Related discussions

pınar Discussion started by pınar 14 years ago

Değersizlik inancı nasıl oluşur ve gelişir?

  

Bir insanın doğal gelişimi engellendiği oranda değersizlik inancı ortaya çıkmaya ve güçlenmeye başlar. Her insanın içinde doğuştan gelen gelişme potansiyeli vardır. Fiziksel bir engel yoksa her insan aynı gelişme sürecini gösterir. Beş duyusuyla etrafı tanır, öğrenir ve öğrendiklerini gelişmek ve hayatta kalmak için kullanmaya başlar.
 
İnsan doğası gereği doğuştan gelen bir yetersizliğe sahiptir. Kendi başına bırakılırsa kısa sürede ölür. Yani belli bir aşamaya gelene kadar yaşaması başka insanların bakımına bağlıdır. Öğrenmek başka insanları modellemekle olan bir şeydir. Onların davranışlarını modelleyerek öğrenir. Etrafını tanır. Yararlıyla yararsızı birbirinden ayırır. Bakıcısına düşen birinci görev onun temel ihtiyaçlarını karşılamaktır. ( Hava, su, besin, barınma gibi). İkinci görevi ise ona hayatı tanırken gerçek tehlikelerden uzak tutmaktır.
 

Değersizlik inancı yerleştiren değişik durumlar ve davranışlar

Çocuğun öğrenme çabalarına saygı duymamak

Bu iki görevdeki aksaklıklar çocukta ben yetersizim inancı yerleştirmeye başlar. Halbuki çocuğun içinde ben de yapabilirim inancına göre hazır bir program vardır.  Çocuğun kendi başına öğrenme çabası engellendiği oranda bu olumlu programın yerini yetersizlik inancı almaya başlar. Örneğin kendi çabası ile koltuğa tırmanmaya çalışan çocuğa arkadan iterek yardım edilirse çocuk “ ben tek başıma yapamam” inancını yerleştirmeye başlar. Ya da tek başına yemek yemeye çalışan çocuğun elinden kaşığı alır ve ona yedirmeye çalışırsak “ sen yapamazsın” mesajını vermiş oluruz.
 

Çocuğun doğal gelişimine saygı duymamak

İnsanın gücü sınırlıdır. Her yaş için yapacakları sınırlıdır. Bunun doğal bir gelişim olduğu mesajını çocuk almalıdır. Aksine bu sınırlılık sanki doğal değilmiş gibi mesajlar verilirse yetersizlik inancı yerleşmeye başlar. Su içerken üstüne döken çocuğa kızılması gibi. Eleştirel ailelerde büyüyen çocuklarda değersizlik inancı güçlüdür.
 

Çocuğun bir takım beklentileri karşılaması gerektiği inancını yerleştirmek.

İyi bir şeyler yaptığı zaman ödül vermek ama diğer zamanlarda ilgilenmemek.
Bir şeyi başaracağı zaman bir ödül alacağını belirtmek.
Başkalarından daha iyi olması gerektiği beklentisini yerleştirmek.
 

Çocuğu yok saymak

Ne iyi ne de kötü bir şey yaptığı zaman tepki göstermemek, onaylamamak, ya da çocuk yokmuş gibi davranmak. En gizli, en yaralayıcı değersizlik inancı yerleştiren davranış şekli budur.
 
 
Aile bireylerinden birinin çocuğu terk etmesi. (Boşanma ya da ölüm gibi). Çoğunlukla görülen durum babanın aileyi terk etmesi şeklindedir. Çocuk babası olmadığı için etrafından utanmaya başlar. Utanmak ya da utandırılmak kendi başına değersizlik inancını yerleştiren bir duygudur. Çocuk utandığı için değersiz olduğuna inanır. Değersiz olduğuna inandıkça daha çok utanır.
 
 
Çocuğun duygularının yok sayılması ya da duygularını ifade ettiği zaman utandırılması. Ağladığı zaman kızılması. Kızdığı zaman azarlanması. Çocuğun kendi içinde suçlu olduğu inancını yerleştirmesi. Ben yanlışım, ben hatalıyım, ben utanç dolu bir kişiyim algısı oluşmaya başladıkça değersizlik inancı güçlenmeye başlar.
 

Cinsel, fiziksel ya da ruhsal tacizlerde ve istismarda bulunmak.

 
Değrsizlik inancının yerleşmesi çoğu zaman anne karnında başlayan bir süreçtir.
 
Replies
derya88
derya88 çok degerli bilgiler bunlar teşekkürler 14 years ago
loader
loader
Attachment
ambivalentes
ambivalentes Her ebeveynin okuması gereken değerli bilgiler teşekkürler 14 years ago
loader
loader
Attachment
adanur
adanur AYNI BEN DEGISMEYE CALISIYORUM 13 years ago
loader
loader
Attachment