Related discussions

elfida Discussion started by elfida 14 years ago

1- dikkatini verme: ilk adım, kendinizi veremezken yakalarsanız, bu sapmanıza müdahale etmeyin. olduğunuz yere geri gelin. neden saptığınızı anında keşfedeceksiniz. ya sıkıldınız, ya kaygılıydınız, endişeliydiniz, baaşka birşey için endişelendiniz ve ya bir şey bekliyordunuz. bu duyguların hiçbirinden kaçmayın. bunlar farkındalığın köklenmiş alışkanlıklarıdır. kendinizi otomatik olarak izlemeye eğittiğiniz alışkanlıklardır. kendinizi tam önünüzde bulunan şeyden saparken yakaladığınızda, şu anı geri almaya başlarsınız.

2- ne söylediğinizi dinleyin: dikkatinizi topladıktan sonra, söylediğiniz sözleri veya kafanızın içindeki sözleri dinleyin. ilişkiler sözlerle ilerler. kendinizi dinlerseniz, şu anda evrenle nasıl bir ilişki içinde olduğunuzu anlarsınız. karşınızda başka bir kişi olduğu gerçeği sizi alıkoymasın. kendiniz dahil, kiminle konuşuyor olursanız olun bu konuşma gerçekliğin yerine geçer. tembel bir garsonu şikayet ediyorsanız, evrenden şikayetçisiniz. etkilemek istediğiniz birine gösteriş yapıyorsanız, evreni etkilemek istiyorsunuz. tek bir ilişki vardır. bu ilişkinin şu anda nasıl gittiğini dinleyin.

3- tepkinizi izleyin: her ilişki iki yönlüdür, o halde ne söylüyorsanız evren cevaplar. tepkinizi izleyin. savunmada mısınız? kabul edip ilerliyor musunuz? güvende mi, güvensiz mi hissediyorsunuz? ilişki kurduğunuz kişi dikkatinizi dağıtmasın. tanığı ve izleneni kucaklayan çemberi kapatarak, evrenin evrenin cevabına odaklanıyorsunuz.

4- detaylardan uzaklaşın: ağırbaşlılıktan önce, gerçekliğin yokluğundan gelen yalnızlığa uyum sağlamak için bir yol bulmak zorundasınız. gerçeklik bütünlüktür. her şeyi kapsar. dalarsınız, başka bir şey yoktur. bütünlük olmadığında, buna benzer bir sarmalayış istersiniz, bu yüzden bunu parçalarda bulmaya çalışırsınız. diğer bir deyişle, sanki sırf kaos ve düzensizlik sizi doyum noktasına ulaştıracakmış gibi, kendinizi detaylarda kaybetmeye çalıştınız. şimdi artık bunun işe yaramadığını biliyorsunuz, öyleyse ondan sıyrılın. detaylardan uzaklaşın. karmaşayı unutun. bunu mümkün olduğunca etkili yapın, ancak çok ciddiye almayın; bunu kim olduğunuz konusunda önemli hale getirmeyin.

5- enerjinin yükseliş ve alçalışını izleyin: detaylar ortadan kalktıktan sonra artık izleyecek yeni bir şeye ihtiyacınız var. dikkatiniz bir yere gitmek istiyor, o halde onu yaşantının kalbine götürün. yaşantının kalbi yeni durumlar ortaya koyan evrenin nefes ritmidir, bir enerji gelgiti. gerilimin nasıl boşalmaya, heyecanın bitkinliğe, coşkunluğun dinginliğe dönüştüğünü görün. her evlilikte gelgitler olduğu gibi evrenle ilişkiniz de yükselir ve alçalır. bu sallantıları ilk başta duygusal olarak hissederseniz, ancak böyle yapmamaya çalışın. bu çok daha derin bir ritimdir. yeni bir yaşantı ilk kavrandığında sessizlikle başlar; deneyim sessizlik içinde biçimlenirken bir hamilelik döneminden geçer; olayların nasıl değişeceğini hissettirerek doğuma doğru ilerlemeye başlar; sonuçta ortaya yeni bir şey çıkar. bu "şey" yaşamınızdaki bir kişi, bir olay, bir kavrayış; gerçekten herhangi bir şey olabilir. enerjinin gelgiti her şeyde ortaktır. her aşamaya bağlanmalısınız, çünkü şu anda onlardan biri karşınızda duruyor.

6- egonuzu sorgulayın: tüm bu kendini izleme, farkına varma ve yakalama boş yere yapılmıyor. egonuzun kendine göre "doğru" bir davranma şekli var, bu şekli bozduğunuzda, size hoşnutsuzluğunu bildirecektir. değişim korkutucudur, ancak dahası ego için tehditkardır. bu korku sizi geriye çekmek için bir taktiktir. egonuzun tepkileriyle savaşamazsınız, çünkü bu durum ona bağlılığınızı derinleştirir. ancak sorgulayabilirsiniz, bu da kendinizi belli bir uzaklıktan sorgulamak şeklinde olur. "bunu neden yapıyorum?" "bu refleks bir hareket mi?" "geçmişte bu davranışımı nereye vardırdım?" "kendime bunun işe yaramadığını kanıtlamadım mı?" bu soruları tekrar tekrar inatla kendinize sormalısınız. amacınız egonuzu çökertmek değil, davranışlarınız üzerindeki tepkisel hakimiyetini gevşetmektir.

7- manevi bir ortama girin: davranışınızla ciddi bir biçimde yüz yüze geldiğinizde, egonuzun baştan beri sizi izole ettiğinin farkına varırsınız. sizden yaşamın ayrı bir şekilde yaşandığını düşünmenizi ister, çünkü bu inanışla "ben", "beni", "bana" düşüncesine sarılmayı meşrulaştırabilir. ego, aynı şekilde maneviyatı da beğendiğiniz yeni bir mülkmüş gibi yakalamaya çalışır. bu eğilime karşı gelmek için, ki bu daha çok yalıtılmaya yol açar, başka bir dünyaya dalın. bununla insanların bilinçli olarak varlığın deneyimlerini izlediği, ikiliği birliğe dönüştürmede ortak bir vizyonun olduğu bir dünyadan bahsediyorum. böyle bir ortamı büyük ruhani metinlerde bulabilirsiniz.

 

 

alıntı      

Replies
derya88
derya88 çok faydalı harika bir yazı teşekkürlerrr 14 years ago
loader
loader
Attachment
filiz
filiz Suzan hanım her zamanki gibi güzel bir paylaşım bu! cok teşekkürker Sevgiyle daima... 14 years ago
loader
loader
Attachment
elfida
elfida ben de teşekkür ederim 14 years ago
loader
loader
Attachment