sahra Discussion started by sahra 14 years ago

YAS TUTMAK…

Hayatımızda kayıplar yaşarız.

Bazen en sevdiklerimizi; bu dünyadan zamansız uğurlarken…

Bazen de bir sevgilinin, biten bir ilişkinin, dostluğun, bizleri bırakıp gidenlerin arkasından da...

Ya da çok önemli bir amaç yada hayallerin kaybından da yas tutarız…

Yas tutmak, kayıplar sonrasında yaşanılan normal bir süreçtir. Önemli olan; bu süreci doğal olarak yaşamak. Bu kayıpla sağlıklı bir şekilde baş edebilmek…

Yas tutma süreci normal ve doğal olsa da; oldukça zor bir süreçtir, bu süreci yaşayana…

Ateş düştüğü yeri yakıyor...

Önce isyan edilir, kaybedilenin ardından…

Hiç bir şey olmamış gibi davranarak, duygu inkâr edilir; bir türlü inanılmak istenmez, İnsan yaşadığı bu gerçeği inkâr ederek…

Giden, yada gelmesi olanaksız olan ;çok ama çok özlenir,beklenir hep…

Kızgınlık ve öfke ile isyan edilir her şeye…

Özel günler, yıl dönümleri, doğum günlerin de; yüreğiniz bir başka yanar…

Sonra bu yaşanan duygu da; bu kaybın neden yaşandığı ile ilgili suçluluk duygusu, çaresizlik, yalnızlık duygusu yaşanır…

Hayata devam etmek için; acının hafiflemesi için yitirilen her ne ise, bu kaybın gerçekliğini kabullenmek ve yasını tutmak gerekir.

Kayıplar yaşamımızın bir parçası; yas tutmakta bizim verdiğimiz bir tepki…

Kendinize; Yas tutmak için, izin verin Bizi hayatta en çok zorlayanlar; aslında ruhsal olarak gelişimimize en fazla katkıda bulunanlardır.

Bu zor süreçte; ağlamak çok doğal bir duygudur .“sen güçlüsün” “güçlü olmalısının” gibi sözleri boş verin. Bırakın; kalbinizden gelen duygularınız, gözlerinizden aksın…

Kalbimizi kapattığımızda; şifa veren özellikle de sevgi enerjisini bloke etmiş oluruz. Kalbin duygusal olarak katılaşması; fiziksel olarak ta katılaşmasına sebep olur.

Sizi seven dostlarınızla bu duyguyu paylaşın. Gerekiyorsa profesyonel anlamda yardım alın Arkadaşlarınızla ,dostlarınızla daha fazla birlikte olun.

Kitap en iyi arkadaş...

Müzik dinleyin. Müzik derken; tabi ki duyguları daha da kanırtanlardan değil kastım.

Doğada uzun yürüyüşler yapın. Sosyal aktivitelerden kopmayın hatta bir yenisini ekleyin yaşamınıza…

Fiziksel ihtiyaçlarınızı; beslenme, özellikle uykuyu ihmal etmeyin.

Yas tutmanın sonunda; kaybın yaşamının parçası olduğunu ve “O“nun olmadığı bir dünyaya uyum sağlamaya çalışırsınız. Bu kaybedileni asla unuttuğunuz ya da artık sevmediğiniz anlamına gelmez. Sadece kaybınızla ilgili hisleri kabullenir ve böylece yaşamı sürdürmeye; belki bu anlamda hayatta başka şeylere katkıda bulunursunuz...

Yas tutmanın bir süresi var mıdır? Derseniz; bu süreç tamamen size bağlı…

Zaman; her yarayı iyileştiriyor… İyileştirmeli…

Kaynak:Yasemin Akbel..