spiritual Discussion started by spiritual 14 years ago

Tek var olan şey kaynaktır. Farklılaşmayan kaynak sürekli bölünür ve sırf var olan tüm deneyimleri deneyimlemek için kendinden parçaları yaratılışa atar.

Programın sonunda tüm temalar oynandıktan sonra kaynağın tüm ifadesi değişmeyen kaynağa döner. Bu oluşum tekrar baştan başlar ve sonsuzluğa kadar yeni temalar araştırır.


Uzun zaman önce bir şekilde bir ayaklanma oldu. Ben’in alt oluşumları kendi başına devam etmek istediğinden bilinçli olarak tanrısallığımızı ilan ettiğimizde geri kalan ben’likten koptuk. Bu kopuş Üst ruhun hemen altındaki bölümde oluştu
Anlaşma ile Üst benlik, diğer üst bölümlerden kopan kişilik ile; karışmamak ve sadece çağırıldığında yardım etmek şartı ile beraber kaldı.

Fiziksel beden ile iç içe olan Eterik bedenin bir çok daha yüksek boyutsal kalıpları vardır. Değişmeyen kaynaktan kopuş oluştuğunda tüm var olan Ben’in seviyelerini bağlayan aksiotonal hatlar da denilen bir takım hatlar

( yaşlanmayı, hücre metabolizmasını ve yenilenmeyi kontrol altına alan kimyasal bir kod mekanizmasıdır
. Bu hatlar beş duyumuzla tanıdığımız fiziksel realiteyle sınırlı değil, sınırsızdırlar) (veya aksiotonal meridyenler) zedelendi ve koptu. Bu aksiotonal hatlar 5 inci boyuttaki sirkülasyon sisteminden yani Değişmeyen Kaynaktan beslenirdi.
Bu aksial sirkülasyon sistemi aynı zamanda 4üncü boyut akupunktur meridyenleri olarak ta bilinir. Bu yüksek enerji akışı fiziksel bedeni içindeki organları ile ve aynı zamanda duygusal ve zihinsel bedenleri de mükemmel bir uyum içinde tutardı.

Aksiotonal hatlar koptuğunda, aksial sirkülasyon sistemi durdu. Akupunktur noktaları hayatı ancak devam ettirecek kadar enerji çekebilir hale geldi.

Benliğin ayrılan parçaları düşük seviyede enerjilerle topallayarak karmik var oluşunu sürdürdü. Daha önce var olan Üst benliğin farkındalığı perdelendi.

Alt benlik kendine özgü bir hayat sürdürdü ki bu; korku, bencillik ve gurur ile karakterize edilerek çerçevelendi.

Ruhun geçirdiği değişik hayat deneyimleri ile kişilik, Benliğin daha yüksek ifadeleri olduğunu ve bu yüksek ifadelerin daha büyük bir bütünün parçası olduğunu farkı etmeye başladı.

Şu ana kadar oluşmuş olan Üst ben katmanları ile tekrar bağlanmak için hissedilen aşırı istek çok yoğun. Bağlanmayı mümkün kılan işte bu özlem ve istektir.

Üst benlik de aynı şekilde bağlanmak için istek içindedir çünkü kopuş doğallığa aykırıdır. Üst benlik daha yüksek gelişimlerden geri tutulmuştur çünkü kopmuş olan benlik karmik tekrarda sıkışıp kalmıştır.

Üst benlik tekrar bağlantının oluşması için yardım etmeye hazırdır ve bu oluşumun olması için rahatlıkla yardım edecektir.

Bütünlüğe geri dönebilmemiz için yerine getirmemiz gereken 3 çok önemli şart vardır.

Birinci şart, Üst benlik ile tekrar bağlanmayı bilinçli olarak istememiz gerek. Kopmak için Özgür irademizi kullandık şimdide bir kez daha bağlanmak için kullanmamız gerek.

İkinci şart, Ulviyetimize sahip çıkmamız lazım. Ulviyetimize sahip çıkmanın anahtarı bütünüyle şartsız ve yargısız kendini kabul etmek. Tüm bu zaman boyunca Üst benlik tarafından hiçbir şekilde negatif bir yargı veya infaz yapılmamıştır .

