Şifacı Melekler
Related discussions
-
ŞİFACININ KENDİNİ ŞİFALANDIRMASI: Neden Her Zaman Mümkün Değil?
Güzel ve yaşanırlığı olan bilgiler. Teşekkürler.Sevgiyle kalın..
6 Replies Posted in Her Telden :)
Replies
derya88
bu yazı harika tamamen katılıyorumm ..her anımızda meleklerimiz varrr onlar bizee şifa veriyorlarrr tek yapmamız gereken onları davet etmek...bu yazı harika tamamen katılıyorumm ..her anımızda meleklerimiz varrr onlar bizee şifa veriyorlarrr tek yapmamız gereken onları davet etmek teşekkürlerrr
Show more
14 years ago
Zihnimizde cereyan edenlerin, bedenimizde cereyan edenleri derin bir biçimde etkilediği kuramını destekleyen kanıtların sayısı yetip de artacak kadar bol. Bedeni şifalandırmak, zihni şifalandırmakla, zihnin sağlıklı ve mutlu olabilmesi için ihtiyacı olan malzemeyi ona vermekle başlayabilir. Sağlığı bozucu olumsuz inançları gidermek ve onların yerine olumlu, şifa verici düşünceleri koymak da bedenin iyileşmesine yardımcı olur. Bugün pek çok insan, düşünce tarzını değiştirmek, kendisine ve hayata karşı tutumunu değiştirmek suretiyle kendi kendini şifalandırmaktadır.
Oxford Amerikan Sözlüğü'ndeki "şifa verme" sözcüğünün tanımı ilginçtir. Kullanılan ibarelerden bazıları: sağlam ve bütün hale getirmek; insanlar ve gruplar arasındaki çatışmaları sona erdirmek veya çözüme ulaştırmak; düzeltmek ve uzlaştırmak; kötülüklerden kurtarmak, arıtmak ve temizlemek; tekrar sağlıklı bedeni oluşturmak -kesilmiş veya kırılmış olanı birleştirmek." Şu halde şifa özde, bir kimsenin hayatındaki bir ayrılık veya kırılıştan sonra yeniden onarmayı ve bütünleştirmeyi öngörüyor. Şifa, geçmişten artakalmış karışıklığın, döküntünün temizlenip giderilmesi eylemidir.
Melekler pek çok yoldan, şifa etkenleri olarak hizmet verebilirler. Onlar Yaratan'dan gelen şifa akımlarına kanal olarak, bizim kendi kendimizi şifalandırmamıza yardım edebilirler. Onlar, başka insanlarla aramızdaki çatışmaları gidermemize yardımcı olabilirler. Onlar, hayatımızdaki başka insanlara bağışlama ve barışma mesajları iletebilirler -eğer biz bağışlamaya ve unutmaya hazır isek. Hatta bu kimseler artık hayatta olmasalar bile, melekler onlara ulaşabilirler.
Siz şifacı meleklerden, hangi düşünce kalıplarının sağlığı ve bütünleşmeyi engellemekte olduğu hakkında bir içgörü isteyebilirsiniz. Bilgisine vardığınız acıyı boşaltıp serbestleştirerek yüceltmelerini isteyin onlardan. Aslında, bütün melekler haberci oldukları kadar şifacıdırlar da. Böylece, bütün şifacılar ekstra rehberlik ve sevgi için meleklerin işbirliğine başvurabilirler.
Melekler rastlantıları düzenlemekten kısmen sorumlu olduklarından dolayı, onlar sizin rahatsızlığınızla ilgili olarak doğru doktoru ya da şifacıyı bulmanızı sağlayacak tertipleri hazırlayabilirler. Kendi imgeleme gücünüzün de yardımı ile, beden hücrelerinizi mikroskobik düzeyde bir yeniden düzenlemeye tabi tutabilirler de: Meleklerin, şifa mesajları yoluyla, sizin bağışıklık sisteminizi yeniden programladıklarını ve onu enerji ile doldurduklarını hayal edin.
İnsanlar artık kendi şifa enerjilerini yönetemeyecek kadar hasta düştüklerinde ya da henüz ecelleri gelmeden herhangi bir nedenle komaya girdikleri zaman, Tanrı tarafından gönderilen şifacı melekler işi üstlenirler. Bu şifaca melekler, ağır bir şekilde hasta ve bilinçsiz bir halde yatan kimselerin çevrelerindeki atmosferi arıtırlar. Bunu yapmakla, onlar istenmeyen ve hasta edici etkilere karşı bir siper oluşturmuş olurlar. Bu siperin iç tarafında ise, saf, temiz, rahatlatıcı enerji sağlamak suretiyle olumsuzluk ortamını temizleyip arıtırlar. Bundan sonra, hasta ve acı çekmekte olan kimseye, sevginin şifa verici ışınlarını direkt olarak ulaştırmak mümkün olur. Eğer bu durumda olan bir kimse biliyorsanız, onun çevresinde şifacı meleklerin bir güç alanı oluşturduğunu imgelemek suretiyle meleklere yardımcı olun.
