gerçek keşif insanın kendini keşfetmesidir. bu yolda verdiği mücadele gerçek savaştır. zafer ise; kavuşulması an be an beklenen, sonsuzluktadır. insan hep kurtarılmayı bekler, keşfedilmeyi, alınıp götürülmeyi. sanki bu dünyadan değildir. başka bir gezegenden gelinip, alınsın ister, yaradanı tarafından korunsun, kuşatılsın, başkaları tarafından keşfedilsin, sevdikleri tarafından kucaklansın. hep bekler durur. başkalarının beklentilerini karşılar ama kendi beklentilerini beklemeye alır. onun beklentileri kendi içindedir, kalbine gömülüdür, aklının bir köşesindedir. onları beklemeye aldığı sürece mutsuzdur. çünkü kimse gelip onu kurtarmayacaktır, kimse onu keşfetmeyecektir. o, ancak kendini keşfedebilir, kendini keşfettiği, sevdiği ve kucakladığı sürece de kendi olmaya başlar.
her gün kendini ziyarete gelen dervişe, şeyhi der ki; "hergün bana geleceğine, bir gün de kendine gel" der. kendimiz, evet; içinde tüm kainatın sırrını taşıyan kendimiz...
gerçek keşif insanın kendini keşfetmesidir. bu yolda verdiği mücadele gerçek savaştır. zafer ise; kavuşulması an be an beklenen, sonsuzluktadır. insan hep kurtarılmayı bekler, keşfedilmeyi, alınıp götürülmeyi. sanki bu dünyadan değildir. başka bir gezegenden gelinip, alınsın ister, yaradanı tarafından korunsun, kuşatılsın, başkaları tarafından keşfedilsin, sevdikleri tarafından kucaklansın. hep bekler durur. başkalarının beklentilerini karşılar ama kendi beklentilerini beklemeye alır. onun beklentileri kendi içindedir, kalbine gömülüdür, aklının bir köşesindedir. onları beklemeye aldığı sürece mutsuzdur. çünkü kimse gelip onu kurtarmayacaktır, kimse onu keşfetmeyecektir. o, ancak kendini keşfedebilir, kendini keşfettiği, sevdiği ve kucakladığı sürece de kendi olmaya başlar.
her gün kendini ziyarete gelen dervişe, şeyhi der ki; "hergün bana geleceğine, bir gün de kendine gel" der. kendimiz, evet; içinde tüm kainatın sırrını taşıyan kendimiz...
alıntı