elfida Discussion started by elfida 14 years ago

duygular düşüncelerden daha inatçıdır. eski inançlarınıza ve beklentilerinize hemen tutunmanızı sağlayan yapıştırıcı, duygudur. kendinize bırakamayacağınızı söylediğinizde duygusal bir ifadede bulunursunuz. realite olarak, her zaman her durumu bırakabilirsiniz. "yapamam"ın anlamı aslında, "eğer bırakırsam bunun duygusal sonuçlarından korkuyorum"dur. egonuz kuma bir çizgi çizer ve çizgi geçildiğinde iç duygularınızı yaşatmayacağınızda ısrar eder.

burada güçlü bir sınırlama kendini dayatır ve aslında bu, doğru değildir. bir duyguyu yaşatırsınız; aslında çok büyük korku, çok büyük kayıp, çok büyük aşağılanma, hiç kabul edilmeme, çok büyük reddedilme diye düşündüğünüz şey zaten yaşanmıştır. çizgiyi bir çok kez geçmişsinizdir, aksi takdirde onu nereye çizeceğinizi bilemezdiniz. aslında egonuz size çizgiyi yeniden geçemeyeceğinizi söylemek ister. bununla beraber ruhun bakış açısından, geçmemeniz gerekmez.

bilinaltınızda, kaçındığınız şeyin geri geleceğine ve ondan ne kadar çok kaçarsanız o kadar çok geri geleceğine dair bir yasa vardır. bir daha asla bu kadar çok korkmayacaklarına, öfkelenmeyeceklerine, yıkılmayacaklarına yemin eden insanlar kendilerini sadece korkunun, öfkenin ve yıkılışın geri dönüşüne hazırlarlar. bu gerçekle yüzleşmeyi reddetmek çok gereksiz bir mutsuzluk yaratır.

bir duyguya karşı koyacak yerde onu kovmanın en iyi yolu tümüyle onun içine girmek, onu kucaklamak ve direnciniz vasıtasıyla onu görmektir.

..ri döner,çünkü onlar sizin parçanızdır; onları itmeden önce siz yaratmışsınızdır. yaşadığınız her duygu size aittir..

hepimiz oradaki bir şeyin bizi korkuttuğuna, öfkelendirdiğine, depresyona soktuğuna, endişelendirdiğine v.b. inanma yanlışlığına düşeriz. aslında "oradaki" olaylar sadece birer tetikleyicidir. her duygunun nedeni "burada"dır, bu iç çalışma yapmanın onu iyileştireceği anlamına gelir.

 

 

alıntı