Düşündüğünüz her şeyin, yaşayabileceğiniz her şeyin belirleyicisi olduğunu hiç düşündünüz mü? Louise Hay, kitabında bu düşünceden yola çıkarak yepyeni bir dünyanın kapılarını açıyor. Bu sevginin ve özgüvenin temelleri üzerine kurulu bir dünya.
Kitaba önsöz yazan Dave Braun şöyle diyor: “Eğer ıssız bir adaya düşseydim ve yanıma sadece tek bir kitap alma imkanım olsaydı, Louise Hay’in Düşünce Gücüyle Tedavi kitabını seçerdim. Bu kitap yalnızca büyük bir öğretmenin özünü yansıtmakla kalmıyor, olağanüstü bir hanımefendinin güçlü ve çok kişisel birikimlerini içeriyor. Hayat ve kendiniz hakkında bilmek isteyeceğiniz her şeyi bu kitapta bulabilirsiniz. Louise’in hastalıkların ardında yatan olası düşünce kalıplarına rehberlik eden bu kaynak kitabı gerçekten eşsiz ve önemli. Issız bir adada yaşayan ve bu kitabın sayfalarını sahile vurmuş bir şişenin içinde bulan birisi bile, yaşadığı hayatın hakkını vermek için bilmesi gereken her şeyi öğrenebilir.”
Yazar, kitabının ilk sayfalarında okura şu önerilerde bulunuyor: “Bu kitabı, bildiğim ve öğrettiğim şeyleri okurlarımla paylaşmak için yazdım. Düşünce Gücüyle Tedavi, bedenimizde yarattığımız hastalıkların, hangi düşünce kalıplarının ürünü olduğu konusunda, geniş çapta bir uzman başvuru kitabı olarak kabul gördü. Okurlardan, bu konudaki bilgimi daha fazla paylaşmamı isteyen yüzlerce mektup aldım. Özel hastalarımın çoğu, yurt içinde ve dışında gerçekleştirdiğim grup çalışmalarına katılmış birçok kişi de, benden bu kitabı yazmam için zaman ayırmamı istediler.
Bu kitapta size adım adım yol göstereceğim. Tıpkı benim özel bir hastam ya da grup çalışmalarına katılmış bir kişiymişiniz gibi. Kitapta önerdiğim çalışmaları adım adım uygularsanız, kitabı bitirene kadar, yaşamınızın değiştiğini göreceksiniz. Önce kitabı baştan sona bir kez okuyun. Daha sonra her çalışmayı derinlemesine uygulayarak bir kez daha çok yavaş bir şekilde okuyun.” Onaltı bölümden oluşan kitap, küçücük bir sivilceden, kansere kadar birçok hastalığın nedenlerinin psikolojik olumsuzluklardan kaynaklandığını satır satır anlatıyor. Hangi hastalık için, hangi olumlu öneriyi düşüncelerinizin besini olarak kullanacağınızı belirtiyor.
Nitekim kitabın sonlarında yer verilen geniş bir tabloda hastalıkların psikolojik kökenleri ve iyileşmek için nasıl düşünülmesi gerektiği ayrıntılı şekilde anlatılıyor. Örneğin, yazar, insanın sırt sorunlarının duygusal destek yoksunluğundan, sevilmediğini hissetme, sevgiyi gösterememekten kaynaklandığını belirterek, şu düşüncelerin sorunu çözebileceğini öne sürüyor: “Kendimi seviyorum ve onaylıyorum. İlerlemek için kendime için veriyorum.”
Göğüste oluşan kist ve ağrı gibi rahatsızlıkların; aşırı annelik, aşırı koruma, aşırı tahakküm ve yaşamdan beslenmeyi engellemekten kaynaklandığını; çözümün ise “Kendim olmakta özgürüm, başkalarının da kendileri olma özgürlüğüne saygı duyuyorum, herkes büyüyüp gelişmeli” sözcüklerinin arasında saklı olduğu vurgulanıyor. Kanserin ise, derin acılardan, uzun süre taşınan kırgınlıkların, sırların bedeni kemirmesinden ve nefreti içine gömmekten kaynaklandığı; insanın geçmişiyle ilgili her şeyi sevgiyle affetmesi, yaşamını mutlulukla doldurmayı seçmesi ve kendini sevmeye başlamasıyla iyileşeceği öne sürülüyor.
