nills Discussion started by nills 14 years ago

Uyanış nedir sorusunun cevabı herhangi bir kimse için ilkin sabahleyin uykusundan uyanması olarak alınır. Uykudan gün ışığına gözlerini açması gerçekten de bir insanın dar anlamda uyanışıdır. Oysa uyanış, insanın gafletten çıkması, yaşadığı ortamda olup bitenleri bambaşka yüzüyle gör­mesi, onların nedenleri ve sonuçlan üzerine kendisini daha doğru hazırlaması şeklinde düşünülebil­melidir. Olayları doğru karşılamada olmak ve yeniden olacaklara daha üst ve uygun davranmasını bilmesi uyanışa girmiş olduğunun belirti­leri sayılmalıdır. 

           Geleceği karşılamak, bir anlamda uyanmak oluyor. İnsanın sorumluluk sınırlarını bilmesi ve yaşamı hem kendine hem de etrafındakilere huzurlu etmesi şek­linde görülebilir. Nitekim bu husus doğrudur ve de huzur havasının insan için değerli olan yanı onlarla bir uyuma girmesidir. Ayrıca so­rumluluk duygusu da üst yasalarla ahenk içinde olmasını ifade eder. 

           İnsan bilgilendiği nispette bu uyanışta en büyük etkendir. Vicdan sesi onu daha güçlü edecek­tir. İç birliğinin sağladığı güvenle büyük işlerin üstesinden gelecek, yaşamın ona yüklediği sorumluluk böylece kolaylıkla açığa çıkacaktır. Yeni yeni sorulan kendine sormaya başlayarak yaşam kalitesini de yükseltme yoluna gidecektir. 

           Bu yaşamın kendisine yük­lediği yaşam nedir, nasıl olmalıdır sorularına karşılık vermek üzere hazır olması derin düşünmesiyle aydınlık kazanacaktır. 

           Aldığı bilgilerin inancına sahip insan, varlığının bir enerji yumağı olduğunun şuuruna varıyor. Böylece düşük titreşimlerle olabilecek ilişkilerini kontrolde tu­tarak yüksek titreşimlere uzanıyor. Etrafında olan ama göremediği enerjilerin farkındalığına giriyor. Bütün bu yerlerde uyanabilmesi de gönülce bir davranış sağlayarak yeni ve gerçek şuurlara geçmesine vesile teşkil ediyor. 

           Uyanmış olan insan; artık yüksek duygulara, yapıcı eylemlere yöneliyor. Ona yeni yeni şuurların getirdiği yüksek bir hazzı yaşayarak ileri bir hizmet anlayışını kazan­dırıyor. 

           Uyanmış insanın gerçeğe dönük yaşamı, esas varlık âlemine geçişte ona yön vererek mevcut gücüne kavuşmasına yol açıyor. 

           Tüm insan kardeşleriyle, özde bir olan yerinin seçilmesiyle o büyük İlâhi Sevgiyi içinde duymaya başlıyor. Renk, cins, yaş, ırk, mevki, rütbe demeden, güzel, çirkin, dürüst, hasta, deli, akıllı, bilgili, bilgisiz gibi ayırımlar yapmadan hepsinin O'nun varettiği kul kardeşler olarak görüp O'nun sevgisinden varolduklarının şuu­ruyla güçlenmeye ve sevmeye başlıyor. 

           Hataların, yanlışlıkların, aşırılıkların da bir hikmeti, bir hayrı olduğuna inanıyor ve hoş görüyor. Kin, nefret, öfke, intikam, hırs vb. olumsuz duygulardan sıyrılarak adeta uçuyor uyanmış insan.

 

Replies
derya88
derya88 Hataların, yanlışlıkların, aşırılıkların da bir hikmeti, bir hayrı olduğuna inanıyor ve hoş görüyor. Kin, nefret, öfke, intikam, hırs vb. olumsuz... Show more 14 years ago
loader
loader
Attachment