Related discussions

elfida Discussion started by elfida 14 years ago

düşüncelerimiz neyse oyuzdur. neye inanıyorsak o olmuşuzdur. neyden ve nelerden korkuyorsak, karşımıza korkularımızla ilgili olaylar çıkar. biz kaçtıkça, görmezden geldikçe; o ben buradayım mesajını verir. ta ki biz onlarla yüzleşene kadar. zor dediğimiz herşeyi yaşarız. hayat çok zor diyorsak, zorluklarla dolu bir hayat yaşarız. geçinmek zor diyorsak, maddi sıkıntılarımız bir türlü bitmek bilmez.

kendini ispatlamaya çalışan birisi, hayatı boyunca kendini ispatlayacağı olaylar yaşar; kendi doğruluğunu ispatlamaya çalıştıkça benzeri olaylarla karşılaşır.

çünkü çekim yasası sadece atomlarda, maddi fizik kainatta geçerli değildir. düşüncelerimiz enerji ise, enerji de maddenin özünü oluşturuyorsa, düşüncelerimiz de maddedir.

ve her düşüncemiz benzerini çekecektir.

bulunduğumuz kainatta, "çekim yasası", "benzer benzerini çeker" kanunları geçerlidir.

"aklıma gelen başıma mı geliyor", "olacak olan malum mu oluyor acaba" cümleleri aynı kapıya çıkar aslında.

hepsi "benzer benzeri çeker" kanunuyla gerçekleşiyor.

ilişkilerinde hep terslikler ve ayrılıklar yaşayan insanları bir dinleyin: "beni sevmiyordu, ayrıldım", (ssevilmeme korkusu), "beni istemiyordu, bitti" (istenmeme korkusu", "hep işi vardı", "beni aralarına almıyorlar", "kimse beni dinlemiyor" (yalnızlık korkusu).

bu tip korkular, çok derinlerde, bilinçaltında yatan korkulardır ve düşüncelerimizin temelini oluşturur. bilinçaltında yatan korkular bizi yönetir ve asla farkedemeyiz. çünkü farketmek istemeyiz, böyle rahatızdır, kimse rahatının bozulmasını istemez. uyku hali, uyuma budur.

farketmediğimiz şeyler sürekli geri planda, radyo yayını gibi yayın yaparlar. bizi olumsuz düşünce ve davranışa iten her türlü hareketi ve olayı yaratırlar. ve biz sanmaya, düşünmeye başlarız, bu zanlarla hareket eder duruma geliriz.

zannederiz. bu zannettiklerimiz de ilişkilerimizi, hayatımızı mahvetmeye başlar. zihnimiz hep önyargı, kuşku ve peşin hükümleri tetikler.

ve artık kendi beynimizin içinde oluşan dünyada yaşamaya başlarız. gerçeklerden uzak, kokuların ve zanların yönlendirdiği bir sistem oluştururuz.

belki bu bizi yıllarca rahatsız etmez. bıkkınlık ortaya çıkıp, farkındalık gelişince artık bunları terketmek gerekliliğini düşünmeye başlarız.

bundan sonra iç hesaplaşmalar, kendi öz varlığını farketmeler başlar. uyanış başlar. bu kendini bilme yolunda atılan ilk adımlardır.

arayışlar içerisine gireriz, ve gerçek mutluluğun, huzurun dışarıda değil kendi içimizde olduğunu fark ederiz.

çok acı veren, zor olan, ancak zor olduğu kadar her aşamasında biraz daha huzura yaklaştıran bir yolculuğa girmişizdir artık. insanın en büyük savaşı kendisiyle olan savaştır.

 

alıntı    

Replies
özzorlar
özzorlar teşekkürler 14 years ago
loader
loader
Attachment