Gerçek sevginin tezahürü nasıl olmalıdır? Sevgi ve vicdan kişinin samimiyetini de belirten bir ölçü olmaktadır. İnsan, onca zorluklara rağmen nefsaniyetinden uzak kalabiliyorsa, gösterilen vicdan ve sevgide doğruluk var demektir. O halde kişinin vicdanı karşısındaki durumu, onun gösterdiği sevgideki samimiyeti de ortaya koymaktadır.
Sevginin gerçek tatbikat ve anlayışı, iyi anlarda olduğu kadar kötü arılarda da sevgi değerlendirmesini kullanabilmektir. Kişinin iyi anlarında samimiyetinin ifadesi olan sevgi tatbikatı, onun kötü anlarında bu kez nefsaniyeti açısından sevgi tatbikatı olmaktadır, Öyle ki, insan nefsaniyetinin karşısındaki vicdan, kanalı dahi görev yapamaz duruma gelebilmektedir. Bu açıdan bakıldığında, nefsaniyetine samimi olan kişideki sevginin de pek verimsiz, sağlıksız, kapsayıcı bir sevgi olamayacağı bir gerçektir.
Özellikle insanlığın şu devrelerinde sevginin bilerek kullanımının gerekirliği, önemini artırmaktadır. Bilindiği üzere sevgi, geçmiş realitelerde olduğu gibi duygusal, pasif, ıstırabın ya da hazzın yüceltilerek yaşanan bir tatbikatı değil, fakat bütürı bunların hepsini bilgi ile kapsayan ve değerlendiren tatbikat durumundadır. Vicdanlı hareket etmek doğal bir akış olması gerekirken, insanlar, mecburi vicdanlı hareket, etmek gibi dar zaman içindedirler. Çünkü vicdan, nefsaniyetin karşısında, kulak verildiğinde sevginin meydana gelmesinde tesiri vardır.
Vicdanlı hareket etmek, kişinin kendi, yaptıkları hakkında bilgiye sahip olmak, his ile vazifeyi birbirinden ayırabilmek, o insanın şuur zenginliğini ortaya koyar ki, sonuç olarak meydana gelen iman hali, gerçek sevginin kaynağı da olur. O halde iman halinden kaynaklanan ve vicdan ile de teşekkül eden sevgi, gerçek sevgi olmaktadır. İşaret edildiği gibi Dünya insanı birçok sevgi aşamalarından geçmiştir. Birtakım kurallarla sevgi tatbikatı yaptığı gibi, geniş bir duygusallık ve teslimiyet ile de bu tatbikatını sürdürmüştür.
Dünya insanı vicdan kademelerini geçerek, makul vicdanın da üstüne çıkabilecek bir duruma geldiğinde, bilgili sevginin tatbikatını yapabilecek hale girecektir. Fakat dikkat edildiğinde. insanların çoğu nefsaniyetiyle ilgili problemler içerisinde kaybolmuşlardır. Aslında insan, içinde bulunduğu duruma bakarak, geleceğe dönük ve bir üst realitenin tatbikatını yapabilmesi için, geçmişin farkına varması gerekmektedir. Buna göre, içinde bulunulan durumun doğru değerlendirilmesi geçmiş ile gelecek arasında köprü kurulmasına bağlıdır. Bu takdirde uyarımlarına daha sık yer verilecek vicdan tesirleri ile nefsanî problemler azaltılmış olacaktır.
Azaltılacak nefsanî problemler ölçüsünde, sevginin kapsayıcılığı da genişleyecektir. Denilebilir ki, insan ancak kendi gerçek kişiliği içinde gerçek sevgi, tatbikatı yapabilir. Kişi her realite devresinde, sevgi tatbikatlarını daima nefsani problemlerle karıştırmıştır. Ancak ne olursa olsun, insan vicdani bir seviyeye ulaşmak zorunluluğundadır. Zira insanın dışında olan vicdani tesirlerin, kendisinde odaklaşması gerekmektedir.
