Her çocuk Alaaddin’in sihirli lambasını duymuştur. Lambayı okşadığında bir cin çıkar ve her dileği yerine getirir. Yetişkinler olarak böyle lambaların veya cinlerin olmadığını anlarız.

• Peki ya dileklerimiz gerçekleşseydi?
• Kendiniz için ne gibi dilekleriniz olurdu?
• İhtiyaçlarınızı en derin, en temel seviyede ne giderecekti?

Yaşamda olan her şey “niyetle” başlar. Ayak parmaklarımı oynatmaya, karıma doğum günü hediyesi almaya, bir fincan kahve içmeye veya bu yazıyı yazmaya karar verdiğimde her şey niyetle başlar. Niyet; her zaman sınırsız veya evrensel akılda baş gösterir, fakat bireysel akılda sınırlanır.
“NİYET DOĞANIN GÜCÜDÜR”
Yaşamdaki tüm hareketler niyetle oluşur. Niyet, bütün evrensel elementlerin ve evrenin gelişmesini devam ettiren güçlerin dengesini sağlar. Yaratıcılık bile niyet tarafından düzenlenir. Yaratıcılık bireysel seviyede gerçekleşir, fakat evrensel seviyede de gerçekleşir.
HAREKETİN TEMELİ ARZU’DUR
Niyet tekrarlandığında bu alışkanlığa dönüşür. Bir niyet ne kadar tekrarlanırsa, evrensel bilincin aynı deseni tekrar yaratma ve bu niyeti fiziksel dünyada ortaya koyma oranı o kadar yükselir. İşte bu yüzden, eğer sıradanlığı yıkmak istiyorsanız imkansızı düşünmeyi ve hayal etmeyi öğrenmelisiniz.
Bizi sınırlayan bizim düşüncelerimizden başkası değildir. Düşündüklerinize dikkat edin! Gerçekleşebilirler.