yaşar Discussion started by yaşar 14 years ago

Hani bir söz vardır ya; “Stres eter gibidir. Azı ayıltır. Çoğu bayıltır.” Gerek televizyondan, gerek gazetelerden gerekse günlük konuşmalardan görüp işittiğimiz kadarıyla, stres artık yaşamımızın bir parçası hâline gelmiş. Bildiğiniz gibi stres, vücudumuzun stresör faktörlere karşı salgıladığı kortizon ile ayyuka çıkmaktadır. Bununla birlikte normal düzeydeki kortizonun vücudumuz ve konsantrasyonumuz için çok faydalı olduğu yapılan araştırmalar sonucunda bulgulanmıştır. Ancak bunun tam tersi, zarar verici sonuçlara da yol açabilmektedir. Yâni, vücudumuzdaki kortizon miktarı aşırı düzeyde artınca, cilt hastalıkları, uykusuzluk, odaklanamama, isteksizlik, panik durumlar, sindirim problemleri, iştahsızlık, bilişsel faaliyetlerde azalma, yüksek tansiyon, terleme, mide bulantısı, içsel sıkıntı, nevrotik zorlantı, sinirlilik hâli vb. durumlar görülebilmektedir. Bu bakımdan vücudumuzdaki kortizon miktarını kontrollü bir düzeyde tutmamız ve stresimizi kendimiz için yararlı bir psiko-dinamik faktör olarak kontrol altına almamız gerekmektedir. Bu konuda sizlere ışık tutacağına inandığım, yaşanmış gerçek bir hikâyeden bahsederek sorunuza cevap vermek istiyorum. İşte hikâyemiz…

alıntı nuray sarıkaya

Replies
sahra
sahra Hastalıklar düşsel yani düşüncelere göre şekillenir,bu nedenle eğer vucudum bana bir sinyal veriyorsa ne mutlu bana çözmem gereken bir şey... Show more 14 years ago
loader
loader
Attachment