Biz şu anda bilinmeyene doğru inanılmaz bir yolculuğu sürdürüyoruz. Bu bizi daha önce araştırılmamış ya da hayal edilmemiş âlemlere götürecek benzeri görülmemiş bir yolculuktur. Biz, bizi tamamen yeni bilinç düzeylerine ve yüksek varoluş hallerine götüren nihai sınırın eşiğini geçtik. Ve hepimiz gezegenin her yanına dağılmış halde olsak da, bu yolculuğu hep birlikte sürdürüyoruz.
Bu bizim mutlak kararlılığımızı, odaklanmış niyetimizi, içten sevgimizi ve cesaretimizi gerektiren büyüklük dolu bir yolculuktur. Biz daima perspektiflerimizi değiştirmeye, inanç sistemlerimizi yeniden düzenlemeye ve bu an'a kadar elde ettiğimiz her şeyden vazgeçmeye hazır olmalıyız. Bu sürekli bir yenilenme sürecini, büyük yolculuğumuzun hiçbir aşamasına saplanıp kalmamaya dikkat etmemizi gerektirir. Her bir gün daha da engin bir realiteye yeniden doğarız. Biz akıcı ve açık kalmalı, daima görünmeyenin süptil akımlarına uyumlanmalıyız. Ve Bilinmeyenin yeniliklere gebe boşluğunu kucaklamalıyız. Öz benliklerimiz bize yol göstereceklerdir; yapmamız gereken tek şey bu yolu izlemek, en nihayet bütünüyle canlı hale gelmeye cüret etmektir. Tüm varlığımızla sevmeyi öğrenmektir. Sevgi olmayı.
Bizler bir kıyamet (uyanış), aşma ve yeniden doğuş yolculuğundayız. Biz görünmeyenin yüksek frekanslarının yanardöner (gökkuşağı gibi olan) renkleriyle aydınlanıyoruz. Hücrelerimizin tohum çekirdeği aydınlanmayla dönüşüm geçiriyor. Tüm değişik enerji bedenlerimiz bir engin varlık halinde uyumlanıyor hem fiziksel, duygusal, zihinsel, ruhsal bedenlerimiz, hem de Yerküre ve Yıldız benliklerimiz. Parça parça benliklerimizin daha çoğu, daha önce hiç olmadığı kadar bir varlık halinde birleşiyor. Bilinmeyene yaptığımız bu muhteşem yolculuk bizi çok dönemeçli bir yol boyunca sürüklüyor. Onun almakta olduğu tüm zaman, atmamız gereken tüm adımlar karşısında sabırsızlığa kapılmak çok kolay. Biz hedefimize şimdi erişmek, yeniye hemen dalmak istiyoruz. Biz, yeni bir dünyada yaşamak istiyoruz, en nihayet bir anlama sahip olan, sevgi ve gerçek ile dolu bir dünyada. Biz ışık adaları yaratmak ve doyum verici sevgi ilişkileri yaşamak istiyoruz. Gerçek benliğimizi açıkça ifade edebilmeyi istiyoruz. Ve bu neden bu kadar uzun sürüyor? Neden bu kadar çok illüzyondan geçmek zorundayız? Neden yolculuk bu kadar çetin ve asla bitmek bilmiyor?
Güç yolculuğun içindedir. Evet, doğru; güç yolculuğun içindedir. Ulaşılacak yerde değil, yolculuğun kendisinde. Yolculuk sürecimiz bize, tam da, gerçek benliğimizi doğurmak için ihtiyaç duyduğumuz şeyi verir. O sürekli olarak varlığımızı yeniden ayar eder ve bizi dualitenin sınırlamalarından kurtarır. Yolculuk bizim inisiyasyon sürecimizin haznesidir. Bu yolculuğu geçirerek, biz yeni dünyayı yaratıyoruz. O bizim varlıklarımızın ta içinde, fiziksel bedenlerimizin dönüşüm geçiren hücrelerinde ve dış dünyanın içinde yaratılıyor. Biz bu yeniden doğuşun ebeleriydi. Yolculuğun kendisi bizi dualiteden Bir'liğe götüren doğum kanalımızdır. Ve her doğumda olduğu gibi, yeniden doğabilmek için bizim büyük bir bölümümüz ve önceki realite sistemlerimiz ölmelidir. İşte bu yüzden yolculuğumuz çoğunlukla çetin ve meydan okuyucudur. İşte bu yüzden bir sürekli bir teslimiyet ve açıklık hali içinde yaşamalıyız. İşte bu yüzden her şeyimizle bu mesafeyi katetmeye kararlı olmalıyız.