DÜŞÜNCE GÜCÜYLE TEDAVİ, Louise Hay, Çeviren: Nil Gün, Altın Kitaplar Yayınevi, Ocak 2007
Düşündüğünüz her şeyin, yaşayabileceğiniz her şeyin belirleyicisi olduğunu hiç düşündünüz mü? Louise Hay, kitabında bu düşünceden yola çıkarak yepyeni bir dünyanın kapılarını açıyor. Bu sevginin ve özgüvenin temelleri üzerine kurulu bir dünya.
Kitaba önsöz yazan Dave Braun şöyle diyor: “Eğer ıssız bir adaya düşseydim ve yanıma sadece tek bir kitap alma imkanım olsaydı, Louise Hay’in Düşünce Gücüyle Tedavi kitabını seçerdim. Bu kitap yalnızca büyük bir öğretmenin özünü yansıtmakla kalmıyor, olağanüstü bir hanımefendinin güçlü ve çok kişisel birikimlerini içeriyor. Hayat ve kendiniz hakkında bilmek isteye
ceğiniz her şeyi bu kitapta bulabilirsiniz. Louise’in hastalıkların ardında yatan olası düşünce kalıplarına rehberlik eden bu kaynak kitabı gerçekten eşsiz ve önemli. Issız bir adada yaşayan ve bu kitabın sayfalarını sahile vurmuş bir şişenin içinde bulan birisi bile, yaşadığı hayatın hakkını vermek için bilmesi gereken her şeyi öğrenebilir.”
Yazar, kitabının ilk sayfalarında okura şu önerilerde bulunuyor: “Bu kitabı, bildiğim ve öğrettiğim şeyleri okurlarımla paylaşmak için yazdım. Düşünce Gücüyle Tedavi, bedenimizde yarattığımız hastalıkların, hangi düşünce kalıplarının ürünü olduğu konusunda, geniş çapta bir uzman başvuru kitabı olarak kabul gördü. Okurlardan, bu konudaki bilgimi daha fazla paylaşmamı isteyen yüzlerce mektup aldım. Özel hastalarımın çoğu, yurt içinde ve dışında gerçekleştirdiğim grup çalışmalarına katılmış birçok kişi de, benden bu kitabı yazmam için zaman ayırmamı istediler.
Bu kitapta size adım adım yol göstereceğim. Tıpkı benim özel bir hastam ya da grup çalışmalarına katılmış bir kişiymişiniz gibi. Kitapta önerdiğim çalışmaları adım adım uygularsanız, kitabı bitirene kadar, yaşamınızın değiştiğini göreceksiniz. Önce kitabı baştan sona bir kez okuyun. Daha sonra her çalışmayı derinlemesine uygulayarak bir kez daha çok yavaş bir şekilde okuyun.” Onaltı bölümden oluşan kitap, küçücük bir sivilceden, kansere kadar birçok hastalığın nedenlerinin psikolojik olumsuzluklardan kaynaklandığını satır satır anlatıyor. Hangi hastalık için, hangi olumlu öneriyi düşüncelerinizin besini olarak kullanacağınızı belirtiyor.
Nitekim kitabın sonlarında yer verilen geniş bir tabloda hastalıkların psikolojik kökenleri ve iyileşmek için nasıl düşünülmesi gerektiği ayrıntılı şekilde anlatılıyor. Örneğin, yazar, insanın sırt sorunlarının duygusal destek yoksunluğundan, sevilmediğini hissetme, sevgiyi gösterememekten kaynaklandığını belirterek, şu düşüncelerin sorunu çözebileceğini öne sürüyor: “Kendimi seviyorum ve onaylıyorum. İlerlemek için kendime için veriyorum.”
Göğüste oluşan kist ve ağrı gibi rahatsızlıkların; aşırı annelik, aşırı koruma, aşırı tahakküm ve yaşamdan beslenmeyi engellemekten kaynaklandığını; çözümün ise “Kendim olmakta özgürüm, başkalarının da kendileri olma özgürlüğüne saygı duyuyorum, herkes büyüyüp gelişmeli” sözcüklerinin arasında saklı olduğu vurgulanıyor. Kanserin ise, derin acılardan, uzun süre taşınan kırgınlıkların, sırların bedeni kemirmesinden ve nefreti içine gömmekten kaynaklandığı; insanın geçmişiyle ilgili her şeyi sevgiyle affetmesi, yaşamını mutlulukla doldurmayı seçmesi ve kendini sevmeye başlamasıyla iyileşeceği öne sürülüyor.
DÜŞÜNCE GÜCÜYLE TEDAVİ, Louise Hay, Çeviren: Nil Gün, Altın Kitaplar Yayınevi, Ocak 2007