İnançlı seviyenin sevgi tatbikatı ile vicdanı seviyenin sevgi tatbikatı arasında şüphesiz büyük bir fark vardır. Vicdani seviyenin sevgi tatbikatı, varlığın kendi değerlendirmesi ile idrak ve cehitle sevgi deneyimi yapmasıdır. Öyle ki, sevgi tatbikatının liyakatini kazanmış kişinin sevgi davranışlarında, bir başkası için sıkıntı ve üzüntü veren durumlar, gerçekte bir sevgi tatbikatı olabilir. İnsanın içine düştüğü sıkıntı ve üzücü durumlar, genellikle kendi öznel değerlendirmeleridir.
Gerçek sevgiyi, yanıltıcı sevgiden ayırmak nasıl mümkün olabilir? Sevgi bir iletişim ise, bu iletişimde kullanılan birçok araçlar da vardır. Sevgiyi genişletici, yükseltici yönde değerlendirilmesi gereken sevgi araçlarım aşırı benimseme, eş koşma halinde, yanıltıcı sevgi tezahürlerini ortaya çıkarmaktadır. Meselâ, sevgi iletişiminde bir araç olan çocuk sevgisi, eş sevgisi idealize edilmesi, kişideki nefsanîye ve böylece bütün sevgi araçlarının te bağlılığın da işareti olmaktadır. Bir sevgi aracı idealize edildiği gibi sömürü vasıtası olarak da kullanılabilir. Yani, kişinin saklı nevrotik ihtiyacını kavrayan ve bu yönünü tatmin eden ama sevgi ihtiyacını karşılamayan diğer bir kişi, bu durumu kendi menfaati yönünde olmak üzere istismar eylemine girebilir. Bu durum, sevgi akışını yok etmeyen fakat karartan bir haldir. Bu hallerin çoğalması, insanlarda sevgi gereksinimini daha da artırıcı bir rol oynar. O halde diyebiliriz ki, sevgi araçlarının istismar edilmesi ve de bu araçların idealize edilmesi, insanları sevgi açlığına götürücü hususlardır.
Sevginin önemi ve değeri çok yüksektir. Bunun en, yüksek düzeydeki misalini, İsa öğretici prensiplerinin ilk uygulamalarında görmek mümkündür. Roma idaresinin katı ve kuru eylemine karşılık, İsa öğretisini savunan kişilerin çıkarttıkları, duygusallığı irdeleyici pasif sevgidir. Bu sevgide aksiyon, yok, dolayısıyla bilgi de, yok. Fakat imandan kaynaklanan sevgi, pasif de olsa, sarsıcı ve üstün bir güç olarak ortaya çıkmaktadır.
Dünya insanlığının geçirdiği realiteler içerisinde, insanların sevgi değerlendirmeleri de değişir olmaktadır. Ancak, her realitede özellikle insanlığın şu devrelerinde, sevginin aksiyon içinde olması çok önemlidir. Sevginin aktif ve geliştirici tatbikat gösterebilmesi bilgi ile mümkündür.
İnsanlığın şimdiye kadar imân dan kaynaklanarak gösterdiği çeşitli sevgi tatbikatlarının bundan böyle bilgi ile bezenmesinin zorunluluğu vardır. Bilgisiz sevgi tatbikatı, geçmiş realitelerin tekrarından başka bir şey değildir. Ne olursa olsun, çıkartılan her sevgi tatbikatını nefrete ve sömürüye dönüştürmemek, dönüşmemesinde cehit sarf etmek, bilgili bir sevgi aksi, yönü olacaktır.
Sevgi bilgi değildir ama sevgi bilgi ile tatbik edildiğinde gerçek, yerini bulur. Yani yararlı ve verimli olur. Daha önceleri de belirtildiği gibi, insan, geri olarak nefsi, yüksek olarak da vicdan tesirleri arasında, seçimi kendine ait olmak üzere serbest bırakılmıştır, Tabiî ki insan, geri seviyeli sevgi tatbikatlarından geçerek, artık sevginin de üstünde olan vicdanî tatbikat safhasına gelmiştir. Vicdani safhanın tatbik edilebilmesi yanında, bu kez, geri seviyeli tesirler de, süptilleşmiştir. Yani kişinin yapacağı sevgi tatbikatının, kendi kendini aldatabilme yoğunluğu fazladır. Bu durumda kişi, kendine yönelik tatminlerle sevgi tatbikatı, yapar olmaktadır.