Üst benlik tüm deneyimleri faydalı görür. Tüm deneyimler gerçekten bizleri zenginleştirmiş ve farkındalığımıza götürmüştür. Tüm bu zaman boyunca negatif bir şekilde yargılayan ve infaz eden Alt benlik olmuştur .

Alt benlik kopmuş olan benliği korumak amacı ile iyi niyetle hareket etmiştir ama Üst benliğin rehberliği olmadan yolunu kaybetmiş ve korkuya yenik düşmüştür.

Benliğin hiçbir oluşumu değersiz kabul edilip atılamaz. Tümü yoğun şefkat ile kabul edilmeli ve bütünleşmeli. Tüm Benliğin yönleri yargısız, şartsız kucaklanırsa ulviyeti kabul etmek kolay olur.

Üçüncü şart, Tekliği kabul etmemiz gereklidir. her şeyin tek olduğunu kabul etmediğimiz süre eski korku kalıpları işlemeye devam eder. Bu karışıklık ve engel oluşturur. Bir çoğu halen karanlık ve ışığın dualitesi içindedir.

Korku karanlığın simgesidir ve sevgi ışığın simgesidir. Gerçekte sadece Teklik vardır. İfade ve deneyimi oluşturan hayat büyük bir oyun şeklinde oynanır.

Aktörler rollerini o kadar güzel oynarlar ki her şey gerçek sanılır. Karanlık yanlışlıkla düşman,kötülük olarak damgalanmıştır bu kişiliğin yanlış yönlendirilmiş projeksiyonudur.

Karanlık ve ışık arasındaki dualiteyi görmediğimiz zaman, korkunun ötesine geçerek Bütünlüğe doğru hareket edebiliriz ve bütünsel sevgi ile kendimizi ifade etmeye başlayabiliriz.

Tekrar bağlantıyı isteyince Üst benlikten yardım alınabilir. İlk oluşan şey aksiotonal hatlar bağlanır. O zaman bu oluşum Üst ruhun tekrar alt bedenleri şarj etmesini ve canlandırmasını sağlar ki bu da denge ve uyumu oluşturur.

Tüm negatif duygulardan ve zihin kalıplarından oluşan hayatlarımız boyunca fuzuli yere taşıdığımız fazla bagaj zahmetsizce atılır. Bu ruhun fiziksel bedende kendini daha rahat ifade edebilmesi için yer açar.

Bütüne geri dönme arzumuz ve buna odaklanmamız oluşumun hızlanmasını sağlar. Ayrı olmuş olup Bütünlüğe geri dönme değişimi bazen kafa karıştırıcı ve sıkıntılı olabilir ama etrafımızda ne olursa olsun bu isteğimize odaklanmış kalırsak ruhumuzla bağlantımızı koruruz.

Bu bağlantı değişimi kolaylaştırır ve oluştuğunda korkumuzdan kopmamıza müsaade eder ve sevgiyle hareket etmemizi sağlar
.
Değişim sırasında bütünlüğümüzden hareket etmeyi öğreniriz. Çevremizdeki her şeyin kendi yaratığımız olduğunu fark ederiz. O zaman yaradılışın, oluşumun nasıl çalıştığını anlarız. Kalbimizin isteği ve odaklanmamız ile istemediğimiz şeyleri bırakmayı ve gerçekten istediğimiz şeyleri ortaya koymayı öğreniriz.

Bizim Kaynağa tamamen teslim olma ve bütünüyle ruhsallık içinde yaşama isteğimiz ruhumuzu bütünüyle ifade etmemizi sağlar. O zaman ruh fiziksel bedende gittikçe daha çok enginliğini ifade etmeye başlar bu da ışık, sevgi ve giriş yapabilmek için bilgiyi sağlar. Bu duruma Ruhun inişi denir.

Hayat sevgi, neşe, huzur, sakinlik, uyum, denge, bolluk ve yaratıcılık ile dolar. Aslen tasarlandığı gibi, orijinal program olan ruhun ağır maddeye deneyim için inmesi devam edebilir.

Kaynak olduğunu hissederek kendini maksimum düzeyde ifade etmeye başlarsın.

Unutmayın, biz ruhsal deneyim geçiren insanlar değil insani deneyim geçiren ulvi ruhsal varlıklarız.

ALINTIDIR..