Bir kez bunu yaptıktan sonra, hedefimizi teslim edebiliriz. Hayal ettiğimiz her türlü sonucu ya da hedefi bırakabiliriz. Zaten onların hiçbiri doğru değildir, çünkü gerçek hedefimiz mevcut idrak ve algı düzeylerimizin çok ötesindedir. Şu anda her neredeyseniz ayağa kalkın ve yolculuğunuzu kabul edin. Onun size getirdiği gerekli tüm deneyimleri kucaklayın. Her şey mutlak şekilde mükemmeldir. Yolculuğunuz gerçek benliğinizi, doğurmanıza ve görünmeyenin daha derinliklerine ulaşmanıza yardım etmek için ince ayar edilmiş bir kesinlik ve doğrulukla kişisel olarak tasarlanmış kusursuz durumdur. Üzerinde çalışmanız ya da yeniden ayar etmeniz gereken her şey önünüze getirilecek ve tüm dikkatinizi çekmek için büyütülecektir. Bundan hoşlansanız da hoşlanmasanız da!
Görünmeyen boyunca tamamen yeni bilinç âlemlerine yolculuk yapmak daima meydan okuyucudur, ama asla şimdikinden daha fazla değil. Ne kadar derinlere gidersek, eski gereçlerimiz, haritalarımız, yeteneklerimiz, bilgi ve becerilerimiz de o kadar az kullanılabilirler. Bize kalbimiz, keskinleşmiş sezgimiz, sörf yapma becerimiz ve cilasız, çıplak gerçek rehberlik etmelidir. Bu bir çekirdek düzeyde olmalıdır. Gerçek, doğal, illüzyondan soyunmuş. Allahtan, bize halen kabuğumuzun bu çekirdek düzeye kadar soyulmasını sağlayacak tüm deneyimler verilmektedir. Böylece bir dahaki sefer kendinizi derin bir umutsuzluk ve keder içinde bulduğunuzda, ya da varoluşun gerçek dışılığı ve cansızlığı yüzünden uyuştuğunuzda, lütfen bunun çekirdeğinize kadar soyulma sürecinizin bir parçası olduğunu hatırlayın. Doğumumuzu tamamlayabilmemiz için bunu yapmamız gerekiyor. Bu, yolculuğun eylem halindeki gücüdür. Şu anda nerede bulunduğunuza iyi ve derin bir biçimde bakın. Bu sizin yolculuğunuzda şimdiki geçiş noktanızdır.
Çevrenize bakın; yaşamınızı ve çevrenizi yenilenmiş bir berraklıkla tarayın. Onlar sizi bir sonraki adımınıza götürecek anahtar unsurlarla doludur. Ne yapılması gerekmektedir? Neyin yeniden ayar edilmesi gerekmektedir? Neyi bırakmanız gerekiyor? Eğer sadece onları görecek zamanı ayırırsanız, dersleri ve tekâmülü tetiklerini (başlatıcıları) bol bol bulabilirsiniz.
Küçük Bir Gezegende Nasıl Büyük Yaşamalı, Akaşa yayınları, İstanbul - 1999
Biz şu anda bilinmeyene doğru inanılmaz bir yolculuğu sürdürüyoruz. Bu bizi daha önce araştırılmamış ya da hayal edilmemiş âlemlere götürecek benzeri görülmemiş bir yolculuktur. Biz, bizi tamamen yeni bilinç düzeylerine ve yüksek varoluş hallerine götüren nihai sınırın eşiğini geçtik. Ve hepimiz gezegenin her yanına dağılmış halde olsak da, bu yolculuğu hep birlikte sürdürüyoruz.
Bu bizim mutlak kararlılığımızı, odaklanmış niyetimizi, içten sevgimizi ve cesaretimizi gerektiren büyüklük dolu bir yolculuktur. Biz daima perspektiflerimizi değiştirmeye, inanç sistemlerimizi yeniden düzenlemeye ve bu an'a kadar elde ettiğimiz her şeyden vazgeçmeye hazır olmalıyız. Bu sürekli bir yenilenme sürecini, büyük yolculuğumuzun hiçbir aşamasına saplanıp kalmamaya dikkat etmemizi gerektirir. Her bir gün daha da engin bir realiteye yeniden doğarız. Biz akıcı ve açık kalmalı, daima görünmeyenin süptil akımlarına uyumlanmalıyız. Ve Bilinmeyenin yeniliklere gebe boşluğunu kucaklamalıyız. Öz benliklerimiz bize yol göstereceklerdir; yapmamız gereken tek şey bu yolu izlemek, en nihayet bütünüyle canlı hale gelmeye cüret etmektir. Tüm varlığımızla sevmeyi öğrenmektir. Sevgi olmayı.
Bizler bir kıyamet (uyanış), aşma ve yeniden doğuş yolculuğundayız. Biz görünmeyenin yüksek frekanslarının yanardöner (gökkuşağı gibi olan) renkleriyle aydınlanıyoruz. Hücrelerimizin tohum çekirdeği aydınlanmayla dönüşüm geçiriyor. Tüm değişik enerji bedenlerimiz bir engin varlık halinde uyumlanıyor hem fiziksel, duygusal, zihinsel, ruhsal bedenlerimiz, hem de Yerküre ve Yıldız benliklerimiz. Parça parça benliklerimizin daha çoğu, daha önce hiç olmadığı kadar bir varlık halinde birleşiyor. Bilinmeyene yaptığımız bu muhteşem yolculuk bizi çok dönemeçli bir yol boyunca sürüklüyor. Onun almakta olduğu tüm zaman, atmamız gereken tüm adımlar karşısında sabırsızlığa kapılmak çok kolay. Biz hedefimize şimdi erişmek, yeniye hemen dalmak istiyoruz. Biz, yeni bir dünyada yaşamak istiyoruz, en nihayet bir anlama sahip olan, sevgi ve gerçek ile dolu bir dünyada. Biz ışık adaları yaratmak ve doyum verici sevgi ilişkileri yaşamak istiyoruz. Gerçek benliğimizi açıkça ifade edebilmeyi istiyoruz. Ve bu neden bu kadar uzun sürüyor? Neden bu kadar çok illüzyondan geçmek zorundayız? Neden yolculuk bu kadar çetin ve asla bitmek bilmiyor?