Yine belirtildiği gibi Dünya insanı bilgisi az ve zayıftır. Bundan ötürü, sevgi tatbikatında nefsanî davranışlara girecektir. Ancak yaşanılan: her olayda da yapılan gözlem ile vicdan arasında bir irtibatın kurulması zorunludur. Bu yapıldığında, çıkartılan her sevgi tatbikatında bilgi ile mesafe alınacaktır. Bilgi ile elde edilecek denge unsuru, sevgi aksiyonuna bir ilerlik kazandıracaktır. Çünkü dengesi bozuk olan veya bozulabilir niteliği taşıyan varlığın sevgi tatbikatı şüphesiz buna uygun tarzdadır.
Sevgiye şiddetli bir ihtiyaç duyulurken, bu ihtiyacın zorunluluğunu meydana getiren bilgiye eğilmek önemlidir. Aksi halde sevgi ile iletişim kurduracak birçok yolların birisinde sıkıntılı bir takılma meydana gelebilir. Sevgiye duyulan şiddetli ihtiyaç, sevgisiz bir ortamın, dengesiz bir bünyenin sonucu olarak ortaya çıkar.
Bilgi ile hareket etmek ne demektir? Yaptıklarının farkında olan insan, bilgi ile hareket eden insandır. Bu durumda, sorumluluk sahası giderek genişleyen, kişinin sevgi değerlendirmelerinde de farkındalık olacaktır. Sevgi, değerlendirmesine vicdan kademeleri açısından bakıldığında, gelişici yönde, değişken olduğu gözlenebilir. Çünkü duygusal realitenin sevgi değerlendirmesi ile bilgili realitenin sevgi değerlendirmesi arasında mutlaka fark vardır. Herhangi bir vasıtada takılmadan, doğrudan sevgi tesiri ile âhenkli bir hale gelmek, kişinin böyle bir liyâkati kazanması ile mümkündür. Bu liyakat, vicdanın ve aklın bir denge içerisinde kullanılır olmasına bağlıdır.
Gerçek sevginin tezahürü nasıl olmalıdır? Sevgi ve vicdan kişinin samimiyetini de belirten bir ölçü olmaktadır. İnsan, onca zorluklara rağmen nefsaniyetinden uzak kalabiliyorsa, gösterilen vicdan ve sevgide doğruluk var demektir. O halde kişinin vicdanı karşısındaki durumu, onun gösterdiği sevgideki samimiyeti de ortaya koymaktadır.
Sevginin gerçek tatbikat ve anlayışı, iyi anlarda olduğu kadar kötü arılarda da sevgi değerlendirmesini kullanabilmektir. Kişinin iyi anlarında samimiyetinin ifadesi olan sevgi tatbikatı, onun kötü anlarında bu kez nefsaniyeti açısından sevgi tatbikatı olmaktadır, Öyle ki, insan nefsaniyetinin karşısındaki vicdan, kanalı dahi görev yapamaz duruma gelebilmektedir. Bu açıdan bakıldığında, nefsaniyetine samimi olan kişideki sevginin de pek verimsiz, sağlıksız, kapsayıcı bir sevgi olamayacağı bir gerçektir.
Özellikle insanlığın şu devrelerinde sevginin bilerek kullanımının gerekirliği, önemini artırmaktadır. Bilindiği üzere sevgi, geçmiş realitelerde olduğu gibi duygusal, pasif, ıstırabın ya da hazzın yüceltilerek yaşanan bir tatbikatı değil, fakat bütürı bunların hepsini bilgi ile kapsayan ve değerlendiren tatbikat durumundadır. Vicdanlı hareket etmek doğal bir akış olması gerekirken, insanlar, mecburi vicdanlı hareket, etmek gibi dar zaman içindedirler. Çünkü vicdan, nefsaniyetin karşısında, kulak verildiğinde sevginin meydana gelmesinde tesiri vardır.
