Yoksa diretip bela denizlerine karşı "dur,yeter" demesi mi?
Ölmek,uyumak sadece.
Ama düşünün ki,uykuda düş görebilir insan! işte bu kötü. çünkü ölüm uykusunda, şu fani bedenden sıyrılıp çıktığımızda, göreceğimiz rüyalar bizi duraksatır ister-istemez. yoksa kim katlanırdı zamanın kırbaçlarına,küfürlerine, zorbanın haksızlığına,kibirli adamın hakaretine? hor görülen,aşkın acıların,adaletin gecikmesine, devlet görevlisinin kendini bilmezliğine; sabırla bekleyen erdemli kişinin, değersiz insanlardan gördüğü muameleye, yalın bir hançer darbesiyle hesabı kesilecekken? kim katlanırdı,bu yorgun yaşamın yükü altında hormurdanıp terlemeye, ölümden sonraki bir şeyin korkusu olmasaydı! sınırlarını geçenin bir daha dönmediği, o bilinmez ülkenin korkusu kafamızı karıştırıp bizleri,tanımadığımız dertlere koşup gitmektense, başımızdakilere katlanmak zorunda bırakmasaydı? işte bunları düşündükçe ödlek olup çıkıyoruz hepimiz, ve işte böyle kararlılığın doğal rengi, endişenin soluk gölgesiyle bozuluyor; bulutları hedef alan büyük ve iddialı atılımlar bu yüzden yörüngesinden sapıyor ve bir girişim olmaktan çıkıyor adları.
Olmak ya da olmamak
işte bütün mesele bu.
Düşüncelerimizin katlanması mı güzel,zalim kaderin yumruklarına,oklarına?
Yoksa diretip bela denizlerine karşı "dur,yeter" demesi mi?
Ölmek,uyumak sadece.
Ama düşünün ki,uykuda düş görebilir insan!
işte bu kötü.
çünkü ölüm uykusunda,
şu fani bedenden sıyrılıp çıktığımızda,
göreceğimiz rüyalar bizi duraksatır ister-istemez.
yoksa kim katlanırdı zamanın kırbaçlarına,küfürlerine,
zorbanın haksızlığına,kibirli adamın hakaretine?
hor görülen,aşkın acıların,adaletin gecikmesine,
devlet görevlisinin kendini bilmezliğine;
sabırla bekleyen erdemli kişinin,
değersiz insanlardan gördüğü muameleye,
yalın bir hançer darbesiyle hesabı kesilecekken?
kim katlanırdı,bu yorgun yaşamın yükü altında
hormurdanıp terlemeye,
ölümden sonraki bir şeyin korkusu olmasaydı!
sınırlarını geçenin bir daha dönmediği,
o bilinmez ülkenin korkusu kafamızı karıştırıp
bizleri,tanımadığımız dertlere koşup gitmektense,
başımızdakilere katlanmak zorunda bırakmasaydı?
işte bunları düşündükçe
ödlek olup çıkıyoruz hepimiz,
ve işte böyle kararlılığın doğal rengi,
endişenin soluk gölgesiyle bozuluyor;
bulutları hedef alan büyük ve iddialı atılımlar
bu yüzden yörüngesinden sapıyor
ve bir girişim olmaktan çıkıyor adları.
William Shakespeare