Şifacı melekler hastanelerle ve tıp doktorlarıyla rekabet etmezler ya da onlara karşı önyargılı değillerdir. Her hastanenin, hoşuna gitsin ya da gitmesin, bir koruyucu meleği vardır. Hemşirelerin, ağır hastalıklardan iyileşmekte olan hastaların çevresinde melekler gördükleri bilinir ve doktorlar çoğu zaman tanrısal bir içgörü ile rehberlik alırlar. Şifa meleklerinin rollerini tanıyıp kabullendiklerinde, şifacılar daha güçlü ve daha etkin hale gelirler. Beden, zihin ve ruh arasındaki denge şifanın temelidir. Bu basit bir kavramdır fakat onun uygulamaya konulması zor olabilir. Öyleyse, size yardım etmeleri için şifacı melekleri de işin içine katın.
Şifa hakkındaki bazı kitapların bir listesi Beşinci Kısım 'da verilmiştir. Şifa hakkında her ne okumakta iseniz, onu şifacı meleklerle bütünleştirin. İmgeleme gücünüzü kullanın, o zaman şifa süreci içinde meleklerin yardımcı olabileceği birçok yol keşfedeceksiniz.
An'ın melekleri bizi çeşitli şekillerde kurtarabilirler. Eğer biz ağır bir bedensel zedelenme tehlikesi altındaysak, onlar bize yardım etmek için yapabilecekleri her şeyi yaparlar, biz direnç göstermedikçe. An'ın melekleri bazen de insan olarak görünürler. Ya da onlar bir insanı ölüm ıstırabından, can çekişmekten kurtarmak üzere büyük melekler heyeti halinde gelirler. Biz nadiren kendi Yüksek Benliğimiz veya kendi koruyucu meleğimiz haline gelir ve an'ın meleği olarak, hızır gibi hareket ederiz. Böyle zamanlarda, ne yaptığımızın ya da bir durum üzerindeki etkimizin farkında dahi olmayabiliriz.
Bir Şükran Günü'nde tanık olduğum bir telefon konuşmasını hâlâ anımsarım; ailemizin yakın bir dostu telefonda kızkardeşine bir an'ın meleğinden söz ediyordu. Bu yakın dost bunalımlı günler geçiriyordu, kocası felçli halde hastanede yatmaktaydı. Bu durumun sıkıntısını artırırcasına, kocası bizim yaşamakta olduğumuz bir başka eyaletteki bir hastaneye nakledilmişti: Bu kadın annesi ile oturuyordu ve kocasının yanında bulunabilmek için her gün oraya, serbest yolda araba kullanarak gidiyordu ki bu onun o güne kadar hiç yapmamış olduğu bir şeydi.
Bir süre için, kocasının gerçek durumundan haberi olmadı. Kendisini çok çaresiz hissettiği ve annesinin de ona destek olmak üzere beraberinde bulunmadığı bir günde ara ba sürerek hastaneye geldiğinde, doktor, kocasının son aşamaya gelmiş kanserden ölmek üzere olduğunu söyledi. Bu haberi alan kadın, o anda soğuk ve boş bir koridorda, yapayalnız, çaresizlik ve kaybolmuşluk duygusu içinde kalakalmıştı. Birdenbire orada yirmi yaşlarında güzel bir genç adam belirdi ve "Görünüşe göre bir fincan kahve size iyi gelebilir," dedi. Kadın, "Oh, sahi" dedi, "öyle ya" ve onunla giderek kahve içti. Adam onun biraz rahatlamasını sağlamıştı ve hatta ona kendi annesini hatırlattığını söylemişti ki bu söz kadının üzerinde harikalar yarattı (bu kadın tanıdığım en sevgi dolu annelerden biridir). Adam, hastanede çalışan bir gönüllüler grubu üyesi olduğunu ve kadının orada olmadığı zamanlarda kocasının bakımı ve beslenmesi konusuyla ilgileneceğini söyledi. Bu müstesna genç adamla birlikte içtiği bir fincan kahveden sonra kadın bir kuvvet ve huzur hali hissetti ve bu sayede eve kadar araba sürebilecek gücü kendinde buldu. Daha sonra kadının kızkardeşine söylediklerinden, adamın birdenbire kaybolmuş olduğunu ve onu bir daha görmediğini duydum. Kadın kızkardeşi ile konuşmasını şu sözlerle bağladı: "Onun bir tür melek olduğunu düşünüyorum."
Evet, o bir an'ın meleği idi. Acaba o, genç bir erkeğin bedeninde tezahür eden "gerçek bir melek" miydi, yoksa olay yalnızca, genç adamın Yüksek Benliği'nin bu durum içinde kullanılmış olmasından mı ibaretti? Her ne hal ise, o her kim olursa olsun, bir kurtarıcı idi. Ve o, dostumuza ancak meleklerin aktarabilme yeteneğinde oldukları türde bir huzur ve iyilik duygusu vermişti.
Işık Habercileri, Terry Lynn Taylor, Çeviren: Jale Gizer Gürsoy, Akaşa Yayınları, İstanbul-1995