elfida Discussion started by elfida 14 years ago

beri gel daha beri, daha beri; bu yol vuruculuk nereye dek böyle. bu hır gür bu savaş nereye dek, sen bensin işte; ben de senim işte!

ne diye bu direnme böyle, ne diye. ne diye aydınlıktan kaçar aydınlık, ne diye.

topumuz bir tek olgun kişiyiz, bir tek. ne diye böyle şaşı olmuşuz, ne diye!

zengin yoksulu hakir görür ne diye; sağ soluna yan bakar ne diye. ikisi de senin elin, ikisi de..

peki kutlu ne kutsuz ne?

topumuz bir tek inciyiz bir tek!

başımız da tek, aklımız da. ne diye iki görür olmuş kalmışız, iki büklüm gökkubbenin altında ne diye..

sen habire geveleyip dur bakalım. habire usul boylu çam ağacı de. sonu nereye varır bunun, nereye!

şu beş duyudan, altı yönden, varını yoğunu birliğe çek, birliğe. kendine gel benlikten çık, uzak dur. insanlığa karıl, insanlara; insanlarla bir ol!

insanlarla bir oldun mu bir madensin, bir ulu deniz; kendinde kaldın mı bir damlasın, bir dane..

erkek aslan dilediğini yapar, dilediğini köpek de köpekliğini ededursun, köpekliğini..

tertemiz can, canlığını işler, canlığını; beden de bedenliğini yapar, bedenliğini. ama sen canı da bir bil bedeni de, yalnız sayıda çoktur onlar, alabildiğine.. hani şu bademler var ya bademler gibi; ama hepsindeki yağ bir..

dünyada nice diller var, nice diller; ama hepsindeki anlam bir.. 

sen kapları, testileri hele bir kır; sular nasıl bir yol tutar gider;

hele birliğe ulaş, hır gürü savaşı bırak,

can nasıl koşar;

bunu canlara iletir..

 

 

mevlana