Rahmetli bestekar Selahattin Pınar bir yandan beste yaparken diğer taraftan üç-beş kuruş kazanmak için bazı zengin çocuklarına musiki dersi verirdi. Öğrencilerden biri bir gün, - ''Hocam, sabahları aç karnına çiğ yumurta içmenin sesime çok faydası varmış. Ben bir haftadır bunu yapıyorum. Sesimdeki değişikliği fark ettiniz mi?'' diye sorar.
Selahattin Pınar, - ''Oğlum, der.. İç... Hiçbir zararı yoktur!'' Bir süre sonra oğlan, - ''Hocam, annem de çiğ yumurta sayesinde sesimin çok güzelleştiğini söyledi. Siz de farkındasınız, elbette..'' Selahattin Pınar çaresiz... Bet sesli oğlanı atsa olmayacak, ekmek parası... -''Oğlum.. der. Yumurtanın zararı yoktur... içebilirsin...''
Bir süre sonra oğlan yine aynı konuya girince, dayanamaz rahmetli... -''Ulan, eşşekoğlu eşek... der. Yumurtada keramet olsaydı, tavuk dötü bülbül gibi öterdi!''
Rahmetli bestekar Selahattin Pınar bir yandan beste yaparken diğer taraftan üç-beş kuruş kazanmak için bazı zengin çocuklarına musiki dersi verirdi.
Öğrencilerden biri bir gün,
- ''Hocam, sabahları aç karnına çiğ yumurta içmenin sesime çok faydası varmış. Ben bir haftadır bunu yapıyorum. Sesimdeki değişikliği fark ettiniz mi?'' diye sorar.
Selahattin Pınar,
- ''Oğlum, der.. İç... Hiçbir zararı yoktur!'' Bir süre sonra oğlan,
- ''Hocam, annem de çiğ yumurta sayesinde sesimin çok güzelleştiğini söyledi. Siz de farkındasınız, elbette..'' Selahattin Pınar çaresiz... Bet sesli oğlanı atsa olmayacak, ekmek parası...
-''Oğlum.. der. Yumurtanın zararı yoktur... içebilirsin...''
Bir süre sonra oğlan yine aynı konuya girince, dayanamaz rahmetli...
-''Ulan, eşşekoğlu eşek... der. Yumurtada keramet olsaydı, tavuk dötü bülbül gibi öterdi!''
--