Vicdanlı hareket etmek, kişinin kendi, yaptıkları hakkında bilgiye sahip olmak, his ile vazifeyi birbirinden ayırabilmek, o insanın şuur zenginliğini ortaya koyar ki, sonuç olarak meydana gelen iman hali, gerçek sevginin kaynağı da olur. O halde iman halinden kaynaklanan ve vicdan ile de teşekkül eden sevgi, gerçek sevgi olmaktadır. İşaret edildiği gibi Dünya insanı birçok sevgi aşamalarından geçmiştir. Birtakım kurallarla sevgi tatbikatı yaptığı gibi, geniş bir duygusallık ve teslimiyet ile de bu tatbikatını sürdürmüştür.
Dünya insanı vicdan kademelerini geçerek, makul vicdanın da üstüne çıkabilecek bir duruma geldiğinde, bilgili sevginin tatbikatını yapabilecek hale girecektir. Fakat dikkat edildiğinde. insanların çoğu nefsaniyetiyle ilgili problemler içerisinde kaybolmuşlardır. Aslında insan, içinde bulunduğu duruma bakarak, geleceğe dönük ve bir üst realitenin tatbikatını yapabilmesi için, geçmişin farkına varması gerekmektedir. Buna göre, içinde bulunulan durumun doğru değerlendirilmesi geçmiş ile gelecek arasında köprü kurulmasına bağlıdır. Bu takdirde uyarımlarına daha sık yer verilecek vicdan tesirleri ile nefsanî problemler azaltılmış olacaktır.
Azaltılacak nefsanî problemler ölçüsünde, sevginin kapsayıcılığı da genişleyecektir. Denilebilir ki, insan ancak kendi gerçek kişiliği içinde gerçek sevgi, tatbikatı yapabilir. Kişi her realite devresinde, sevgi tatbikatlarını daima nefsani problemlerle karıştırmıştır. Ancak ne olursa olsun, insan vicdani bir seviyeye ulaşmak zorunluluğundadır. Zira insanın dışında olan vicdani tesirlerin, kendisinde odaklaşması gerekmektedir.
İnançlı seviyenin sevgi tatbikatı ile vicdanı seviyenin sevgi tatbikatı arasında şüphesiz büyük bir fark vardır. Vicdani seviyenin sevgi tatbikatı, varlığın kendi değerlendirmesi ile idrak ve cehitle sevgi deneyimi yapmasıdır. Öyle ki, sevgi tatbikatının liyakatini kazanmış kişinin sevgi davranışlarında, bir başkası için sıkıntı ve üzüntü veren durumlar, gerçekte bir sevgi tatbikatı olabilir. İnsanın içine düştüğü sıkıntı ve üzücü durumlar, genellikle kendi öznel değerlendirmeleridir.
Gerçek sevgiyi, yanıltıcı sevgiden ayırmak nasıl mümkün olabilir? Sevgi bir iletişim ise, bu iletişimde kullanılan birçok araçlar da vardır. Sevgiyi genişletici, yükseltici yönde değerlendirilmesi gereken sevgi araçlarım aşırı benimseme, eş koşma halinde, yanıltıcı sevgi tezahürlerini ortaya çıkarmaktadır. Meselâ, sevgi iletişiminde bir araç olan çocuk sevgisi, eş sevgisi idealize edilmesi, kişideki nefsanîye ve böylece bütün sevgi araçlarının te bağlılığın da işareti olmaktadır. Bir sevgi aracı idealize edildiği gibi sömürü vasıtası olarak da kullanılabilir. Yani, kişinin saklı nevrotik ihtiyacını kavrayan ve bu yönünü tatmin eden ama sevgi ihtiyacını karşılamayan diğer bir kişi, bu durumu kendi menfaati yönünde olmak üzere istismar eylemine girebilir. Bu durum, sevgi akışını yok etmeyen fakat karartan bir haldir. Bu hallerin çoğalması, insanlarda sevgi gereksinimini daha da artırıcı bir rol oynar. O halde diyebiliriz ki, sevgi araçlarının istismar edilmesi ve de bu araçların idealize edilmesi, insanları sevgi açlığına götürücü hususlardır.
