu. Bu yakın dost bunalımlı günler geçiriyordu, kocası felçli halde hasta­nede yatmaktaydı. Bu durumun sıkıntısını artırırcasına, ko­cası bizim yaşamakta olduğumuz bir başka eyaletteki bir hastaneye nakledilmişti: Bu kadın annesi ile oturuyordu ve kocasının yanında bulunabilmek için her gün oraya, serbest yolda araba kullanarak gidiyordu ki bu onun o güne kadar hiç yapmamış olduğu bir şeydi.

           Bir süre için, kocasının gerçek durumundan haberi ol­madı. Kendisini çok çaresiz hissettiği ve annesinin de ona destek olmak üzere beraberinde bulunmadığı bir günde ara ba sürerek hastaneye geldiğinde, doktor, kocasının son aşa­maya gelmiş kanserden ölmek üzere olduğunu söyledi. Bu haberi alan kadın, o anda soğuk ve boş bir koridorda, yapa­yalnız, çaresizlik ve kaybolmuşluk duygusu içinde kalakal­mıştı. Birdenbire orada yirmi yaşlarında güzel bir genç adam belirdi ve "Görünüşe göre bir fincan kahve size iyi gelebilir," dedi. Kadın, "Oh, sahi" dedi, "öyle ya" ve onunla giderek kahve içti. Adam onun biraz rahatlamasını sağlamıştı ve hatta ona kendi annesini hatırlattığını söylemişti ki bu söz kadının üzerinde harikalar yarattı (bu kadın tanıdığım en sevgi dolu annelerden biridir). Adam, hastanede çalışan bir gönüllüler grubu üyesi olduğunu ve kadının orada olmadığı zamanlarda kocasının bakımı ve beslenmesi konusuyla ilgile­neceğini söyledi. Bu müstesna genç adamla birlikte içtiği bir fincan kahveden sonra kadın bir kuvvet ve huzur hali hisset­ti ve bu sayede eve kadar araba sürebilecek gücü kendinde buldu. Daha sonra kadının kızkardeşine söylediklerinden, adamın birdenbire kaybolmuş olduğunu ve onu bir daha gör­mediğini duydum. Kadın kızkardeşi ile konuşmasını şu söz­lerle bağladı: "Onun bir tür melek olduğunu düşünüyorum."

           Evet, o bir an'ın meleği idi. Acaba o, genç bir erkeğin bedeninde tezahür eden "gerçek bir melek" miydi, yoksa olay yalnızca, genç adamın Yüksek Benliği'nin bu durum içinde kullanılmış olmasından mı ibaretti? Her ne hal ise, o her kim olursa olsun, bir kurtarıcı idi. Ve o, dostumuza ancak meleklerin aktarabilme yeteneğinde oldukları türde bir huzur ve iyilik duygusu vermişti.

Işık Habercileri, Terry Lynn Taylor, Çeviren: Jale Gizer Gürsoy, Akaşa Yayınları, İstanbul-1995



Replies
derya88
derya88 bu yazı harika tamamen katılıyorumm ..her anımızda meleklerimiz varrr onlar bizee şifa veriyorlarrr tek yapmamız gereken onları davet etmek... Show more 14 years ago
loader
loader
Attachment