Güç yolculuğun içindedir. Evet, doğru; güç yolculuğun içindedir. Ulaşılacak yerde değil, yolculuğun kendisinde. Yolculuk sürecimiz bize, tam da, gerçek benliğimizi doğurmak için ihtiyaç duyduğumuz şeyi verir. O sürekli olarak varlığımızı yeniden ayar eder ve bizi dualitenin sınırlamalarından kurtarır. Yolculuk bizim inisiyasyon sürecimizin haznesidir. Bu yolculuğu geçirerek, biz yeni dünyayı yaratıyoruz. O bizim varlıklarımızın ta içinde, fiziksel bedenlerimizin dönüşüm geçiren hücrelerinde ve dış dünyanın içinde yaratılıyor. Biz bu yeniden doğuşun ebeleriydi. Yolculuğun kendisi bizi dualiteden Bir'liğe götüren doğum kanalımızdır. Ve her doğumda olduğu gibi, yeniden doğabilmek için bizim büyük bir bölümümüz ve önceki realite sistemlerimiz ölmelidir. İşte bu yüzden yolculuğumuz çoğunlukla çetin ve meydan okuyucudur. İşte bu yüzden bir sürekli bir teslimiyet ve açıklık hali içinde yaşamalıyız. İşte bu yüzden her şeyimizle bu mesafeyi katetmeye kararlı olmalıyız.
Bir kez bunu yaptıktan sonra, hedefimizi teslim edebiliriz. Hayal ettiğimiz her türlü sonucu ya da hedefi bırakabiliriz. Zaten onların hiçbiri doğru değildir, çünkü gerçek hedefimiz mevcut idrak ve algı düzeylerimizin çok ötesindedir. Şu anda her neredeyseniz ayağa kalkın ve yolculuğunuzu kabul edin. Onun size getirdiği gerekli tüm deneyimleri kucaklayın. Her şey mutlak şekilde mükemmeldir. Yolculuğunuz gerçek benliğinizi, doğurmanıza ve görünmeyenin daha derinliklerine ulaşmanıza yardım etmek için ince ayar edilmiş bir kesinlik ve doğrulukla kişisel olarak tasarlanmış kusursuz durumdur. Üzerinde çalışmanız ya da yeniden ayar etmeniz gereken her şey önünüze getirilecek ve tüm dikkatinizi çekmek için büyütülecektir. Bundan hoşlansanız da hoşlanmasanız da!
Görünmeyen boyunca tamamen yeni bilinç âlemlerine yolculuk yapmak daima meydan okuyucudur, ama asla şimdikinden daha fazla değil. Ne kadar derinlere gidersek, eski gereçlerimiz, haritalarımız, yeteneklerimiz, bilgi ve becerilerimiz de o kadar az kullanılabilirler. Bize kalbimiz, keskinleşmiş sezgimiz, sörf yapma becerimiz ve cilasız, çıplak gerçek rehberlik etmelidir. Bu bir çekirdek düzeyde olmalıdır. Gerçek, doğal, illüzyondan soyunmuş. Allahtan, bize halen kabuğumuzun bu çekirdek düzeye kadar soyulmasını sağlayacak tüm deneyimler verilmektedir. Böylece bir dahaki sefer kendinizi derin bir umutsuzluk ve keder içinde bulduğunuzda, ya da varoluşun gerçek dışılığı ve cansızlığı yüzünden uyuştuğunuzda, lütfen bunun çekirdeğinize kadar soyulma sürecinizin bir parçası olduğunu hatırlayın. Doğumumuzu tamamlayabilmemiz için bunu yapmamız gerekiyor. Bu, yolculuğun eylem halindeki gücüdür. Şu anda nerede bulunduğunuza iyi ve derin bir biçimde bakın. Bu sizin yolculuğunuzda şimdiki geçiş noktanızdır.
Çevrenize bakın; yaşamınızı ve çevrenizi yenilenmiş bir berraklıkla tarayın. Onlar sizi bir sonraki adımınıza götürecek anahtar unsurlarla doludur. Ne yapılması gerekmektedir? Neyin yeniden ayar edilmesi gerekmektedir? Neyi bırakmanız gerekiyor? Eğer sadece onları görecek zamanı ayırırsanız, dersleri ve tekâmülü tetiklerini (başlatıcıları) bol bol bulabilirsiniz.
Küçük Bir Gezegende Nasıl Büyük Yaşamalı, Akaşa yayınları, İstanbul - 1999