elfida Discussion started by elfida 14 years ago

yaralı yavrucak;

başından aşağıya, sonsuz bir sevgi döküyorum sana, iliklerine kadar hisset!

sımsıcak, yumuşacık, pırıl, pırıl, ışıl ışıl; bu sevgi her bir hücrene teker teker ulaşsın.

hissettin mi?

yaz yağmuru kadar ılık, bahar yağmuru kadar taze.. sonbahar yağmuru kadar yoğun, kış yağmuru kadar karları çabucak eritiveren.

anlayış ve sevgi yağmuru bu! bu yağmuru sen de kabul et; yaz kış yeşil kalmayı başaran o çam ağaçları gibi; kabul et sen de bu yağmuru...

hiç gördün mü; hiç baktın mı, yağmurda çam ağacına?

yağmur ancak bu kadar güzel kabul edilebilir, ancak bu kadar güzel taşınabilir... sen de soldurma rengini, kabul et ve taşı bu sevgi yağmurunu...

sıcakla kaynar arası suyla alınan duş gibi, içini ısıtsın;

sıcacık

korkma soğuklardan, sevgisizliklerden!

sen sevgi üzerine yaratılmışsın,

yaradan öyle uygun görmüş,

hiçbir acı, hiçbir yara söndüremez içindeki bu sevgiyi...

gömsende en derinlerine incindiğini, gün gelir kabul edersin sen de;

evet incinmiştin, yaralanmıştın; yaran hala taze...

ama unutma!

yapımızın özü sevgi, tüm yaraları iyileştirecek güçte! tek yapman gereken içindeki o bağlantıyı koparmamak!

evet acı var hayatta, yok diyemem sana...

ama özündeki sevgi hepsinden güçlü!

acıyı hissetmemek için kesersen bağlantıyı, o sevgiyle olan bağın da kopacak.

bu tuzağa düşüp, bağlantıyı kesme. tam tersine özüne olan bağını güçlendir. eski acılar çıksa bile gömüldükleri yerlerden, problem değil. iyileşmeleri için önce ortaya çıkmaları gerekir.

sen de bırak kendini, bu anlayış ve sevgi yağmuruna ki acılarını eritsin. seni tertemiz, sıcacık, sevgi dolu ortaya çıkarsın...

 

alıntı

 

Replies
sahra
sahra sanki yaz yağmurunda ıslanıyormuşcasına okudum paylaşımını çok teşekkürler suzan.. 14 years ago
loader
loader
Attachment
ambivalentes
ambivalentes Güzel paylaşımınız için teşekkürler 14 years ago
loader
loader
Attachment
elfida
elfida ben de sizlere teşekkür ederim. 14 years ago
loader
loader
Attachment