Sevginin önemi ve değeri çok yüksektir. Bunun en, yüksek düzeydeki misalini, İsa öğretici prensiplerinin ilk uygulamalarında görmek mümkündür. Roma idaresinin katı ve kuru eylemine karşılık, İsa öğretisini savunan kişilerin çıkarttıkları, duygusallığı irdeleyici pasif sevgidir. Bu sevgide aksiyon, yok, dolayısıyla bilgi de, yok. Fakat imandan kaynaklanan sevgi, pasif de olsa, sarsıcı ve üstün bir güç olarak ortaya çıkmaktadır.
Dünya insanlığının geçirdiği realiteler içerisinde, insanların sevgi değerlendirmeleri de değişir olmaktadır. Ancak, her realitede özellikle insanlığın şu devrelerinde, sevginin aksiyon içinde olması çok önemlidir. Sevginin aktif ve geliştirici tatbikat gösterebilmesi bilgi ile mümkündür.
İnsanlığın şimdiye kadar imân dan kaynaklanarak gösterdiği çeşitli sevgi tatbikatlarının bundan böyle bilgi ile bezenmesinin zorunluluğu vardır. Bilgisiz sevgi tatbikatı, geçmiş realitelerin tekrarından başka bir şey değildir. Ne olursa olsun, çıkartılan her sevgi tatbikatını nefrete ve sömürüye dönüştürmemek, dönüşmemesinde cehit sarf etmek, bilgili bir sevgi aksi, yönü olacaktır.
Sevgi bilgi değildir ama sevgi bilgi ile tatbik edildiğinde gerçek, yerini bulur. Yani yararlı ve verimli olur. Daha önceleri de belirtildiği gibi, insan, geri olarak nefsi, yüksek olarak da vicdan tesirleri arasında, seçimi kendine ait olmak üzere serbest bırakılmıştır, Tabiî ki insan, geri seviyeli sevgi tatbikatlarından geçerek, artık sevginin de üstünde olan vicdanî tatbikat safhasına gelmiştir. Vicdani safhanın tatbik edilebilmesi yanında, bu kez, geri seviyeli tesirler de, süptilleşmiştir. Yani kişinin yapacağı sevgi tatbikatının, kendi kendini aldatabilme yoğunluğu fazladır. Bu durumda kişi, kendine yönelik tatminlerle sevgi tatbikatı, yapar olmaktadır.
Yine belirtildiği gibi Dünya insanı bilgisi az ve zayıftır. Bundan ötürü, sevgi tatbikatında nefsanî davranışlara girecektir. Ancak yaşanılan: her olayda da yapılan gözlem ile vicdan arasında bir irtibatın kurulması zorunludur. Bu yapıldığında, çıkartılan her sevgi tatbikatında bilgi ile mesafe alınacaktır. Bilgi ile elde edilecek denge unsuru, sevgi aksiyonuna bir ilerlik kazandıracaktır. Çünkü dengesi bozuk olan veya bozulabilir niteliği taşıyan varlığın sevgi tatbikatı şüphesiz buna uygun tarzdadır.
Sevgiye şiddetli bir ihtiyaç duyulurken, bu ihtiyacın zorunluluğunu meydana getiren bilgiye eğilmek önemlidir. Aksi halde sevgi ile iletişim kurduracak birçok yolların birisinde sıkıntılı bir takılma meydana gelebilir. Sevgiye duyulan şiddetli ihtiyaç, sevgisiz bir ortamın, dengesiz bir bünyenin sonucu olarak ortaya çıkar.
Bilgi ile hareket etmek ne demektir? Yaptıklarının farkında olan insan, bilgi ile hareket eden insandır. Bu durumda, sorumluluk sahası giderek genişleyen, kişinin sevgi değerlendirmelerinde de farkındalık olacaktır. Sevgi, değerlendirmesine vicdan kademeleri açısından bakıldığında, gelişici yönde, değişken olduğu gözlenebilir. Çünkü duygusal realitenin sevgi değerlendirmesi ile bilgili realitenin sevgi değerlendirmesi arasında mutlaka fark vardır. Herhangi bir vasıtada takılmadan, doğrudan sevgi tesiri ile âhenkli bir hale gelmek, kişinin böyle bir liyâkati kazanması ile mümkündür. Bu liyakat, vicdanın ve aklın bir denge içerisinde kullanılır olmasına bağlıdır.